UĞUR VARDAN / RADİKAL
Sabah: Demiştik, bu Esed gidecek… Gitti de… Hem
de hepimizden önce…
Star: Kıyamette Ergenekon parmağı…
Hürriyet: O kehanet tuttu… Son Mayalı Hürriyet’e
konuştu: “İnanmalıydınız.”
Zaman: Kıyamet, ‘Kozmik oda’da
planlanmış.
Cumhuriyet: Yeni bir ‘Dünya’ kurulur ve…
Milliyet: Bu noktaya adım adım geldik… Can
Dündar’ın kaleminden.
Birgün: Nihayet sınıfsız imtiyazsız bir
yerdeyiz…
Radikal: Cennet’te ‘siluet’ rezaleti... Gider
gitmez nelerle karşılaştık... Ömer Erbil’in ‘Özel’
haberi...
Vatan: Sözün bittiği yerdeyiz.
Habertürk: Beklentiler çok büyük…
Fanatik: Bütün takımlara müjde, artık transfer
sınırlaması yok…
Sözcü: Göktürk 2’yi boşu boşuna uzaya gönderen
hükümet önce bunun hesabını versin…
Posta: Tutmaz dediler ama işte bu ‘Maya’
tuttu.
Akit: Ateistler buna da cevap versin…
CNN Türk: İlk giden siz olun…
Yazarların kaleminden ‘Kıyamet’…
Ertuğrul Özkök: Önceki gün öğlenden sonra cep telefonum
ısrarla çaldı. Açtım, ‘Yukarı’dan arıyorlardı. Telefonun ucundaki
ses, “Gelirken yanına sakın Petrus alma, burada daha iyileri var”
diyordu. Bir an tereddüt ettim ama karşımdaki ses o kadar
etkileyiciydi ki, hemen ikna oldum. Sonuç? Haklıymış. Burada çok
daha iyileri var. İlk günden tattım, muhteşemdi.
Yılmaz Özdil: Kuvvetler ayrılığı derken büsbütün
ayrıldık. Artık ne Hürrem, ne de bütçe görüşmeleri var bizi
ilgilendiren. Sevindim tabii… Ama üzüldüm de, Güzel İzmirim,
boyozum, çiğdemim, onlar nerede kim bilir?
Haşmet Babaoğlu: Sevdim burayı. Arındım her
şeyden. Arındık. Kimliklerimizden, maskelerimizden, ruhlarımızı
saran her türlü kabuktan… Bir de şuna sevindim: Meğerse Alaçatı’dan
güzel bir yer varmış. Zeytinyağına, geçmişin kehribar kokusunda
gezinmeye, ‘Altyazı’ya, ‘Not Defteri’ne bir müddet ‘mola’
derim.
Akif Beki: Hoş Sayın Başbakan sürekli bu konuya
dikkat çekmişti ama herkes bir ‘Ahmet Altan sendromu’na kapılıp
gitmişti, fark
edememişti. İyi oldu bu, Başbakan’a gerek kalmadan bütün yazı çizi
erbabı bir araya dizildi, sıralandı. Artık kimin ne yazacağı da
beni ilgilendirmiyor, rahatladım.
Çetin Altan: İnsanlığın kendi yalnızlığından imbik
imbik akan o gelişim, nihayetinde son buldu. Artık ne kadın
jürilerinden geçmemiş erkek dünyaları, ne tenis oynamaya hasret
köyler, ne de bir türlü küçük burjuva olamayan halk yığınları.
Artık hiçbirine ihtiyaç yok. Şairin dediği gibi, “Bütün renkler
hızla kirleniyordu, birinciliği insanlığa verdiler…” Yıllarca
Babıâli’nin değişik pencerelerinden ‘Şeytanın Gör Dediği’ diyen ben
de göreceğimi gördüm.
Selahattin Duman: Ya işte böyle, ‘Muhteşem
Süleyman’a yâr olmayan dünya ‘Seyrek bıyıklı şahsiyet’e de yâr
olmadı. O mahur dizeleri hatırladık hep yol boyunca: “Bindik bir
alamete, gidiyoruz kıyamete…” Buraya kadar dediler, indik. Yazı
işleri hâlâ durumun ciddiyetinde değildi, manşet bağlanmış tavlaya
oturmuşlardı. “Beyler, buraya kadarmış” dedim ve helalleşerek yola
koyuldum…
Haydar Dümen: Artık bana ihtiyacınız kalmadı.
Malum etraf ‘Huri’ kaynıyor. Bunalımlar dertler biter inşallah…
Yoksa ben biterim…
HINCAL ULUÇ Bayıldım bayıldım… Manzara enfes, seyirci enfes, ortam enfes… Herkes burada; spor, sanat, eğlence dünyası, herkes ama herkes burada. Bir ara Haşo’yu bile gördüm, o da daha ilk günden memnun kalmış. Sunay desen başka bir mutlu; “Oyuncaklarımı yeniden bulmuş gibiyim” dedi. Daha ne olsun?..
AHMET HAKAN Daha ötesi yok… Kıyamet denince yakın zamana kadar akla gelenler neydi? 1. İslamcı için ‘Mahşer öncesi son durak’. 2. Kemalist için, ‘Evet olabilir ama bir de bilime sormalı’. 3. Ateist için, ‘Ay inanmıyorum.’ Herkes kendi açısından haklıydı ya da haksız… Bugünden sonra da fikirlerini değiştireceklerini sanmıyorum. Ama Türkiye bu yapısıyla güzeldi, güzel kalacak… Şapka çıkarıyorum bütün bu gelişmelere…
EYÜP CAN SAĞLIK Bu günler de geçecek demiştim.
