Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre; Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutukluğuna yönelik itiraz reddedildi.
İtirazı reddeden İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği, ret kararında tartışma yaratacak gerekçelere sığındı. Dündar ve Gül’ün yaptığı haberlerle Türkiye Cumhuriyeti devletini ve yöneticilerini teröre yardım eden ülke konumuna sokarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak amacı güdüldüğünü savunan hâkimlik, Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olmadığı gerçeğini unuttu. Dündar ve Gül’ün tutukluluğuna gerekçe olarak sunulan ‘casusluk maksadıyla devlet sırrının temini ve ifşası suçunun’ tutuklama gerektiren ‘katalog suçlardan olmamasına’ karşın Cumhuriyet gazetesi avukatlarının itirazını reddeden hâkimlik, kararında hukuki bir çelişkiye imza attı.
Hukuki üslup
Dündar ve Gül’ün avukatları geçen günlerde tutuklama kararını veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’ne kararı düzeltmesi, düzeltmemesi durumunda ile itirazın incelenmesi için bir üst mahkeme olan İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderilmesini talep etmişti. İtiraz dilekçesinde “Biz üzerimize düşeni yapıyor ve anayasaya, yasalara, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olan tutuklama kararlarına itiraz ediyoruz. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Tercih ve sorumluluk sizindir” denilmişti. Tutuklama kararını veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği de kararında direnerek, itirazın incelenmesi için dilekçeyi İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği’ne iletmişti. İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği de itiraza ilişkin red kararında, savcılık aşamasında ve tutuklama kararı veren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nde yapılan hiçbir savunmayı dikkate almadan dilekçenin itiraz ve tahliye gerekçelerini içermediğini, hukuki üslupla yazılmadığını belirtti.
Yayımlandı ama gizli
Kararda, MİT TIR’larının örgüt üyelerince cebir ve şiddet kullanılarak durdurulduğu, bu yolla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uluslararası alanda teröre yardım eden ülke algısının oluşturulmaya çalışıldığı kaydedildi. Bir kısım basın - yayın organlarındaki haber, makale ve dizi senaryoları yoluyla bu algının desteklendiğinin öne sürüldüğü kararda, “Ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda MİT tarafından yürütülen faaliyetlerin devletin güvenliği, iç veya dış yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikte olduğunun kamuoyuna duyurulmasına rağmen Dündar ve Gül’ün yaptıkları haberlerle gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafları yayımladıkları” aktarıldı.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN...