İstanbul'daki uyuşturucu soruşturması kapsamında, oyuncu Eray
Özbal'ın da aralarında bulunduğu 15 kişi, örgütlü suçlara bakan
mahkeme tarafından, "uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama"
suçlamasıyla tutuklandı. Yurt dışına çıkış yasağı konularak, 50 bin
lira kefalet ödemeleri şartıyla serbest bırakılan ünlü kişilerden
bazıları, içici olduklarını kabul ederken, "uyuşturucu temin etme"
suçlamalarını ise reddettiler.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda, savcılık sorgularının
ardından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye gönderilen 27 kişiden,
aralarında oyuncu Eray Özbal'ın da bulunduğu 15'i tutuklanırken,
ünlü oyuncular Engin Günaydın, Hakan Yılmaz, Sarp Apak, Cemil
Büyükdögerli, Gökçe Özyol, şarkıcı Mehmet Erdem ile Cemil
Büyükdöğerli, Kaan Razgırat ve Mehmet Kaya Hakyemez ise haklarında
yurt dışına çıkış yasağı konulup, 50 bin lira güvence miktarı
ödemeleri şartıyla serbest bırakıldı.
ÖZBAL: "ADETA GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİM"
Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle, görevli
İstanbul 1 No'lu Hakimliği tarafından sorgulanan ve tutuklanmasına
karar verilen 15 kişiden, Cemil Zirek, Burhan Albayrak ve Murat
Yaşar dışındaki tüm şüpheliler, suçlamaları kabul etmedi.
Atılı suçlamalara bir diyecekleri olmadığını ifade eden Zirek ,
Albayrak ve Yaşar'ın avukatları, etkin pişmanlık kanunlarından
yararlanmayı talep etti. Tutuklanmasına karar verilen oyuncu Eray
Özbal, sorgusunda, 37 yıllık sinema sanatçısı olduğunu, çok sayıda
filmde oynadığını ve hala bu işi yaptığını belirterek, şunları
söyledi:
"Yaklaşık 4-5 yıldır uyuşturucu içicisiyim. Dışardan satın almamak
için, evimde 32 adet hint keneviri bitkisi ektim. Bunlardan 6-7
tanesi dişi hint keneviridir. Kalanının ise cinsiyeti belli
değildir. Bu maddeler günlük kullanım içindir. Bunları başkalarına
satmak veya temin etmek gibi bir eylem içerisinde bulunmadım. Adeta
bir 'günah keçisi' ilan edildim. Suçlamaların hiç biri doğru
değildir. Ben ne çete üyesiyim ne de dağıtım içerisinde yer
almaktayım. Sezon açılmaktadır. Tutuklanmam halinde işlerim
aksayacaktır. Serbest bırakılmak istiyorum."
GÜNAYDIN: "KURTULMAYA ÇALIŞIYORUM"
Sorgulama sonucunda serbest bırakılan ünlü oyuncu Engin Günaydın
ise, hakkındaki "uyuşturucu temini" suçlamasını kabul etmediğini ve
evinde uyuşturucu madde kullandırtmadığını belirterek, "Evimde
yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddeler çok çok önceden
almış olduğum ve imha etmeyi ihmal ettiğim maddelerdir. Daha
önceleri toplum karşısında daha rahat davranışlar sergilemek
amacıyla başladığım uyuşturucu maddeden kurtulmaya çalışıyorum"
ifadelerini kullandı.
APAK: "TELEFONLARDAN, UYUŞTURUCU MADDE TEMİN ETTİĞİM ANLAMI
ÇIKMAZ"
Oyuncu Sarp Apak da, yaklaşık 8 yıldır film sektörünün içinde
bulunduğunu ve iyi bir geliri olduğunu aktararak başladığı
ifadesinde, "Toplumun tanıdığı bir şahısın, uyuşturucu satmaya
ihtiyacı yoktur. Arkadaşlarımızla yapılan görüşmeler çok yakın
arkadaş olmamızdan kaynaklanan samimi görüşmelerdir. Telefon
trafiğinden uyuşturucu madde temin ettiğim anlamı çıkmaz"
dedi.
