Uzmanlar sosyal medyanın alternatif olmasa bile bir bilgi kaynağı haline geldiğine dikkat çekiyor.
“Hani eylemlere arada uyuma molası veriyoruz ya. Twitter'da yapsak ya. İş güç yapamıyoruz. Bu arada dün Twitter gitti ya bir süre, kör oldum sandım” Bu sözler gazeteci Bağış Erten’in Twitter hesabından.
Bugünlerde Türkiye'de birçok kişi Erten gibi düşünüyor. İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesine verilen tepki ile başlayan ve kısa zamanda ülkenin birçok şehrine yayılan protestolar için sosyal medya önemli bir mecra haline geldi. Türkiye’deki ana akım medyanın protestoların ilk gününde gelişmeleri aktarmaktan kaçınması bilgi akışı için sosyal medya mecralarının daha çok kullanılmasına yol açtı.
“Uluslararası medyayı Türkiye’ye taşıyor”
Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Arsan son gelişmeler ışığında sosyal medyanın önemli bir bilgi kaynağı olarak öne çıktığı görüşünde.
Arsan, “Son olaylarda sosyal medya alternatif olmak açısından değil daha çok bilgi kaynağı olması ile öne çıkıyor. Olaylarla ilgili ana akım medyada gösterilmeyen gelişmeleri sosyal medya aracılığıyla öğrendik. Sosyal medya dolayısıyla aktivizme katılanlar oldu. Zaman zaman sosyal medyada bir bilgi kirliliği olduğu yönünde eleştiriler yapıldı. Ancak sosyal medyada problem çözücü, birleştirici bir bilgi birikiminin de oluştuğunu düşünüyorum. Sosyal medyanın bir işlevi de olaylarla ilgili uluslararası medyanın yüksek profil gazetecilikle hazırlanmış haberlerini Türkiye’ye yansıtmak oldu. Bu olaylarla Türkiye’de ana akım medyaya duyulan güven dibe vurdu. Kullanıcıların tepkileri medyada bir özeleştiri imkânı yaratabilir ve sosyal medya yatırımlarını artırabilir. Doğan Grubu’nun temsilcisi Vuslat Doğan Sabancı’nın Amerika’da Silikon Vadisi’ne ekibiyle gidip inceleme yapmasını bu eğilimin örneği olarak görüyorum” ifadelerini kullanıyor.
Haberin devamı için tıklayın.