Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), tarafından yapılan açıklama şöyle:
TERÖRLE MÜCADELE GÖZALTILARI ÖNDE GELEN İNSAN HAKLARI AVUKATLARINI HEDEF ALDI
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’nin farklı illerinde gece gerçekleşen polis baskınları sonucu ifade özgürlüğünü ve polis şiddeti mağdurlarını savunmalarıyla tanınan 15 insan hakları avukatının gözaltına alındığını belirtti.
Yasaklı sol bir grubu kontrol altına almak amacıyla yapıldığı belirtilen polis operasyonlarında Ankara, İstanbul ve İzmir’de aralarında ev ve hukuk bürolarının da bulunduğu pek çok adrese baskın gerçekleştirildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) genel merkezi ve şubeleri ile İstanbul’daki Halkın Hukuk Bürosu da baskınlar kapsamında yer alan adresler arasındadır.
Uluslararası Af Örgütü’nün edindiği bilgilere göre, polis, Halkın Hukuk Bürosu’nda yasal olarak bulunmaları gerekmesine rağmen, bir savcı ve baro temsilcisi bulunmaksızın arama yapmıştır.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, “Önde gelen insan hakları avukatlarının gözaltına alınması ve ofislerinin açıkça hukuka aykırı bir biçimde aranması, muhalif sesleri engellemeye yönelik gözle görünür bir şekilde gerçekleşen kovuşturmalar dizisine bir yenisini daha eklemiştir” diye belirtti.
Türkiye’nin terörle mücadele kanunları kapsamında gerçekleştirilen bu son dalga tutuklamaların, silahlı Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C)’nin üyeleri olduğu iddia edilen kişileri hedeflediğine inanılmaktadır. Yetkililer, soruşturmada “gizlilik kararı” bulunduğu için henüz savunma avukatlarına bilgi sunmadılar.
Raporlara göre, Türkiye’nin yedi farklı şehrinde 80’den fazla kişi polis operasyonları dahilinde gözaltına alındı.
Uluslararası Af Örgütü, meşru barışçıl eylemleri kovuşturmak amacıyla suistimal edilen aşırı derecede geniş ve muğlak terörle mücadele kanunlarına karşı uzun zamandır kampanya yürütmektedir.
Gardner, “İnsan hakları avukatları terörle mücadele kanunlarının yaygın suistimalinin mağdurlarının sadece bir kısmıdır. Sorulması gereken soru şudur: iddia edilen insan hakları ihlallerinin mağdurlarını savunmak için geriye kim kalacak?” dedi.
Aralarında hedeflenen derneğin üyelerinin de bulunduğu avukatlar, olaylar öncesinde Uluslararası Af Örgütü’ne terörle mücadele davalarında yargılanan bireyleri savundukları için tutuklanma tehdidi aldıklarını ve bunun gerçekleşmesi olasılığından korktuklarını belirtmişlerdi.