Düzenli olmamakla birlikte uyuşturucu maddeyi ara sıra kullandığını
söyleyen Apak, hakime, "Böyle bir suçlamayla karşınıza geldiğim
için çok üzgünüm" beyanında da bulundu. Apak'ın avukatı ise,
müvekkilinin arkadaşlarıyla yapılan görüşmelerde kelimeleri ters
söylemesinin farklı manalara yorumlandığını, bu sözlerin
konuşanların oyuncu olmaları nedeniyle taklit veya benzeri bir amaç
taşıdığını savundu.
MEHMET ERDEM: "TUTUKLANIRSAM ALBÜM ÇALIŞMAM YARIM
KALACAK"
Daha önce başka bir soruşturma kapsamında da ifadesi alındıktan
sonra serbest bırakılan şarkıcı Mehmet Erdem ise, kimseye
uyuşturucu madde temin etmediğini ve arama sırasında ele geçirilen
hint kenevirinin kendisine ait olduğunu belirterek, "Ancak ekstazi
haplar bana ait değildir. Aynı rezidansta farklı odalarda
kalıyordum. Odamı değiştirdiğim için arama yapılan yere yeni
taşınmıştım. Özellikle yabancılar, gelip giden fazla olduğundan ele
geçirilen maddeler, onlara ait olabilir" ifadesini kullandı.
Arkadaşlarıyla borç para alışverişi yapmasının normal bir durum
olduğunu da kaydeden Erdem, "Tutuklandığım taktirde albüm çalışmam
yarım kalacaktır. Benimle birlikte çalışan kişiler de mağdur
olacaklardır. Bu nedenle serbest bırakılmak istiyorum" şeklinde
savunma yaptı.
ÖZYOL: "OTLARI İÇTİM. BAŞKALARINA
VERMEDİM"
Uyuşturucu madde kullandığını ancak ticaretiyle bir alakasının
bulunmadığını öne süren oyuncu Gökçe Özyol da, "Ahmet Sağlam'ı
tanırım. Bana zarf içinde senaryo da getirmiş olabilir, ot da
getirmiş olabilir. Ondan para karşılığı ot almadım. Verdiği otları
daha sonra içtim. Başkalarına vermedim" ifadelerini
kullandı.
HAKAN YILMAZ: "BU İŞLERE NASIL BULAŞTIRILDIĞIMI
BİLMİYORUM"
Mahkemece sorgulanan oyunculardan Hakan Yılmaz, setten tanıdığı
Ahmet Sağlam'ın başkalarına uyuşturucu temin ettiği iddialarını
gözaltına alınınca öğrendiğini ve onun işlerini kolaylaştırdığı
iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, şunları
söyledi:
"Daha önce, gerek yurt içinde gerek yurt dışında bir kaç uyuşturucu
madde kullandım. Para verip hayatımda hiç uyuşturucu madde almadım.
Evimde ele geçirilen uyuşturucu madde, içmek için aldığım
uyuşturucu maddedir. Engin Günaydın'a temin ettiğim iddiası doğru
değildir. Kimseye temin etmedim. İçtiğimiz tütünler uyuşturucu
olarak değerlendirilmiş. Dokuz yaşında bir çocuğum ve yeni
evlendiğim bir eşim var. İyi bir aile babasıyım. Bu işlere nasıl
bulaştırıldığımı bilmiyorum."
MAHKEMENİN SOSYAL DURUM KRİTERİ
İstanbul 1 No'lu sorgu hakimliği, 15 kişi hakkında, "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçundan, kaçma şüphesi ve adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağını göz önüne alarak, tutuklama kararı verdi. Ünlü oyuncuların da aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında, adli kontrol tedbiri uygulanması ve 50 bin lira kefalet ödenmesi şartıyla serbest bırakma kararı veren hakimlik, bu kararını, mevut delil durumuna göre tutuklama nedenleri olmasına rağmen, şüphelilerin daha önce suç işlememiş olmaları, sosyal durumları, sabit ikametgah sahibi oluşları, delilleri karartma ve kaçma şüphelerinin bulunmaması, suç vasfının değişme ihtimalini dikkate alarak, adli kontrol hükümlerinin yeterli olacağı ve tutuklamanın ölçülü olmayacağı kanaatiyle verdiğini bildirdi. (aa)