Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve TGC
Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, müebbet hapse çarptırılan radyocu -
gazeteci Füsun Erdoğan'ı Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde ziyaret
etti. Bu yıl TGC Basın Özgürlüğü Ödülü’nü alan Füsun Erdoğan,
görüşme sırasında 8 yıla yakın süre tutuklu kaldıktan sonra müebbet
hapis cezasına çarptırılmasından, tutuklu gazetecilerin durumuna;
cezaevi koşullarından üzerine çalıştığı kitaba kadar pek çok konu
hakkında konuştu. Füsun Erdoğan, uğradığı haksızlığı görmeyen
meslektaşlarına da "Adalet ve hukuk herkese lazım! Bir gün siz de
ihtiyaç duyabilirsiniz" diye seslendi.
'GAZETECİLER KONUSUNDA GERÇEKLER
ÇARPTIRILIYOR'
Tutuklu gazetecilerin yaşadıklarına dikkat çeken Füsun Erdoğan,
“Tutuklu gazeteciler konusunda gerçekler çarpıtılıyor. Çok sayıda
gazeteci, gazeteci kabul edilmiyor. Gazeteciler, terörle mücadele
yasası kapsamında yargılandıkları için gazeteci olmadıkları dile
getiriliyor” dedi.
'HUKUK CİNAYETİNE KURBAN GİTTİM'
Füsun Erdoğan, 8 yıl süren tutuklu yargılanma süreciyle ilgili
şunları söyledi: “Davada büyük bir skandal var. Öncelikle benim
sahte kimlikle suçlanmam ve bu konuda ceza almam kabul edilemez.
Gerek iddianamede gerekse savcının mütalaasında sahte kimlik
bulundurduğuma dair bir iddia yer almazken; bu konuda ceza
verilmesi kabul edilemez. Ayrıca ben zaten hiçbir şekilde
sahte kimlik kullanmadım. Kimliğim açık ve net, banka kartlarım
var, kredi kullanmışım. Kimliğim bu kadar net ortada iken bu konuda
ceza almam kabul edilemez. İddianamede ve mütalaada yer almayan
sahte belge kullanımı ile ilgili ceza aldım. Bu bir
skandaldır.”
'HER ŞEYİ ÜZERİME YIKTILAR'
Füsun Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her şeyi yasal olan
biriyim. Kredi kartı olan biri olduğum için de örgütün mali
işleri dediler. Her şeyi üzerime yıktılar. İddianamede ve savcının
verdiği son mütalaada, maddi tek bir kanıt yok. Maddi tek bir kanıt
göstersinler her türlü cezaya razıyım. Adil yargılama yok. Hukuk
sistemi çökmüş durumda. Mahkeme başkanı 4-5 kez değişti. Heyet
üyeleri sık sık değişti. Savcıların sayısını hatırlamıyorum… Özel
yetkili mahkemelerde hukuk cinayetleri var. Bu hukuksuzlukların
listesi çıkartılmalıdır. Ben de bir hukuk cinayetine kurban
edildim. Şayet hukukun gözüyle bakılırsa, birazcık vicdan varsa bu
ceza geri alınmalıdır. Ayrıca Terörle Mücadele Yasası’nın
kaldırılması için bir kampanya yürütülmelidir. Bu yasa ile herkes
terörist olarak suçlanabilir."
'ÜŞÜYORUZ, ÇİZME GİYEMİYORUZ...'
Füsun Erdoğan, cezaevleriyle ilgili de şunları söyledi: "Cezaevleri
koşullarını 12 Eylül koşulları ile kıyaslamak doğru değildir.
Cezaevlerinin temel insan haklarına uygun olup olmadığına bakmak
lazım. Bingöl’deki firardan sonra bizim çizme giymemize izin
vermiyorlar. Aldığımız ya da ailelerimizin gönderdiği çizmeleri
giyemiyoruz. Oysa yerler ıslak yıkanıyor, su içinde kalıyor. Buna
izin vermeleri gerekiyor. Çizme talebimiz karşısında bize mes
lastiği verdiler. 21 yüzyılda bize bu cezayı veriyorlar. Mes
lastiği ihtiyacı karşılamıyor. İnsani olarak Gebze Cezaevi
Kandıra’dan daha iyi bir cezaevi. Burada taşranın sıcaklığı var,
daha kentleşmemiş. Burada kadınlar mutfağa geçtikten sonra kalite
ve hijyen koşulları daha iyi olmaya başladı. Daha önce mutfakta
erkekler çalışıyordu. Şimdi kadınlar çalışıyor. Yemekler daha iyi
olmaya başladı. Buranın kantini ise Kandıra ile kıyaslandığında
daha pahalı. Bunu da buradaki mevcudun az olmasına bağlıyorlar.
Yeni cezaevleri mimari olarak iyi olabilir ama insani unsurdan
yoksunlar. Hiç insani değil.”
'BİR GÜN SİZ DE!...'
Füsun Erdoğan, TGC Başkanı Turgay Olcayto ve TGC Başkan Yardımcısı
Recep Yaşar'ın ziyaretinden memnuniyetini kendi el yazısıyla
yazdığı notta şu şekilde dile getirdi: "Bugün (5 Aralık) Turgay Bey
ve Recep Bey görüşüme geldiler. Yıllar sonra gazeteci dostlarla
hapishanede görüşmek bir başka oldu benim için. Tutsaklığımın 8.
yılında hakkımda kırılan kalemin 10 ACM heyetinin altına imza
attığı hukuk cinayetinin görünür olması için meslektaşlarımın bu
dava dosyasıyla ilgilenmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Ve bugüne kadar uğradığım adaletsizliği görmeyen ya da görmezden
gelen yayın organlarına ve meslektaşlarıma sesleniyorum. Adalet ve
hukuk herkese lazım! Bir gün siz de ihtiyaç duyabilirsiniz… Saygı
ve dostlukla."
Tutuklu gazeteci ve radyocudan sitem dolu mesaj!
Gazeteci meslektaşları Füsun Erdoğan'ı Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde ziyaret etti.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin