Türkiye’nin en eski ve en büyük tekstil firmalarından Mensucat Santral’ın eski sahibi Halil Bezmen, A Haber’de Selin Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım programında, son romanı Prens Sabahaddin’in Saklı Hayatlar’ını anlatırken, kendi yaşam öyküsüyle ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
DOKUZ KİTAP YAZDIM, HEPSİNİ UĞUR DÜNDAR’A BORÇLUYUM
Halil Bezmen’in 2000’li yılların başında Amerika’dan elleri
kelepçeli olarak Türkiye’ye iade edilmesi sürecinde Uğur Dündar’ın
kitabı için “Halil Bezmen’in sonunu getiren kitap” ifadesi
kullanılmıştı. Bezmen, 1990 yılların başında Uğur Dündar’ın kendisi
hakkında yaptığı haberler ve kitaplara atıfta bulunarak, “Bugün
buraya gelmemi, dokuz kitap yazmamı Uğur Dündar’a borçluyum”
dedi.
TEK ÜZÜNTÜM BABAMLA HELALLEŞEMEMEK
“Erol Aksoy konusunu kapattım” diyen Halil Bezmen, “Tüm yaşananların ardından tek üzüntüm babamla helalleşememek. Onu görmek istedim ama beni kabul etmedi. Ben ona taptım, o benim tanrımdı. Niye böyle olduk, bunu çok düşündüm, çok üzüldüm ama yapacak bir şey yok” ifadesini kullandı.
İKİ DEFA İNTİHAR GİRİŞİMİM OLDU
“İki defa intihar girişimim oldu” diyen Bezmen, iflas sürecinin ardından çıkış yolunu namaz kılmakta bulduğunu söyledi. “Çetin Altan, Yahya Efendi’ye git demişti. Oraya gittim ve hayatım değişti. Her şey bitince bakıyorsun Allah yine var. Ve o senin en yakın arkadaşın oluyor” dedi.
AL KOLUMU KES, İTİBARIM KALSIN, İTİBARSIZLIK BERBAT BİR ŞEY
Romanını yazdığı Prens Sabahaddin’in “bölücü” sıfatının yakıştırıldığı ilk tarihi karakter olduğunu söyleyen Bezmen, Sabahaddin’in öyküsündeki itibar mücadelesinden çok etkilediğini anlattı. “Al kolumu kes, ama itibarımı alma. Kolum olmasın, itibarım kalsın derim. İtibarsızlık berbat bir şey. Kendinizle bile geçinemiyorsunuz o olmayınca” dedi. Kitaplarının insanların kendisi hakkındaki düşüncelerini değiştirdiğini ifade etti.
MÜZAYEDEDE BENİ GÖRMEK İSTEMEYENLER OLABİLİR DİYE GİTMEDİM
Kısa süre önce koleksiyonundaki eserleri satan Halil Bezmen, “Müzayedede beni görmek istemeyenler, rahatsız olan çıkabilir diye gitmedim” diyerek parası olmayanlara şöyle seslendi: “Parası olmayanlara söyleyeyim, mutlu olmak için o kadarına gerek yok, çok para başa bela”
HAKKARİ VE İSTANBUL’DA ASGARİ ÜCRET AYNI OLMAZ
Romanını yazdığı Prens Sabahaddin’in adem-i merkeziyetçi düşüncelerinin çok değerli bulduğunu söyleyen Halil Bezmen, “Yıllar önce TÜSİAD’da asgari ücret yerel olarak saptanmalı dedim karşı çıktılar. Çünkü Hakkari ve İstanbul’da asgari ücret aynı olmaz. Bu uygulanırsa Doğu’dan İstanbul sanayicisine rekabet gelecekti istemediler” dedi.
REFERANDUM YAPILSA KİMSENİN BÖLÜNMEK İSTEMEDİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ
İshak Alaton’un birkaç yıl önce önerdiği “referandum” önerisine katıldığını ifade eden Bezmen, “Bunu Prens Sabahaddin 100 yıl önce söyledi, yerel yönetimi güçlendir, refahı artır, kimse kanlı bir biçimde ayrılmak istemezdi. Alaton’un dediği gibi, öyle bir referandum yapılsa kimsenin bölünmek istemediğini göreceksiniz” dedi.
10 SENE ÖNCE BURJUVAZİ YOKTU ŞİMDİ VAR, TÜSİAD-MÜSİAD REKABETİ KAPİTALİZMİN ADALETİ
Selin Ongun’un “Tarık Ziya Ekinci, Türkiye’de Kürt sorununu Türk burjuvazisi çözer” sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, “10 yıl önce burjuvazi yoktu şimdi var. TÜSİAD-MÜSİAD rekabeti kapitalizmin adaletidir” dedi.