Deutsche Welle'ye bağlı +90 adlı kanal 2.5 ay önce Türkiye'deki bir 'seks işçisinin' hayatını konu alan bir video yayınladı.
Kanal, aylar sonra o videodan bir kesiti 22 Haziran tarihinde sosyal medya üzerinden, Yasemin bir seks işçisi ve işini seviyor. 'Üniversite bitirdim, sanatçı oldum ama onlarda seks işçiliğinde olduğum kadar iyi değilim' diyor Seks işçiliği yapmasının bir diğer sebebi ise hızlı para paylaşımıyla duyurdu ve sosyal medya üzerinden çok büyük tepki aldı.
Gelen tepkilerin odağında ise atılan başlık ve sunum geliyordu. Yapılan yorumlarda habercilik dili eleştirildi ve 'seks işçiliği'nin meşrulaştırıldığı savunuldu.
O paylaşıma Habertürk yazarı Sevilay Yılman da sert tepki gösterdi ve şu yazıyı yazdı.
Habertürk'ten Sevilay Yılman'ın o yazısı: Bu habercilik değil, açık açık “fuhuşa” teşviktir!
Dün gece whatsapp üzerinden gelen bir mesaj ve ekindeki video ile uyandırıldım.
Çok yakın bir arkadaşımdı gönderen.
Diyordu ki; “İzlemeden önce derin bir nefes al! Çünkü delireceksin!”
Lafını dinlemedim, hemen açtım videoyu ve tabii dediği gibi de oldu.
Delirmek ne kelime ayrıca...
Dehşete düştüm!
Düşünün o dehşetle nasıl fırlamışsam artık yataktan.
Yan sehpanın üzerinde duran su şişesini, abajuru filan devirdim.
“Yahu ne oldu? Ne izledin de gece gece ortalığı yıktın?” diyorsunuz biliyorum.
Haklısınız da.
Ancak emin olun siz de izleseniz benden hiç ama hiç farklı bir tepki göstermezsiniz.
Çünkü “belgesel” kılıfı ile millete sunulan o videoda resmen kadınların bedenini satarak nasıl hızlı ve kolay para kazanabileceklerinin propagandası yapılmış.
Yapılan bu alçak propagandanın reklamına alet olmamak için elbette ki sizlerle paylaşmayacağım o görüntüyü ama şu kadarını söyleyeyim…
Bunca yıllık gazeteciyim.
Aykırı çok haber okumuşumdur…
Hatta dahası altına imzamı attıklarım bile vardır.
Ancak ben böyle bir rezillik, böyle bir ahlaksızlık gerçekten daha önce hiç görmedim.
Ve gecenin bir yarısı bendenizi dehşete düşüren; “Yasemin bir seks işçisi ve işini seviyor” başlığı ile o videonun servise sokulduğu yer de öyle eften püften bir yer değil…
Milyonlarca kullanıcısı olan Twitter!
Gudubet dublör öyle sakin, öyle rahat ve de öyle ballandıra ballandıra anlatıyor ki fuhuş yaparak nasıl para kazandığını…
Sanki dersiniz toplum nezdinde gayet makul, makbul bir iş yapıyormuş gibi; “Üniversite bitirdim. Sanatçı oldum. Mesela onlarda bu kadar becerikli değilim gibi geliyor bana. Ee tabii hızlı para da kazanıyorum. Yani şimdi haftada 50 saat çalışıp benim kazandığım parayı kazanamıyor insanlar. Ben 4 saat çalışıyorum günde!” diyerek ekonomik olarak rahat ve hızlı para kazanmak isteyen kadınlara; “Siz de fahişelik yapın!” diyor resmen!
İnanın değerli okurlarım… O kısacık görüntüyü izledikten sonra; “Allah belanızı versin!” falan dememek gerçekten işten bile değil!
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere!
Yani kadınların bedenini satarak çok kolay yoldan para kazanabileceklerinin alçakça propagandasının yapıldığı ana kaynağa.
Orada da gerçeği öğrenince şoka girdim.
Evet tarafıma iletilen videodaki sol üst köşede Alman Deutsche Welle’in amblemi vardı ama ben DW’nin bu alçaklığı kınama maksadıyla olayı haberleştirdiklerini sandım.
Çünkü bu ahlaksız propagandanın, fuhuş sektörüne hizmet eden ve adı sanı belli olmayan ve internet üzerinden yayın yapan boş beleş bir portal olduğunu düşündüm.
Değilmiş.
Meğer bu videoyu, “belgesel” adı altında yayınlar hazırlayan +90 adlı bir kanal yapmış.
Ve bu kanal da DW’in Türkiye temsilciliğine bağlı bir kanalmış.
Neyse…
Onların öncülüğünde YouTube’da yayın yapan bu +90’ı inceledim.
Konuları belirleyen yani fikir babaları kim bilmiyorum ama yayınlarda kullanılan dil Türkçe, sunucuları da Türk!
Yani hizmet Türkiye’ye, Türkiye kamuoyuna!
Hiç itirazım yok.
Sonuçta epeyce sıkıntı yaşayan sektörümüze katkı sunuyor.
Kaç kişi oldukları mühim değil. Meslektaşlarımız sayelerinde evlerine ekmek götürüyor.
Ancak şöyle bir şey dikkatimi çekti.
Bu video ilk olarak 8 Nisan 2022’de yayına verilmiş.
Yani yaklaşık 2.5 ay önce.
Ve işte neden gerek duydular ise önceki gün bu videoyu Twitter’da dolaşıma sokmuşlar.
Ama sokarken de; “Yasemin bir seks işçisi ve işini çok seviyor” şeklinde çok provokatif bir dil kullanmaktan çekinmemişler.
Hiç kusura bakmasın Deutsche Welle’in Türkiye’deki editoryal ekibi…
O iğrenç ifadeyle anons edilen o iğrenç belgesel…
Bu ülkede yarısından çoğu iş hayatında dışlanan, dışlanmasa bile güç bela ayakta durmaya çalışan ve evine üç kuruş ekmek götürmek için yeri geldiğinde türlü mobinglere bile boyun eğmek zorunda kalan bu ülkenin onurlu, şerefli, emekçi tüm kadınlarına alenen hakaret amacıyla kurgulanmış rezillikten başka bir şey değil.
Ve sakın bana, “Habercilik bu!” filan diye maval okumaya kalkmasınlar çünkü bu rezil işin habercilikle filan uzaktan yakından alakası yoktur!
Bu içerikle çok açık ve net bir biçimde, “fuhuşa teşvik” amacına hizmet eden bir propaganda yapılmıştır ama şunu bilmeliler ki;
Bu ülkede böyle bir propaganda tüm toplumun nezdinde hem büyük ahlaksızlıktır hem de anayasal olarak suçtur!