Medya Etiği Platformu, Mehmet Ali Birand'ın ölümü ile ilgili yaşanan 'iletişimm' faciasını eleştirdi ve başsağlığı dileğinde bulundu:
"Twitter değil kötü gazetecilik “öldürür”
Sosyal medyada yayılan bir söylentinin doğrulanmadan habere
dönüşmesinin son kurbanı Türk medyasının kıdemli ismi Mehmet Ali
Birand oldu. Birand bugün önce öldürüldü, sonra vefat etti.
Mart ayında Amerikan Hastanesi’nde bir operasyon geçirerek safra
kesesi yolundaki tıkanıklığı açmak üzere stent takılan Birand’ın
önceki gün yeniden tedaviye alınmasının ardından bu sabah gündeme
gelen “öldü” iddiası önce internette yayıldı ardından haber
sitelerinde yer aldı.
Mehmet Ali Birand’ın çalışma arkadaşlarının da aralarında bulunduğu
çok sayıda gazeteci iddiayı paylaştı, bazı haber siteleri Twitter
mesajları üzerine haber yaptı.
Teyitlenmemiş haberin ardından çok sayıda gazeteci başsağlığı
mesajı yazdı, bazısı haberi vermeyen haber kanallarına sitem etti.
Ancak Mehmet Ali Birand’ın öldüğüne yönelik iddialara yalanlama
aynı mecra üzerinden oğlu Umur Birand’dan geldi. O mesajda şu
ifadeler yer aldı:
”Ben Umur Birand, babam halen yoğun bakımda. İyileşmesi için dua
ediyoruz. Gösterdiğiniz sıcak ilgi için çok teşekkürler.”
Bu yaşanan süreç üzerine Medya Etiği Platformu olarak
meslektaşlarımıza hem haberin teyit edilmesi hem de twitter
kullanımı ile ilgili etik kurallar açısından hatırlatmada
bulunuyoruz:
- Bütün kaynaklardan eline ulaşan bilginin doğruluğunu sınamalıdır.
Haberlerde kullanmak üzere elde ettiği yazılı, dijital, görsel ve
işitsel belgelerin orijinalliğinden emin olmalıdır.
- Bilgiyi, belgeleri ve iddiaları, sanki haberin konusuyla ilk kez
karşılaşıyormuş gibi, titizlikle gözden geçirmelidir.
- Bilgiyi tam olarak doğrulayamıyorsa, sorumlu olduğu editöre
danışmalı ve şu sorulara cevap aramalıdır: a) Bilgi kamuoyunun
bilmesi açısından ne kadar önem taşımaktadır? b) Haberin, konu
ettiği şahıslar açısından olası sonuçları nelerdir? c) Zarar nasıl
asgariye indirilebilir? d) Elimizde ne gibi alternatifler var?
Meslektaşlarımızdan gelecek başlıca itirazı tahmin edebiliyoruz:
“Haber tüm sosyal medyada yayılmıştı ve gelinen noktada geleneksel
medya böylesi büyük bir haberi gözardı edemezdi.” Bu noktada bazen
en iyi alternatifin neyin haberini vermediğimiz olabileceğini
hatırlatırız. Teyit edilmemiş bazı haberlerin Birand’ın hayatını
kaybettiği yönünde olduğunu haberleştirmek, halen hayatta olan bir
kişiyi öldürmekten çok daha etik ve ahlaklı bir tercih olacaktı.
Bugünü tarihe gazetecilik adına kara bir gün olarak yazacak
unsurlardan biri de son tahlilde haberin doğrulanmasıdır!
Medya Etiği Platformu olarak Birand ailesine, tüm sevenlerine ve
meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz."