Twitter'la ilgili düzenleme geliyor

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi Parkı eylemlerinin ardından sosyal paylaşım siteleriyle ilgili çalışma yapılacağını açıkladı.

Google Haberlere Abone ol
Twitter'la ilgili düzenleme geliyor

İçişleri Bakanı Muammer Güler, KESK ve DİSK'in grev kararına ilişkin "5 sendikanın yasal bir eylemi yok ki, hangi yasal eylemine izin vereceğiz. Alanları, genel yolları, kamu düzenini bozacak şekilde, genel hayatı felce uğratacak şekilde her gün toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı nerede görülmüş? Böyle bir şey olabilir mi? Ben her gün geleceğim sabahtan akşama kadar Kızılay'ın ortasında eylem yapacağım. Böyle bir şey olabilir mi? Bunları insanları kabul etmesi mümkün mü?" dedi. 



Gezi Parkı Protestolarına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Güler, toplumsal olaylarda TOMA'lardan bazen tazyikli su sıkıldığını, bazen de gaz sıkıştırılmış su sıkıldığını, çok gerektiği zaman da boyalı su sıkıldığını dile getirdi. 



-393 KİŞİ GÖZALTINDA-



Şu anda gözaltında 393 kişinin bulunduğunu ifade eden Bakan Güler, "Bunların ifadeleri alınıyor, sorguları sürüyor, süratle tamamlanmaya çalışılıyor. Özellikle İstanbul ve Adana'da gözaltılar var. Onlarla ilgili işlemler devam ediyor" dedi. 

Doktorların gözaltına alınmasına ilişkin bir soruya "Sağlık Bakanımız ifade etti. İçlerinde hiç doktorluk mesleğinde olmayan insanlar var" diye yanıt veren Bakan Güler, "Tıp öğrencilerinin doktorluk statüsü yok. Muayene yapan doktor mutlaka bunu resmi mercilere de bildirmek zorunda. Bir de tabi Sağlık Bakanlığı açısında görev başında olma olmama gibi bir ayrıntı var. Onu Sağlık Bakanımız değerlendirecektir" şeklinde konuştu. 

Orantısız güç kullanan polisler konusuna ilişkin, şuanda İzmir'de, Ankara'da, İstanbul'da, Hatay'da mülkiye ve polis müfettişlerinin araştırmalarını yaptığını, şu ana kadar İzmir'de 2, İstanbul'da 1 da kişinin açığa alındığını dile getiren Bakan Güler, "Tabi ki bu soruşturmanın sonunda hangi işlemin yapıldığını göreceğiz. Bu konuda gayet açık olduğumuzu söyledim" dedi.



-"KIRSAL ALANDA POLİSİ, KENTTE DE JANDARMAYI GÖREVLENDİREBİLİRİM"-



Şiddet eylemlerinin sürdürmesi konusunda bir inatlaşma olduğuna savunan Bakan Güler, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu inatlaşmayı anlamam mümkün değildir. Yani bir gün iş bırakma ve grev gibi kanunsuz eylemlerle insanları sokağa dökme çabaları vardır. Bunlara da izin verilmeyeceğini, yasayla belirlenmemiş alanlarda, yollarda, parklarda böyle bir toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılmayacağını ifade etmek isterim. Polisimiz görevini yapıyor. Ayrıca jandarmanın görev alması konusunda da bugün basında yorumların olduğunu gördüm. İçişleri Bakanlığı Türkiye'nin emniyet ve asayişinden sorumlu bakanlıktır. Üç tane güvenlikle ilgili bağlı kuruluşu vardır; birisi Emniyet Genel Müdürlüğü, biri Jandarma Genel Komutanlığı, diğeri de Sahil Güvenlik Komutanlığıdır. Bunların görev alanları bellidir. Emniyet kentlerde, jandarma kırsal alanlarda, Sahil Güvenlik denizlerde görev yapmaktadır. İçişleri Bakanı bu güvenlik güçlerini nerelerde görevlendirmek icap ediyorsa, oralarda görevlendirmeye yetkilidir. Yani ben kırsal alanda polisi, kentte de jandarmayı ihtiyaç duyduğum anda görevlendirebilirim. Şu anda jandarma, güvenlik güçlerimiz Türkiye yüz ölçümünün yüzde 93'ünde ve nüfusun da yüzde 25'inde güvenliği tesis eden bir kuruluştur. Yaz aylarında bu nüfus yüzde 45'e kadar yükselmektedir. Yani jandarmanın da toplumsal olaylara müdahale ile ilgili jandarma komando birlikleri vardır, jandarma özel harekat birlikleri vardır, jandarma özel asayiş birlikleri vardır."



