Dünyanın en büyük sodalı 3 bin 712 kilometrekarelik büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü kuraklık ve kirlilik tehdidi altında.
Sputnik’ten Sertaç Kayar’ın haberine göre, yağışların azalması, artan sıcaklarla birlikte yaşanan buharlaşma, gölü besleyen kaynaklar üzerinde kurulan HES’ler, Van Gölü’nde suların ciddi boyutlarda çekilmesine neden oldu. Bunun yanı sıra göldeki kirlilik de her geçen gün artıyor. Gölün çevresindeki yerleşim yerlerinin atık sularının arıtılmaması, Van Gölü'nde canlı yaşamını tehdit ediyor.
"Sazlıklara her gün bin 500 ton sinek ilacı dökülüyor, canlılar tehdit altında"
Van Çevre Derneği Başkanı Ali Kalçık, göl çevresinde bulunan sazlıkların kurutularak imara açıldığını belirterek “ Sazlıklarda 3-5 sineğin olmasına karşı her gün bin 500 ton buralara sinek ilacı dökülerek kanserojene neden oluyor. Sazlık alanlar, sulak alanlar derken binlerce canlının üreme alanlarıdır. Sazlıklarımız bu kadar değerlidir. Normalde ülkesini, vatanını, ilini seven yerel bir yönetici cep sazlılar yaratması gerekirken, yok ediyor. Sazlıklar, doğal biyolojik arıtmalardır. Bu biyolojik arıtmaları kurutmak akla zarar bir şeydir. Van’ın içinde ağaçların, ormanın olmadığını görüyoruz. Ormanın olmadığı yerde parayla alınmayacak kadar değerli olan sazlıklar önem kazanıyor. Sazlıklar oksijen kaynaklarıdır, üreme alanlarıdır, biyolojik arıtmalardır. İnsanların ve diğer canlıların yaşaması gereken en az kişi başına düşen 10-15 metrekarelik yeşil alan olması gerekirken Van’da kişi başına düşen 0.70 santimdir. Böyle bir sorunun olduğu yerde sazlıklarımız kurutuluyor, imara açılıyor, dolgu yaptırılıyor, yol yapılıyor, tarıma açılıyor. Böyle anlaşılmaz uygulamalara maruz kalıyor” dedi.
"5 km’lik su çekildi"
Van Gölü’nü besleyen kaynak ve barajların kuruduğunu belirten Kalçık, şöyle devam etti: “Şu an bulunduğumuz bu alanlar genelde sazlıklardı, yeşil alanlardı. Ama maalesef şu anda küresel ısınmadan kaynaklı sularımız çekildi. Suyun olmaması ayrı bir şey bir de sulak alanlarımızın, sazlıklarımızın olmaması da tamamen bir vahşettir. Kabul edilmeyecek bir durumdur. Doğanın yok olması, suyun azalması, suyun kirlenmesi hayatların yok olmasına eş değerdir. 2018 yılında bulunduğumuz bu yer suydu ve olsaydı şu an suyun içindeydik. Su gözle görülebilecek şekilde ciddi boyutta geri çekildi. Yaklaşık olarak 100 milyon metreküp su çekilmiş. Erciş-Gevaş arasında kot farkı olduğundan dolayı burada çok fark edilmiyor ama Çelebibağ’dan bakıldığı zaman yaklaşık 5 km’lik su çekilmiş. Bu çok ciddi bir sorundur.”