Müslümanı, Musevisi, Ermenisi Ateisti, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi,
artık kucaklaşma vakti. Artık ‘Öteki’si berikisi yok, herkes
maskelerinden arınsın, el ele tutuşup yeni bir uygarlığa yelken
açsın, açalım… Bu arada yaşananlara ‘Marduk cephesi’ ne diyor? Bu
sorunun cevabını da Ayça Örer’in söyleşisinde
bulabilirsiniz...
AYŞE ARMAN
‘Şeytan’a pabucunu ters giydirdim… İlk günden, değil böyle bir
söyleşi kapmak, telefonunu bulmak, bir şekilde ulaşmak bile zordu.
Ama başardım. Öğle suları için sözleştik. Biraz geç geldi.
Anlaşılan karşı tarafı bekleten bir yapısı var. Önce kendisine
yönelik önyargıları konuştuk, ardından kendisine atılan iftiraları.
Açılmaya ihtiyacı vardı, başta mesa
fesini korudu, sonra kanatlarını bir tarafa bıraktı ve bütün
içindekileri döktü. Devamı mı, Pazar’a kadar sabredin.
Hamiş: Haftaya ‘Melekler’ ne diyor?
FEHİM TAŞTEKİN Ne Tahrir, ne Şam’ın arka
sokakları, ne de mayınlı tarlada dış politika... Yok böyle bir
başka yer. Yok artık ‘Sıfır sorun’lu zor denklemler… Esad’la
igilenmek de yok, Mursi’yle ilgilenmek de... Obama ya da Putin ne
demiş, ne dememiş, artık bizi ilgilendirmiyor. Ezenle ezilen
ayrımına artık (ya da şimdilik) son, (umarım) herkes bundan böyle
aynı safta yürüyecek.
HASAN CEMAL Doğruyu söylemek gerekirse ‘Tank
sesiyle uyanmak’tan bıkmıştım, iyi oldu. Önce Sur’a üflenen sese
kulak verdim, sonra gelen gürültüleri ‘Cim Bom Bom’un Avrupa’daki
ayak sesleri’ sandım. Gerçi memlekete demokrasi gelmeden önce
Kıyamet geldi ama netice itibariyle hayırlısı neyse o oldu.
Kulüpler nasıl karşıladı?
Fenerbahçe: Kıyamet’te olsa bile son sözümüz Fenerbahçe. Bütün
bu yaşananlar Fenerbahçe’yi ele geçirmek için yapılmıştır ama
başaramayacaklar.
Galatasaray : Çilek derken bunu kastetmemiştik. Ayrıca ‘Bu ateş
hepimizi yakar’.
Beşiktaş : Herkes bizim noktamıza geldi, Dünya da insanlık da
kendisini ‘Feda’ etti.
Trabzonspor: ‘Kolbastı’ out, ‘Ateşbastı’ in. Fark eden bir şey yok,
‘Bize her yer Trabzon’ nasıl olsa…
Yaşananlara ilk tepkiler...
Arı Maya: Olanların benimle ilgisi yok.
İspanya hükümeti: Mayalar’ı zamanında biz yok etmedik, kendi
kendilerini yok ettiler.
Yukarısı: Messi için hep “Bu dünyadan değil” diyorlardı, biz de onu
sorgulamadan direkt içeri aldık.
Yunus Emre: Sevgili Talim Terbiyeciler, demek bana da sansürü reva
gördünüz. Şimdi kendi gözlerinizle görün, haklı mıyım değil
miyim.
Ali Ağaoğlu: Bu değil, bu değil, bu hiç değil demekle burayı
kastetmemiştim.
Kenan Evren: Sevgili Öte Dünyalılar, netekim burada da bize hesap
sormazsınız herhalde.
Nihat Doğan: Ne, burada da mı takım çalıştıramayacağım.
Kadir Topbaş: Vay be ne siluet varmış buralarda, adamlar
korumuş.
Tayyip Erdoğan : Burada da dizi mizi çekmeyin de ne yaparsanız
yapın…
ÖSYM Başkanı Ali Demir: Biz kimseye cevapları vermedik, herkes hak
ettiği yeri kendi emeğiyle kazandı.
Aykut Kocaman: Anlaşılan burada sorulmayacak soru yok.
Fatih Terim: Nereyi çekerseniz çekin, burada fark
etmiyor.
Samet Aybaba: Ne yani, burada menemen yapacak kimse yok mu?
Ayrıca…
Hürriyet Hafta Sonu’ndan büyük hizmet: ‘Kıyamet eki… Konu
başlıkları: * Cennet’te görülmesi gereken beş yer. * Kevser
şarabı’nı uzmanlarına tattırdık: Vedat Milor, Ahmet Örs, Ali Esat
Göksel ve Mehmet Yalçın’ın görüşleri. * Cennet’in ünlüleri bize
konuştu. * Ateş düştüğü yeri yakar: Günahkârlar için ‘Cehennem
rehberi’. *Mehmet Yaşin’den ‘Cehennem ateşi’yle pişirilmiş tandır
tarifi…
Adem ilk kez Radikal Hayat’a konuştu: Havva’yı hiç
aldatmadım…
Sartre, Radikal Kitap’a içini döktü: “Cehennem başkalarıdır’
diyerek herkesi kastetmiştim.” Ayrıca Zizek’ten ilk izlenimler The
Guardian’la birlikte Radikal’de: “Post apokaliptik kurgu diye bir
şey varmış, ‘The Matrix’i yeniden izlemenin tam
zamanıdır.”
Radikal Spor’da bayram havası: Asıl ‘Kıyamet’ ligde kopacak. Artık
‘Dört büyükler’ yok, burada herkes büyük... Nihayet
‘İstanbul-Anadolu ayrımı’na son.