Volkswagen (VW) CEO'su Herbert Diess, profesyonel iş ağı LinkendIn platformunda paylaştığı yazısında, Manisa’da yeni fabrika kurma planlarına açıklık getirirken, son dönemde uluslararası kamuoyunda yöneltilen eleştirilere de yanıt verdi.
İngilizce kaleme aldığı "Küresel Şirket Olmanın Anlamı" başlıklı yazısında, son dönemde birçok mektup aldıklarını, kamuoyunda kendilerine çağrılar yapıldığını belirten Diess, "Bir taraftan Volkswagen’ın siyasi bakımdan tarafsız, salt ekonomik değerlendirmeler ışığında karar alması beklentisi dile getirilirken, diğer taraftan Türkiye kararının ahlaki açıdan gözden geçirilmesi beklentisi gündeme getiriliyor" dedi.
Erteleme kararına 'etik' gerekçe
Diess, Türkiye'nin büyük pazarı ve gelişmiş sanayisi ile çok uygun bir yatırım lokasyonu oldugunu vurgularken, burada yatırım yapmanın Volkswagen’ın "ekonomik çıkarına olduğunu" ama buna rağmen son gelişmeler ışığında yeni fabrika açma kararlarını ertelediklerini hatırlattı.
Diess, bu kararlarının gerekçesini "Eğer şirketler, uluslararası hukuk ve insan haklarının sadece hükümetlerin sorumluluğunda olduğu görüşüyle hareket ederse pazar ekonomisi etik temellerini kaybeder" sözleriyle dile getirdi.
'İnsanlar öldürüldüğü müddetçe temel atmayacağız'
Alman hükümeti ve Avrupa Birliği’nin, Suriye’nin kuzeyindeki askeri ihtilaf konusundaki değerlendirmesine katıldıklarını açıklayan VW CEO’su, Türkiye'ye yeni yatırım kararına yeşil ışık yakmak için belirledikleri koşulu şu ifadelerle açıkladı:
“İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız.”
Bununla birlikte Diess, "Yaptırımlar, korumacılığa yol açacak nitelik kazanmamalı" vurgusunu yaparak, uluslararası ticaret ve yakın ekonomik bağların her zaman barış, refah ve özgürlüğün gelişmesine katkıda bulunduğuna dair inancını aktardı.
'Amaç hükümetleri güvence altına almak değil'
Herbert Diess ayrıca yazısında, üstü kapalı, dolaylı ifadelerle, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetiyle yakın ilişkilerine yönelik eleştirilere de yanıt verdi.
"Bir otomotiv üretim merkezinin kurulma amacı, bir hükümetin varlığını güvence altına almak değildir" görüşünü kaydeden Diess, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üretim merkezleri binlerce kişinin hayatını güvence altına alır. Adil çalışma koşullarının olduğu, güvenli bir işyeri temin eder. Çocukların iyi bir eğitim ve aydınlık bir geleceği için kazanç kapısıdır. Bu insanlar, umutlarının siyasi eylemlerin bir oyuncağına dönüşmemesi beklentisinde haklıdır."
Türkiye'ye açık kapı bıraktı
Volkswagen’ın Çin, Rusya, Güney Afrika, Brezilya ve ABD gibi pek çok ülkede üretim merkezlerinin bulunduğuna işaret ederek, "Bu, küresel bir şirket olmanın gereğidir" diyen VW CEO’su, "Tüm bu ülkelerin bizim özgürlükçü demokrasi vizyonumuzu paylaşmadığını biliyoruz. Economist’in Demokrasi Endeksi’ne göre, dünya nüfusunun sadece yüzde 4,5'i 'tümüyle demokratik' ülkelerde yaşıyor. Geriye kalan yüzde 95,5'inin de gelişim beklentileriyle de ilgilenmek zorundayız" görüşünü savundu.
Herbert Diess, karar verirken bu "zorlu dengeyi" gözetmeye çalıştıklarına işaret ederek, yazısını şöyle tamamladı:
"Türkiye'ye yeni fabrika kararımız kesinleşmedi. Kesin olan ise şu: Etik hareket etmek, basit yanıtlar demek değildir. Bu, hem hükümetler hem bizim için geçerli."
Türkiye'nin 9 Ekim'de başlattığı Barış Pınarı Harekâtı Avrupa başkentlerinde tepkiye yol açmış Avrupa Birliği tarafından kınanmıştı. Alman kamuoyunda da artan tepkiler üzerine VW, Manisa'da kurulması planlanan yeni üretim tesisi için kararını aralık ayı sonuna ertelediğini duyurmuştu.
VW CEO’su Diess, Manisa’da inşa edilmesi hedeflenen otomotiv fabrikası konusunu bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. Fabrikanın yıllık 300 bin araçlık kapasiteye sahip olması ve yaklaşık 4 bin kişiyi istihdam etmesi planlanıyordu. Volkswagen Passat ve Skoda Superb modellerinin üretileceği belirtilen fabrikanın inşasının 2020 yılı sonunda başlaması hedeflendiği açıklanmıştı. (DW Türkçe)