Ünlü sunucu Beyazıt Öztürk, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Kanal D'de yayınlanan "Beyaz Show" programında "terör örgütü propagandası yapıldığı" iddiasıyla başlatılan soruşturmada ifade verdi. Programına bağlanan kişinin söylediklerini tam olarak duymadığını belirten Öztürk’ün ifadesinde "Bir nevi soğuk üzerine sıcak şok etkisi gibi basiret bağlanması yaşadım" ifadelerini kullandığı öğrenildi.
Kanal D’de yayınlanan “Beyaz Show” programına telefonla
bağlanarak kendisini öğretmen olarak tanıtan Ayşe Çelik’in
ifadeleri üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, program
sunucusu ve sorumluları hakkında 'terör örgütü propagandası'
suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.
Milliyet'te yer alan habere göre soruşturma kapsamında ifadeye
çağrılan ünlü sunucu Beyazıt Öztük mesai saatinin ardından Bakırköy
Adliyesi'ne gelerek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt'a
ifade verdi.
“20 YILDIR PROGRAM CANLI YAYINLANIR”
Yaklaşık 1,5 saat şüpheli sıfatıyla ifade veren Öztürk hakkındaki örgüt propagandası suçlamasını reddetti. Yaklaşık 20 yıldır Kanal D'de eğlence tarzında şov programı yaptığını söyleyen Öztürk’ün programı hakkında; zorunluluktan dolayı banttan yayınlanan 1-2 program dışındaki tüm programlarının canlı olduğunu ve yayın geciktirme uygulanmadığını söylediği öğrenildi.
“DEVLETİN ÖĞRETMENİNİN KÖTÜ BİR ŞEY SÖYLEMEYECEĞİ ÖNYARGISI İLE...”
Sözü edilen programa kadar yanlışlıkla dahi olsa hakaret içeren ya da argo bir hitapla karşılaşmadığını, bu ihtimali sezdiğinde ortaya söz atarak konuyu değiştirdiğini ifade eden Öztürk, “Bahse konu programa bağlanan Ayşe Çelik isimli kişinin bağlanmasından önce neşeli bir şarkı söylenmişti ve eğlenceli bir ortamın ardından bağlanmıştı. Yayına bağlanan bayanın sözleri üzerine seyirciler konuşanı alkışlamaya başladı. Herhalde seyirci de tam olarak benim gibi, denilmek istenildiğini anlayamadı ve sadece çocuklar ve annelerinin ölümü cümlesine odaklandı. Seyircinin de anlamayarak alkışlaması ve bağlanan kişi de öğretmen olduğunu söyleyince ben doğal olarak devletin öğretmeninin kötü bir şey söylemeyeceği önyargısı ile hareket ettim. O an da aklımdan geçen şehitler, yaralılar, öğretmenler, çocuklar, evde programı izleyen annem gibi bin bir türlü düşünceler ve kendi iç sesimi dinlemekten programın devamında bağlanan kişinin söylediğini tüm samimi kalbimle duymadığımı belirttim” dedi.
“POLİS ÇOCUĞUYUM, TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVMEM MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Gürültüden ve uğultudan dolayı konuşmaları net duyamadığını ifade eden Öztürk, “Bir nevi soğuk üzerine sıcak şok etkisi gibi basiret bağlanması yaşadım” diyerek kendisini savundu.
Başına daha önce böyle bir olay gelmediğini aktaran Öztürk, “Kesinlikle herhangi bir terör eylemini, terör örgütünü veya cinayeti, öldürmeyi övmem, buna prim vermem mümkün değildir. Ben de bir polis çocuğuyum ve polislerin ve güvenlik güçlerinin ne şartlar altında görev yaptıklarını bilirim. Hayatımın her anında zaten hissettim. Bir şehit haberi, anne haberi, bir çocuk haberi, bir öğretmen haberi duyduğumuzda ben de tüm insanımız gibi aynı duyguları ve acıyı paylaşırım” ifadelerini kullandı.
Öztürk ifade işleminin ardından adliyeden ayrıldı.