Paliç Avrupa Filmleri Festivali'nde, Parallels And Encounters bölümünde 'En İyi Film Ödülü'nü kazanan 'Soğuk' filminin galası, Cinemaximum Adana'da gerçekleştirildi. Oyuncu kadrosunda Cenk Medet Alibeyoğlu, A. Rıfat Şungar, Valeria Skorokhodova, Yulia Vanyukova, Yulia Erenler, Şebnem Bozoklu, Ezgi Mola ve Rıza Sönmez gibi isimlerin yer aldığı film, ilgiyle izlendi. Kars'ta bir pavyonda çalışan Rus kadına aşık olan tren yolu işçisinin hikayesinin anlatıldığı filmin gösteriminin ardından Uğur Yücel , başrol oyuncusu Cenk Medet Alibeyoğlu ile birlikte sahneye çıkarak seyircilerin sorularını yanıtladı.
"HAYATIMI KAYBEDİYORUM"
Bir seyircinin "Yazı Tura'dan da takip ettiğim kadarıyla sizin
bütün karakterleriniz kaybediyor. Özelikle mi tercih ediyorsunuz
böyle bir şeyi?" sorusu üzerine, Uğur Yücel, "Ben de kaybediyorum.
Hep kaybediyorum yani. Her şeyde kaybediyorum, hayatımı
kaybediyorum. Bunu çok içtenlikle söylüyorum. Hayatım dediğim şey
ne? Çocukluğuma dair değerleri kaybediyorum" yanıtını verdi.
Seyircilerin, alkışlarla destek verdiği Yücel, konuşmasının
devamında yaptığı filmlerin, Türkiye 'den duyduğu
'acıdan' kaynaklı filmler olduğunu kaydetti. 'Yazı Tura' filmini
yaptığı dönemde, ülke çapında acı verici olaylar yaşandığını
anlatan Yücel, şunları söyledi: "Yazı Tura'yı öyle bir zamanda
yaptım ki, gerçekten ülkede bombalar patlıyor, otobüs durakları
havaya uçuyor, duraklarda insanlar parçalanıyor ve ben Levent'te
otururken bu kanlar ruhen benim suratıma sıçradı. O yüzden yazdım
Yazı Tura'yı. Demek ki biz kendi içimizde esasında böyle çok
baharlı dünyalar yaşamıyoruz, acılar yaşıyoruz."
"BU SAVAŞLAR, BU KAVGALAR BİTMEDİ"
Yücel, yarım asrı tükettiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle
sürdürdü: " 'Bu adamın hissi nerede' diye merak ederseniz, benim
hissim bu topraklara üzülmekle geçiyor. Ama gerçekten üzülüyorum
artık. Dünyanın belki benzersiz kara parçası üzerinde yıllardır
doğdum, büyüdüm, öleceğim ama bu savaşlar, bu kavgalar, bu
ihanetler, bu birbirini vurmalar bitmiyor. Bunu bir siyasi parti
görüşü olarak söylemiyorum. Acı duyuyorum bunlardan. Yani gerçekten
o kızların kaybolmasından acı duyuyorum. Çünkü kimse aramıyor o
kızları. Soğuk filminin adı bu yüzden Soğuk. Bu toprağın altında
kaybolup, gidiyorlar. Binlerce insan, milyonlarca insan bu
toprakların altında soğuklarda yok olup gitti. Ben bu dünyadan
gelip geçerken, böyle bir çağa tanık olmaktan dolayı acı duyuyorum.
'Niye bizi güldürmüyorsun sen' diyebilirsiniz, içim gülmüyor."
(DHA)