7 Haziran seçimlerinde girdiği Meclis'te sadece 5 ay
milletvekili olarak kalan Uğur Işılak, uyukladığı görüntüsüyle
zihinlere kazındı.
Hürriyet gazetesinden Cengiz Semercioğlu'na röportaj
veren Uğur Işılak, yaşadığı olayla ilgili "Meclis'te, genel
kurulda kaç kişi olması lazım? 550. Benim uyukladığım gün 150 kişi
vardı. Yadırganması gereken buydu. Ben en azından genel
kuruldaydım. Uyuklamanın bir diğer masum tarafı da şu: Bir adam bir
yerde uyukluyorsa, çok yorulmuştur. Gecem gündüzüm yoktu.
Toplantıdan toplantıya koşuyordum. Eve 4'te gidip, 2 saat uyuyup
tekrar Meclis'e geliyordum. Genel kurulda uyuklamak çok çalışmış
olmanın bir işaretidir" dedi.
Siyasete atılma macaresını da anlatan Işılak, şu ifadelere yer
verdi: "Ankara'da ilk kez sahnede Tayyip Bey'in huzurunda
'Dombra'yı okuduktan sonra Erol Abi, ben ve Tayyip Bey bir araya
geldik. Tayyip Bey sahnede spontane konuştuğumu fark etmiş. 'Sende
siyasi kumaş görüyorum' dedi. Bir gece başbakanlıktan telefon
geldi. 'Evraklarınızı tamamlayın' dediler."
Cengiz SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET
'Mecliste uyumak çok çalışmanın işaretidir'
◊ Milletvekilliği sürecin nasıl başladı? Tayyip Bey’in “Belagatın
güçlü, neden siyasete girmiyorsun” demesi mi etkili oldu?
- Doğru, o konuşma fitili ateşledi... Ankara’da ilk kez sahnede
Tayyip Bey’in huzurunda “Dombra”yı okuduktan sonra Erol Abi, ben ve
Tayyip Bey bir araya geldik. Tayyip Bey sahnede spontane
konuştuğumu fark etmiş. “Sende siyasi kumaş görüyorum”
dedi.
Bir gece başbakanlıktan telefon geldi. “Evraklarınızı tamamlayın”
dediler. Sonra 9’uncu sıradan aday gösterildim. Seçilme şansım
yüzde 100’dü. Böyle bir teveccüh gösterdikleri için sevindik. Bu
milletin vekili olmak bir şereftir. Bunun kıymetini bilenler
vardır, bilmeyenler vardır.
◊ Sen kıymetini bildin mi?
- Bunun büyük bir sorumluluk olduğunu düşünerek bu işe girdim.
Milletin vekili demek milletin olmadığı yerde onu temsil etmek
demek.
◊ Peki, 5 ay sonra niye vekalet verilmedi? 7 Haziran’da seçildin
ama 1 Kasım’da aday gösterilmedin...
- Çünkü 7 Haziran seçimi AK Parti için iyi bir sonuç olmadı. Tek
başına iktidar olamadı. Bir de “Uğur bu alemi bir görsün, bir ozan
olarak siyaset sahasını da müşahede etsin” düşüncesiyle bana o
milletvekilliği yolu açıldı. Belki de ikinci defa yıpranmamı
istemediler. 5 ayda epey yıprattılar beni..
◊ Ama sen de yıpratılacak paslar verdin...
- Pas dediğin, sadece uykumdu.
◊ “Meclis’e uyumaya gitmiyorum” deyip üçüncü toplantıda uyurken
görüntülenmek valla iyi pas be Uğur...
- “Uyumaya gitmiyorum” sözünü bir deyim gibi düşünün. Vekillik
dönemimde sadece uyku meselem gündeme geldiği için “Yarabbi sana
binlerce şükür olsun” dedim. Hırsız olarak gündeme gelebilirdim,
uyku kadar masum bir şeyle anıldım. O Meclis’te uyumayan bir
siyasetçi var mı? Uyumaktan kastım; uyuklamak. Orada yadırganacak
şey uyuklayan bir adamın 3-5 saniye gözünü kapaması
değil.
Meclis’te, genel kurulda kaç kişi olması lazım? 550. Benim
uyukladığım gün 150 kişi vardı.
Yadırganması gereken buydu. Ben en azından genel
kuruldaydım.
Uyuklamanın bir diğer masum tarafı da şu: Bir adam bir yerde
uyukluyorsa, çok yorulmuştur. Gecem gündüzüm yoktu. Toplantıdan
toplantıya koşuyordum. Eve 4’te gidip, 2 saat uyuyup tekrar
Meclis’e geliyordum. Genel kurulda uyuklamak çok çalışmış olmanın
bir işaretidir.
◊ Ama sonuçta talihsiz bir fotoğraf oldu...
- Ona da şükrediyorum. Hırsızlık ya da teröristlerle işbirliği
yaparken de fotoğrafım olabilirdi. Yok hamdolsun. Alnım açık, yüzüm
ak benim...
Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN