Bakırköy Adliyesi önünde savcılık işlemlerinin ardından konuşan
Ferhat Tunç, “Bundan iki hafta önce ailemi ziyaret etmek için
Almanya'ya gitmiş ve giderken bir sorun yaşamamıştım.
Ancak, dün akşam dönüşünde, ‘Hakkınızda yakalama kararı ver, sizi
tutuyoruz' dediler. Hakkımda açılmış birçok dava var. Soruşturmalar
var. Davalardan bir tanesi 2 yıla yakın aldığım ceza istinaf
mahkemesinde.
Tam onu beklerken, böyle bir yakalama kararı sürpriziyle karşılandım. ‘Acaba yurtdışına gitti, artık gelmesin' diye bir tavır mı diye düşündüm. Ben yurtdışında yaşamak istemiyorum. Bedeli ne olursa olsun bu ülkede sanat yaptık, bu ülkede kardeşlik için barış için şarkılarımızı söyledik. Cezaevinde de olsa burada yaşayacağız. Dolayısıyla sürgünde yaşamak, sürgünde ahlanıp, vahlanmak istemiyorum.
Her şeye rağmen bu ülkede yaşayan bütün insanları ve bu ülkeyi seviyorum. Bu duruma sevinsem mi, üzülsem mi anlam veremedim. İki ayrı dava var. Bir tanesi örgüt üyeliğinden, bir tanesi de örgüt propagandasından. ” dedi.
‘SÜRGÜNÜ KABUL ETMİYORUM'
“Serbestim, ama yarın serbest miyim, bunu bilemem” diyen Tunç, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ülkede düşüncelerini ifade eden hiç kimsenin eskisi kadar özgür ve serbest olamayacağı kesin. Bu ülkede yaşamaya devam edeceğim, dışarıya çıkmayacağım, sürgünü kabul etmiyorum. Cezaevinde yıllarımı da geçirsem bu ülkede olacak her şey.”