Silivri cezaevi önünde sürdürülen “Umut Nöbeti” devam ediyor.
Nöbeti, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı, İzmir Milletvekili Mustafa
Balbay, Gazeteci Zeynel Lüle, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Faruk
Akkan, Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İdris Gürsoy ile
Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Ali Açar devraldı.
Mustafa Balbay şöyle konuştu:
“Öfke doluyum. Şu anda içeride gazeteciler, pek çok meslek
grubundan insanlar suçları kendilerinden saklanarak tutuklu halde
yatıyorlar. Erdem’e sordum bir şey geldi mi, tutuklulukta kırk gün
geçti, dedi ki ‘Hayır bize bir şey gelmedi.’ Gizlilik nedeniyle.
Yani ‘suç dosyası’, sanığın kendisinden gizli. Türkiye’de okuma
yazma oranının, doluluk oranının en yüksek olduğu yer: cezaevleri.
Türkiye’de insanlar hapisteyken siz hangi demokrasiden, hangi
anayasadan söz ediyorsunuz.”
Zeynel Lüle şunları söyledi:
“Sadece Gazeteci olarak değil, Can Dündar’ın 30 yıla yakın
arkadaşıyım. Hem meslek hem dost dayanışması sergiliyorum. Can
Dündar’ı yıllardır tanıdığım için gazeteciliğini iyi biliyorum.
Gazeteci refleksi ile yaptıkları haberle, trajikomik şekilde
içerideler. Bu durum, Türkiye’nin Uluslar arası Basın İlkeleri’ni
tanımadığı anlamına geliyor.”
Faruk Akkan şu ifadeleri kullandı:
“Farklı görüşlerden 30'un üzerinde meslektaşımızın tutuklu olarak
yargılanmalarına tepki göstermek, 'Umut Nöbeti'nde görev aldık.
Arkadaşlarımızın serbest kalmasını ve tutuksuz olarak
yargılanmalarını talep ediyoruz. Basının susturulduğu ülkelerde
sıradan vatandaşların haklarını savunmaları imkansız hale gelir.
Bir an önce ülkemizin normale dönmesini ve ateş çemberine dönen
coğrafyamıza umut olmasını diliyoruz.”
İdris Gürsoy da şöyle konuştu:
“Gazeteci susarsa bir ülke susar. Demokratik ülkede gazetecilik
faaliyeti suç sayılamaz. 21. Yüzyılda Türkiye hızla basın özgürlüğü
yok ediliyor. Buna önce gazeteciler dur demeli. Umut nöbeti
basın üzerindeki baskılar kalkıncaya ve bütün gazeteciler özgür
oluncaya kadar devam etmeli. Bu utançla yaşayamayız.”
Ali Açar ise;
“10 Ocak gazeteciler gününe 30'dan fazla gazeteci arkadaşımızın tutuklu olduğu bir dönemde giriyoruz. Burada tutulan umut nöbeti aslında Türkiye'nin geleceği ve umudu adına tutulan bir nöbet. Hiç bir gazeteci haber yaptığı için tutuklanmamalı. Tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılması için bu nöbeti sürdüreceğiz. Erdem'li ve Can'lı bir halde direnmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.