Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ünal Türkeş ve gazeteci Halil Eğriboyun Muğla Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunan Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı ziyaret etti.
Muğla Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Türkiye’de aydın ihaneti yaşandığını belirterek, “Susmadığım, boyun eğmediğim ve diktatörlüğe karşı mücadele ettiğim için gerekçesiz, belgesiz, delilsiz cezaya çarptırıldım. Benim üzerimden eleştirilen bu dava ve bu ceza aslında medyaya yapılmış bir tehdittir. Bileklerime takılan kelepçe de aslında benim bileklerime değil, medyaya takılan kelepçedir” dedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ünal Türkeş ve gazeteci Halil Eğriboyun, Adalet Bakanlığı’ndan alınan izinle Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Muğla Cezaevi’nde açık görüşte bir araya geldi.
Meslektaşlarının ziyaretinden memnun olduğunu ifade eden Yanardağ Sertel’e hitaben, “Sayın Başkanım gazetecileri hiçbir zaman yalnız bırakmadınız. Tutuklu olan bütün meslektaşlarımızın yanında durdunuz ve onların sesi soluğu oldunuz. Bunun için ve buraya beni ziyarete geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum” dedi.
“Susmadığım, boyun eğmediğim ve diktatörlüğe karşı mücadele ettiğim için gerekçesiz, belgesiz, delilsiz cezaya çarptırıldım” diyen Yanardağ, şöyle devam etti:
“Türkiye’de demokratik gerekçeler öne sürülüyor ama faşizan bir diktatörlük kuruluyor.
Yurt gazetesini yayımladığım ve bağımsız bir dergi çıkardığım için, televizyon programlarına katıldığım, kitap yazdığım, panellerde konuştuğum için bu cezanın bana verildiğini biliyorum.
Ben sosyalist bir insanım. Benim üzerimden eleştirilen bu dava ve bu ceza aslında medyaya yapılmış bir tehdittir. Bağımsız’ı çıkarmasaydım, Yurt gazetesini çıkarmasaydım tutuklanmayacaktım. Yargılanırken mahkeme heyeti beni tehdit etmişti; ‘Siyasi savunma yapıyorsunuz, hukuki savunma yapın’ demişti. Ben de ‘siyasal bir iddianameye siyasal bir savunma olur’ yanıtını vermiştim. Bu bir kin ve intikam davasıdır.”
“İSTESEYDİM KAÇARDIM”
Bodrum’a “Türkiye Neden Feda Edildi” kitabını yazmak için geldiğini ve kitabını bitirdikten üç saat sonra tutuklandığını, üzerinde kendi kimliği olduğunu vurgulayan Merdan Yanardağ, “ İsteseydim buradan on kere kaçardım” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Davaya bir aylık itiraz süresinin dolduğu gün tutuklandım. Polisler geldi, ‘Merdan Yanardağ siz misiniz” dediler, ‘evet’ dedim. Bileklerime kelepçe taktılar, oysa ne kaçma ne direnme yoktu. Bu kelepçe aslında benim bileklerime değil, medyaya takılan kelepçedir. Bodrum’dan 17 dolar verdiğiniz zaman Kos Adası’na sizi götüren onlarca tekne var. Kaçmayı düşünseydim çok rahat ülkemi terk ederdim. Genel Yayın Yönetmeni olmam, siyasi davadan ceza almam iltica etmem için yeterli gerekçelerdi. Bunları düşünmedim. Bu ülkede ne yazık ki bir aydın ihaneti yaşanıyor. Aydınlar bu baskı dönemine karşı tavır alamıyorlar. Tavır alan gazeteci arkadaşlarımıza, gerçeği yazan, dile getiren meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Sizin aracılığınızla da diğer cezaevlerinde tutuklu olan Türkiye’nin aydın insanlarına selamlarımı iletiyorum.”
YANARDAĞ’IN MEKTUBU
Merdan Yanardağ, kamuoyuna iletilmesi amacıyla yazdığı mektubu TGF Genel Başkanı Atilla Sertel’e verdi. Yanardağ’ın mektubu şöyle:
"Türkiye tam anlamıyla yerici-faşizan bir diktatörlük döneminden geçiyor. Demokratik gerekçelerle bir diktatörlük kurdular ama yıkılacaklar. Bu ülkede biz özgürlükleri ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz.
Boyun eğmeyeceğiz, teslim olmayacağız. Cumhuriyetin değerlerini
savunmayı, yurtsever ve muhalif olmayı suç saydılar.
Bana verilen ceza basını susturmak ve toplumu sindirmek amacını
taşıyor. Susmayacak ve sinmeyeceğiz.
Bütün dostlarımıza sevgi ve selam."