-"JANDARMA ŞUANDA İSTANBUL'DA POLİS GİBİ GÖREVİNİ YÜRÜTÜYOR"-



İçişleri Bakanı olarak bunların hepsinin kendi emrinde olduğunun altını çizen Bakan Güler, "Jandarma Genel Komutanlığı'na bu konuyla ilgili talepte bulunursam uygun gördüğüm yerde de bunlar görev alırlar. Jandarma da İstanbul'da bu anlamda görev almıştır. Gerekirse polis ile jandarma arasında görevlendirmek mümkündür. Bunu karıştırmasınlar. Silahlı kuvvetlerin emrindeki askerin kullanılması ayrı bir şeydir. Yani polis ve jandarma ile eğer bir toplumsal olayı bastıramıyorsanız o zaman Türk Silahlı Kuvvetlerinden il idaresi kanuna göre kuvvet talebinde bulunursunuz. Biz silahlı kuvvetlerden her hangi bir kuvvet talebinde bulunmadık. Ben kendi emrimdeki emniyet ve jandarma güçlerini beraber kullandım. Jandarma bir güvenlik gücüdür. Şu anda İstanbul'daki bazı ilçelerde de jandarma polis gibi güvenlik görevini yürütmektedir" ifadelerini kullandı. 



-"HANGİ YASAL EYLEMİNE İZİN VERECEĞİZ"-



Güler, KESK ve DİSK'in de arasında yer aldığı sendikaların grev kararına tepki gösterirken, "5 sendikanın yasal bir eylemi yok ki, hangi yasal eylemine izin vereceğiz. Alanları, genel yolları, kamu düzenini bozacak şekilde, genel hayatı felce uğratacak şekilde her gün toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı nerede görülmüş? Böyle bir şey olabilir mi? Ben her gün geleceğim sabahtan akşama kadar Kızılay'ın ortasında eylem yapacağım. Böyle bir şey olabilir mi? Bunları insanları kabul etmesi mümkün mü? Geçtiğimiz gün Ankara'daki şoför, minibüs esnafı protesto yaptı. Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu geldi Başbakana bu olaylardan esnafın ve iş yeri sahiplerinin duyduğu sıkıntıları belirttiler. Hakların kullanılması bir başkasının hakkının kullanılmasına engel olamaz. Bu konuda arkadaşları duyarlı olmaya davet ediyorum. Anlaşılıyor ki Gezi Parkı'nda olduğu gibi oradaki insanlar da bu kanunsuz direnişlerin bir aracı haline getirilmiştir. Bu sürdürülmek de istenmektedir. Bunun sürdürülebilirliği yoktur. Memurlar ve işçilerden kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini bekliyorum. Bunun kanuni sonuçlarına katlanırlar" dedi.



-"AYRI BİR YASAL DÜZENLEME YAPILMASINI DÜŞÜNÜYORUZ"-



Sosyal paylaşım sitelerine ilişkin de Bakan Güler, "Sosyal paylaşım siteleri ile ilgili de bizim şu anda Emniyet Müdürlüklerimizin, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü çalışmalar var. Burada halkı tahrik eden, bir manipülasyonla yalan haberlerle halkı kışkırtmaya, hatta toplumsal olaylara, mal ve can emniyetini sıkıntıya sokacak, bozacak eylemlere yönlendiren elbette gerek Twitter olsun gerek Facebook olsun ve gerek sosyal medyanın diğer enstrümanlarını kullanarak bunları yönlendirenlerle ilgili çalışmamız var. Daha önce İzmir'de böyle bir çalışma oldu. Şimdi diğer yerlerde de böyle bir çalışma olacak. Tabi bu konularda ayrı bir yasal düzenlemenin de yapılmasının gerektiğini biz düşünüyoruz. Bu konuda Adalet Bakanlığımızın ve ilgili bakanlıkların çalışmaları olacak" diye konuştu. ANKA


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin