Konferansın konuşmacıları arasında yer alan Hürriyet CEO’su Çağlar Göğüş, Hürriyet Dünyası’ndaki etkin veri kullanımını ve bunun iş modellerine olan yansımalarını anlattı.
Hürriyet Dünyası’nın trafik bakımından Türkiye’de en üst seviyede olduğunu belirten Göğüş, “Aylık 1.7 milyar sayfa görüntülemeye, yaklaşık 200 milyon ziyarete ve 55 milyon kullanıcıya sahibiz. Her ziyarette yaklaşık 10 dakika zaman geçiriliyor. Ayda 40 milyondan fazla video izleniyor. Böylesine büyük bir dünyayı verisiz yönetmek mümkün değil” dedi. Erişimin tek başında hiçbir şey ifade etmediğini dile getiren Göğüş, “Dünyada şu anda güvenilmeyen ve sahte haberler konuşuluyor. Özellikle sosyal medyada bunların yoğunlukta olduğu biliniyor. Hürriyet Dünyası, elinde bulundurduğu trafik hacmiyle teknolojiyi birleştiriyor ve bunu güvenilir içerikle örtüştürüyor. Böylece Hürriyet, hem okur hem de reklamveren için önemli bir mecra haline geliyor” dedi.
KELİME BAZLI FİLTRELEME
Göğüş, şunları söyledi: “Odaklanma bizim için en önemli olan konuların başında geliyor. Reklamverenlere sunmak için yüzlerce segment çalıştık. Markalara güvenli bir ortam yaratmak için geliştirdiğimiz dil işleme teknolojisini kullanıyoruz. Her cümle içinde geçen kelimeler kategorize ediliyor. Özellikle belirtilen içeriklerin yanında haber çıkması veya çıkmaması için altyapı oluşturuyoruz. Örneğin; kriminal bir haberin yanında markaların istemediği reklamları göstermiyoruz. Bu sayede markalara entegre bir çözümle güvenli bir ortam sunuyoruz. Bu, Türkiye’de verinin kullanılması anlamında çok ciddi avantajlar getiriyor.”
VERİ GAZETECİLİKLE ÖRTÜŞÜYOR
Arama motoru haberciliğinin bittiğini belirten Göğüş, “Verilerin etkin kullanımı ve gazetecilerin yaratıcılıklarının başarılı bir şekilde örtüştüğünü görüyoruz. Hürriyet’te içerik stratejimizi belirlerken veriden ciddi anlamda faydalanıyoruz. Örneğin; Türkiye’nin önemli sorunlarını gündeme getiren“Hürriyet Ses Ver” formatı için haber hazırlayan Gülden Aydın’ın haberi 26 milyondan fazla kişiye ulaştı” dedi.
SÖRF YAPMAYI ÖĞRENELİM
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Hayatımıza giren yeni teknolojilerden nesnelerin interneti, ileri üretim teknolojileri ve 3 boyutlu baskının iş yapış biçimlerini dönüştürmeye başladı ve önümüzdeki üç yılda da özellikle ileri robotik ve otonom ulaşım, yapay zekâ ve biyoteknolojinin etkisini yaşayacağız. Bu teknolojik dalgalara her geçen gün bir yenisi ekleniyor ve küresel dinamikler hızla değişiyor. Bu süreçte dönüşüm dalgasını yakalayarak, adeta sörf yapar gibi yönümüzü dalganın kırılım noktasına doğru çevirip yol almak şart” dedi.
GELECEĞİN ULAŞIM TEKNOLOJİSİ
Tüp şeklindeki tasarımla yeni bir ulaşım yöntemi sunan Hyperloop şirketinin kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı Bibop Gresta, toplam seyahat zamanının yüzde 50’sinin trafik sıkışıklığında geçirildiğini ifade ederek, “Sahip olduğumuz en önemli şey zaman. En değerli varlığımız olan zaman bizden çalınıyor. Biz de buradan yola çıkarak yeni bir ulaşım teknolojisi geliştirdik. Havası tamamen alınmış bir tüpte hareket eden Hyperloop, özel olarak geliştirilmiş mıknatıslar sayesinde yerden 10 cm havada ilerliyor. Bu sayede sürtünme kuvveti yaşamıyor ve hızı saatte 1000 km üzerine çıkabiliyor” dedi.