Norveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılacak saldırı eyleminin bilgisi alınması üzerine Norveç'in Ankara Büyükelçisi Bakanlık tarafından çağrılmıştı.
Açıklamada "Kuran yakma eylemine izin verilmemesini bekliyoruz" denilmişti.
Açıklamada "Norveç’te yarın (3 Şubat) kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı saldırı içeren bir eylem gerçekleştirileceğinin öğrenilmesi üzerine Norveç’in Ankara Büyükelçisi biraz önce Bakanlığımıza çağırılmıştır. Büyükelçi’ye, Norveç’in açıkça nefret suçu niteliğindeki sözkonusu provokatif eylemin engellenmemesi yönündeki yaklaşımını en güçlü şekilde kınadığımız ve bu tutumun kabul edilemez olduğu iletilerek, bu eyleme izin verilmemesini beklediğimiz vurgulanmıştır." ifadeleri kullanıldı.
Bakan Çavuşoğlu açıklama yaparak uyarıların Norveç'e geri adım attırdığını duyurdu.
Norveç Kur'an yakma eylemine verilen iznin iptal edildiğini duyurdu.
KAPANAN TÜM KONSOLOSLUKLARIN BÜYÜKELÇİLERİ DIŞİŞLERİ'NE ÇAĞRILDI
Konsolosluklarını kapatan ülkelerin de aralarında olduğu 9 ülkenin büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağırıldı.
Dışişleri Bakanlığı daha önce İsveç ve Hollanda'nın Ankara büyükelçilerini Kur'an yakma eylemleri nedeniyle görüşmeye çağırmıştı. Ancak saldırılar için herhangi bir engelleme söz konusu olmamıştı.
Söz konusu saldırılar 'ifade özgürlüğü' olarak değerlendirilmişti.
DIŞİŞLERİ KAYNAKLARINDAN AÇIKLAMA
Dışişleri kaynaklarından alınan bilgiye göre, 9 büyükelçiye konuya ilişkin tepki, aktarıldı.
Ülkemizde bulunan tüm diplomatik misyonların güvenliklerinin uluslararası sözleşmeler temelinde sağlandığı hatırlatıldı.
Bu tür eş zamanlı faaliyetlerin orantılı ve sağduyulu bir yaklaşım teşkil etmediği ve bu tarz yaklaşımların ancak terör örgütlerin sinsi gündemlerine hizmet ettiği vurgulandı ve dost ve müttefik ülkelerden beklentinin güvenlik birimlerimizle işbirliği olduğu belirtildi.
BÜYÜKELÇİLERE, KONUYA İLİŞKİN TEPKİ AKTARILDI
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre; 9 büyükelçinin bakanlığa çağrılması sonrası; konuya ilişkin tepki aktarılmış ve Türkiye'de bulunan tüm diplomatik misyonların güvenliklerinin uluslararası sözleşmeler temelinde sağlandığı hatırlatıldı.
Öte yandan, görüşmede, bu tür eş zamanlı faaliyetlerin orantılı ve sağduyulu bir yaklaşım teşkil etmediği ve bu tarz yaklaşımların ancak terör örgütlerin sinsi gündemlerine hizmet ettiği vurgulanarak, dost ve müttefik ülkelerden beklentinin Türkiye güvenlik birimleriyle işbirliği olduğu belirtildi.