Üsküdar’da bulunan Tarihi Eminönü Kahvecisi çalışanları 11 Kasım 2021 tarihinde saat 00.50’de Üsküdar Vapur İskelesi’ne yürüyen iki genci darp etti. Saldırıya uğrayan gençlerden biri Twitter hesabından yaptığı paylaşımda kendilerini darp edenlerin “Burada camiler var siz burada böyle sarılamazsınız, siz müslüman değil misiniz” gibi ifadeler kullandığını söyledi. 4 kişi tarafından şiddet ve tacize maruz kaldıklarını söyleyen kadın, “Kendimi asla güvende hissetmiyorum. Haftanın üç günü iş çıkışı saat gece bire gelirken, bu kahvecinin önünden geçerek eve yürüyorum ve korkudan yolumu değiştirmek zorunda kalmayı asla kabullenmiyorum!” dedi.
Darp edilen kadının Twitter hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:
“ÜSKÜDAR TARİHİ EMİNÖNÜ KAHVECİSİ ÇALIŞANLARI TARAFINDAN TACİZ VE DARP EDİLDİK”
“Üsküdar’da ikamet eden 24 yaşında bir kadın öğrenciyim. 11 Kasım 2021 tarihinde saat 00.50’de erkek arkadaşımla birlikte Üsküdar vapur iskelesinden evimize doğru yürüdüğümüz sırada, Tarihi Eminönü Kahvecisi isimli işletmede oturmakta olan iki şahsın mekandan kalkıp bize doğru gelerek sokakta sarılmamız ve el ele yürümemizle ilgili hakaret içeren sözlü tacizlerine maruz kaldık. Oldukça saldırgan bir tavırla burada camiler var siz burada böyle sarılamazsınız diyerek hakaret etmeye, siz müslüman değil misiniz gibi sözlerle bizi taciz etmeye başladılar.
“DÖRT KİŞİNİN ŞİDDETİNE MARUZ KALDIK”
Yanıt vermekten olabildiğince kaçındığımız kısa bir münakaşa ardından, sizinle konuşmak istemiyoruz bizi taciz etmeyin, gibi sözlerle uzaklaşarak adımlarımızı hızlandırıp balıkçılar çarşısına doğru yürüdük. Çarşıya girdiğimiz sırada az önceki tacizcilerle bağlantılı olan üçüncü bir şahsın siz kime kafa tutuyorsunuz gibi bir söylemle bir anda bizi çekiştirip erkek arkadaşıma kafa atıp yumruklamaya başlamasıyla neye uğradığımızı şaşırdık. Şiddeti engellemek amacıyla araya girmeye çalışan ben ve özellikle de erkek arkadaşım bu kişi tarafından darp edilirken iki üç kişinin daha müdahale etmesiyle toplam dört kişinin şiddetine uğramaya başladık.
Bağırarak çevreden yardım istemem ve ayırmaya çalışmam üzerine saldırganlardan biri kollarımdan tutarak beni sürüklemeye başladı ve bu sırada erkek arkadaşım diğer 3 kişi tarafından darp edildi. Olay sorasında yalnızca kendimizi darbelerden korumaya çalıştık. Civardaki belediye temizlik işçilerinin yardıma gelip ayırmasıyla kurtulup hem polisi aradık hem bekçileri bulup olayı anlattık. Bekçilerden yardım istediğimiz sırada bu defa yine Tarihi Eminönü Kahvecisinden çıkan ve işletmeci olduğunu düşündüğümüz kişi araya girip yürüyün buradan uzaklaşın ben buranın esnafıyım gibi söylemler ve çeşitli hakaretlerle bize yeniden sözlü olarak saldırdı.
“TACİZİ SİSTEMATİK ŞEKİLDE HERKESE UYGULUYORLAR”
Ertesi gün polisin kamera incelemesi ve araştırması sonucu saldırganların tamamının bu işletme ve onların mahalleden çevresi olan kişiler olduklarını öğrendik. İfadeye gelen Eminönü Kahvecisi çalışanlarından biri bizi darp olayı öncesinde sözlü tacize maruz bırakan kişinin; “Hakan abi” diye bahsettiği kişi olduğunu ve Hakan abisinin niyetinin yalnızca ahlaksızlığı engellemek olduğunu belirterek polislere, abi sen olsan sen de uyarırsın herkesin içinde afedersin sarmaş dolaş görsen, biz zaten hep uyarıyoruz kimse bu arkadaşlar gibi sorun çıkarmıyor, diyerek uğradığımız tacizi kendilerine nasıl hak gördüklerini ve bu tacizi yıllardır sistematik şekilde herkese uyguladıklarını pişkinlikle beyan etti. Bu şahıslar Üsküdarın en işlek yerlerinden birindeki mekanlarında ahlak bekçiliği ve şshir eşkıyalığıma başları bile ağrımadan devam ederlerken biz, gördüğümüz şiddet işittiğimiz hakaretler ve tehditler yanlarına kalmasın diye uğraşmak ve evimize yürüdüğümüz her gün kendimizi korumanın yollarını aramak zorundayız. Ben her gün evime giderken önünden geçtiğim yerde bu adamlar oradayken evime nasıl gideceğimin endişesini taşıyorum.
Kendimi asla güvende hissetmiyorum. Haftanın üç günü iş çıkışı saat gece bire gelirken, bu kahvecinin önünden geçerek eve yürüyorum ve korkudan yolumu değiştirmek zorunda kalmayı asla kabullenmiyorum! Biz bu eşkıyaların cesaretlerinin kaynağını çok iyi biliyor, dört bir yandan sokaklara, meydanlara, kampüslere hatta uzanabildikleri ölçüde özel alanlarımıza kadar etrafımızı sarmış, yaşam alanlarımıza her alandan nüfuz ederek baskılarıyla bizleri sindirmeye çalışan bu zihnin yöntemlerinin neler olduğunu çok iyi anlıyoruz. Ne bir kadın olarak üzerimde hak gördükleri ahlaki tahakkümü kabul ediyor ne erkek arkadaşıma ve bana uyguladıkları şiddete susuyoruz! İşletmeci ve çalışanlar ile darp olayına ve sözlü tacize dahil olmuş faillerin tümü hesap verene dek peşlerini bırakmayacağız. Bu süreçte dayanışmanıza, yaşadıklarımızı duyurmanıza ihtiyaç duyuyoruz. Sokaklar,meydanlar, geceler bizim, terketmeyeceğiz!”