Onur Şener, geçen yıl 2 Ekim'de, Çankaya ilçesinde sahne aldığı eğlence mekanında, istek parçayı çalmadığı gerekçesiyle çıkan kavgada, boğazı cam bardakla kesilerek öldürüldü. Olaya karışan bakanlıkta iş müfettişi İlker Karakaş, Ali Gündüz, savunma sanayi alanında elektrik mühendisi Semih Soyalp ile Gözde Gündüz ve Jale Erberk gözaltına alındı. İlker Karakaş, Semih Soyalp ve Ali Gündüz tutuklanırken, Gözde Gündüz ile Jale Erberk adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BERAATLARINI İSTEDİLER
3'ü tutuklu, 5 sanığın, Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, sanıklar ve avukatları ile Onur Şener'in annesi Leyla, babası Erhan ve ablası Pınar Şener, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ katıldı. Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklardan Gözde Gündüz, tutuklu sanık Ali Gündüz'ün eşi olduğunu söyleyerek, "Onur Şener'in bize küfürler ettiği ve bize saldırdığı tanık beyanları ile ortadadır. Ben olayı durdurmaya çalıştım; ancak kavgayı ayırmamakla suçladılar. Benim eşim yaralanmışken nasıl ayırmaya devam edebilirdim? O sırada eşimle ilgileniyordum. Benim eşim naif, sakin ruhlu bir insandır. Kendisi benimle bile tartışmaz. Eşim adına da kendi adıma da beraat kararı verilmesini talep ediyorum" dedi.
Sanık Jale Erberk, "Daha önce bir şiddetin içerisinde olmadığım için ayırma gibi bir şey olmadı. Ben de korktuğum için geriye doğru kaçtım. En mağdur edilen kişi benim; çünkü ben hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Sırf sanıklar benim arkadaşım diye ben de burada tanık olarak değil sanık olarak bulunuyorum. Biz zengin şımarık ailenin çocuklarından değiliz. Kamera görüntülerini silebilecek güçte insanlar değiliz" dedi.
Sanık Semih Soyalp de, "Dışarıda Onur Şener'in İlker'e saldıracağını ve İlker'in de bardağı Onur Şener'e vuracağını öngöremezdim. Olay bittikten sonra ambulansı da aradım, elimden geleni yaptım ama olmadı. Ailenin acısını paylaşıyorum. Suçum günahım yoktur, tahliyemi ve beraatımı talep ederim" diye konuştu.
'DAHA ÖNCE KAVGA BİLE ETMEDİM, MÜFETTİŞİM'
Tutuklu sanıklardan İlker Karakaş, 9 aydır cezaevinde olduğunu belirterek, "Ne yapabilirim diye çok düşündüm. Ben Onur Şener'in yaptığı anonsu duymadım bile. Durduk yere küfür etti sanıyordum. Normalde tek derdi erkeklerin çıkmasını istemiş. Ben bunu bilseydim zaten tatlı dilli bir adamım olayı hemen çözerdim, oradan sarmaş dolaş çıkardık. Biz dışarı çıktıktan sonra o da çıktı. Bizim ters istikametimize gidiyordu; ancak bir anda geri dönüp bize saldırdı. Neden bunu yaptı? Elimdeki bardağı fırlattım; çünkü kadın erkek demeden herkese saldırdı ve neredeyse bu adam 100 kilo belki daha fazla. Benim o gün tek derdim gitmekti. Onur Şener'in boynundaki kanı görünce tişörtümü çıkarıp verdim, 'tampon yapılsın' diye. Sonra da hemen ambulansı aradım. Elimden geleni yaptım. Ben daha önce kavga bile etmedim, müfettişim. Ben sadece kendimi savundum, kimse üzülsün istemedim" dedi.
Diğer tutuklu sanık Ali Gündüz de "Üzerime atılı suç çok ağır bir suç. Tüm dosya birlikte incelendiğinde benim masum olduğum anlaşılıyor; beraatımı talep ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıklar İlker Karakaş ve Ali Gündüz'e 'kasten öldürme' suçundan önce müebbet hapis cezası verdi. Bu ceza takdir indirimi uygulanarak her iki sanık için de 25'er yıla düşürüldü.
Tutuklu sanık Semih Soyalp, tutuksuz sanıklar Jale Erberk ve Gözde Gündüz'ün ise delil yetersizliğinden beraatına karar verildi.