'Umut Nöbeti'ni 36. gününde o isimler devraldı

Silivri cezaevi önünde sürdürülen “Umut Nöbeti” bugün de devam etti.

Google Haberlere Abone ol
'Umut Nöbeti'ni 36. gününde o isimler devraldı

Silivri cezaevi önünde sürdürülen “Umut Nöbeti” devam ediyor. Nöbeti, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı, İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Gazeteci Zeynel Lüle, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Faruk Akkan, Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İdris Gürsoy ile Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Ali Açar devraldı.

 

Mustafa Balbay şöyle konuştu:

“Öfke doluyum. Şu anda içeride gazeteciler, pek çok meslek grubundan insanlar suçları kendilerinden saklanarak tutuklu halde yatıyorlar. Erdem’e sordum bir şey geldi mi, tutuklulukta kırk gün geçti, dedi ki ‘Hayır bize bir şey gelmedi.’ Gizlilik nedeniyle. Yani ‘suç dosyası’, sanığın kendisinden gizli. Türkiye’de okuma yazma oranının, doluluk oranının en yüksek olduğu yer: cezaevleri. Türkiye’de insanlar hapisteyken siz hangi demokrasiden, hangi anayasadan söz ediyorsunuz.”

 

Zeynel Lüle şunları söyledi:

“Sadece Gazeteci olarak değil, Can Dündar’ın 30 yıla yakın arkadaşıyım. Hem meslek hem dost dayanışması sergiliyorum. Can Dündar’ı yıllardır tanıdığım için gazeteciliğini iyi biliyorum. Gazeteci refleksi ile yaptıkları haberle, trajikomik şekilde içerideler. Bu durum, Türkiye’nin Uluslar arası Basın İlkeleri’ni tanımadığı anlamına geliyor.”    

 

Faruk Akkan şu ifadeleri kullandı:

“Farklı görüşlerden 30'un üzerinde meslektaşımızın tutuklu olarak yargılanmalarına tepki göstermek, 'Umut Nöbeti'nde görev aldık. Arkadaşlarımızın serbest kalmasını ve tutuksuz olarak yargılanmalarını talep ediyoruz. Basının susturulduğu ülkelerde sıradan vatandaşların haklarını savunmaları imkansız hale gelir. Bir an önce ülkemizin normale dönmesini ve ateş çemberine dönen coğrafyamıza umut olmasını diliyoruz.”

 

 

İdris Gürsoy da şöyle konuştu:

“Gazeteci susarsa bir ülke susar. Demokratik ülkede gazetecilik faaliyeti suç sayılamaz. 21. Yüzyılda Türkiye hızla basın özgürlüğü yok ediliyor.  Buna önce gazeteciler dur demeli. Umut nöbeti basın üzerindeki baskılar kalkıncaya ve bütün gazeteciler özgür oluncaya kadar devam etmeli. Bu utançla yaşayamayız.”

 

Ali Açar ise;



“10 Ocak gazeteciler gününe 30'dan fazla gazeteci arkadaşımızın tutuklu olduğu bir dönemde giriyoruz. Burada tutulan umut nöbeti aslında Türkiye'nin geleceği ve umudu adına tutulan bir nöbet. Hiç bir gazeteci haber yaptığı için tutuklanmamalı. Tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılması için bu nöbeti sürdüreceğiz. Erdem'li ve Can'lı bir halde direnmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin