Yarbay Ali Tatar, 'Amirallere Suikast' adlı düzmece soruşturma kapsamında Aralık 2019'da tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne konuldu. Tutukluluğuna yapılan itiraz sonucu 16 Aralık'ta tahliye edilen yarbay hakkında, savcının itirazı üzerine tekrar tutuklama kararı çıkarıldı.
Ali Tatar, bunun üzerine İstanbul Beylerbeyi'ndeki evinde 19 Aralık 2009 sabahı intihar etti. Son mektubundaysa “Bu hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum” diye yazdı.
Tatar’ı intihara sürükleyen soruşturmanın savcısı Süleyman Pehlivan ve dönemin İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yurt Atayün, daha sonra FETÖ'den tutuklandı.
'ANISINI CANLI TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Bugün Tatar'ın ölüm yıl dönümü ve kardeşi Ahmet Tatar, "Ne yaparsak yapalım Ali’nin önünde duramadık, Ali’yi engelleyemedik, Ali’nin isyanına bir türlü bent olamadık ve Ali elimizden kayıp gitti. Bize düşen, onun mücadelesini devam ettirmekti. 12 yıldır da bu mücadelenin devam ettirilmesine çalışıyoruz, onun anısını canlı tutmaya çalışıyoruz" diyor.
Eşi Nilüfer Tatar’ın acısı da ilk günkü gibi taze. Cumhuriyet gazetesine konuşan Tatar, şunları söylüyor:
'ALİ ATATÜRKÇÜYDÜ, VATANSEVERDİ'
“Planladığımız gibi değil ama Ali’nin bize bıraktığı yaşantımızı devam ettirmeye çalıştığımız 12 yıl. Ali hep bizim yanımızda, bizimle yaşıyor. Öyle hissediyoruz. Zaman geçiyor ama her şey dün olmuş gibi çok yakın. Ali, iyi kalpli, disiplinli, başarılı bir askerdi. Ali doğayı, hayvanları, müziği tiyatroyu çok severdi. Ali çocukları, yaşlıları çok severdi. Ali çok iyi bir eş, çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir dosttu. Ali bu karanlık çetenin içinde önemli bir hedefti. Ali Atatürkçüydü, Ali vatan severdi.
'HİÇBİR PİŞMANLIK DUYMUYOR BU ALÇAKLAR'
Gazetelerde televizyonlarda kin kusan, insanlara alçakça iftira atan, kumpas kuranların bir kısmı hapiste, bir kısmı kaçtı, bazıları da tahliye oldu, bazıları hâlâ TV kanallarında gazetelerde ve devlet kurumlarında görevlerine devam ediyorlar. Hiçbir pişmanlık duymuyor bu alçaklar. Hukuka, adalete kıydılar. Biz bu karanlık düşünceleri yapanları gelecek kuşaklara anlatacağız. Mücadele edeceğiz ki tekrar bu zihniyetler yaşama olanağı bulmasınlar. Herkesin özgür demokrasi ve adil bir hukuk devletine gün geçtikçe daha da ihtiyacı oluyor.”