Uluslararası Basın Enstitüsü, askeri darbenin ardından Mısır’ın gazeteciler için tehlikeli bir ülke haline geldiğini belirterek, Türkiyeli gazetecilerin durumundan kaygı duyulduğunu belirtti. Mısır’daki medya özgürlüğüne ilişkin basın toplantısının ardından İHA’ya konuşan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) İcra Direktörü Alison Bethel McKenzie, 3 Temmuz’dan bu yana en az 6 gazetecinin öldürüldüğü Mısır’da basın çalışanlarına yönelik gelişmeleri endişeyle takip ettiklerini söyledi.
Mısır’da hapse atılan ve kötü muameleye maruz kalanlar arasında Türkiyeli gazetecilerin de bulunduğunu söyleyen McKenzie, "Mısır’da gazetecilerine karşı birçok saldırılar gerçekleştirildiğini gördüğümüz ülkelerden biri Türkiye. Güvenlik güçleri tarafından kötü muameleye maruz kalan veya ekipmanlarına el konulan çok sayıda gazeteci var. Bu konuda büyük endişe taşıyoruz. Eğer hala içeride tutulan Türk gazeteci varsa bunların serbest bırakılması, el konulan ekipmanlarının da iade edilmesi çağrısında bulunuyoruz" dedi.
McKenzie, taciz olaylarına da değinerek, "Kadın gazetecilerin de fiziksel olarak taciz edildiği bazı vakalar oldu. Elbette bundan çok endişeliyiz. Mısır’daki kadın gazetecilerimizi eğitmek ve onların güvenlik durumlarına yakından eğilmenin yollarını arıyoruz. Mısır’da çok sayıda kişi vurularak öldürüldü, gazeteciler vurularak öldürüldü. Bazıları evlerinden alınarak ülkelerine gönderildi. Saldırıların büyük çoğunluğu hükümet güçlerinden geliyor fakat bazen de çekim yaparken vatandaşların sözlü ve fiziksel saldırılarına uğrayan gazeteciler var" şeklinde konutu.
IPI olarak Mısır’a tüm tutuklu gazetecileri serbest bırakması çağrısında bulunduklarını söyleyen McKenzie, "Ayrıca 19 Ağustos’ta kontrol noktasından geçerken polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden gazeteci Tamer Abdulrauf’un ölümüne ilişkin acilen bir soruşturma başlatılmasını istiyoruz" dedi. İHA