ABD'de beklentilerin altında kalan istihdam artışı, ülkede sıkı iş gücü piyasasının gevşemeye başladığına işaret ederken varlık fiyatlarında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artışlarında sona gelmiş olabileceği beklentisiyle tahvil faizlerindeki gerileme ve fonlama maliyetlerindeki azalışla küresel piyasalarda risk iştahı arttı.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 12 baz puan gerileyerek yüzde 4,51 seviyesine düştü.
Ayrıca Türkiye'de, yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımları kademeli olarak uygulamaya alınırken, devam eden jeopolitik risklere karşın Türkiye'nin CDS'i gerilemeyi sürdürüyor.
Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelesi güçlü şekilde devam ederken söz konusu durum fiyatlamaları etkilemeyi sürdürüyor.
Atılan adımlar sonrası Türkiye'nin CDS'i, 367,52 baz puana inerek Eylül 2021'den bu yana en düşük seviyeyi gördü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen hafta politika faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puan artırarak yüzde 35 seviyesine çıkarırken, politika metninde kademeli sadeleşmenin devam edeceği sinyali verilmişti.
Kararı takip eden günde Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğe göre TCMB, bankacılık sisteminde Türk lirasının (TL) payını artırmaya yönelik adımlarla birlikte sadeleşme kapsamında ihracat kredileri ve firmaların krediye erişimine yönelik uygulama kolaylıkları getirdi.
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcılarla gerçekleştirilen görüşmelerden olumlu sinyaller almaya devam ettiği belirtildi.
Türkiye'nin dış finansmana erişimi artmayı sürdürürken, Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, ekim ayı itibarıyla proje finansmanı amacıyla yaklaşık 7,1 milyar dolar tutarında dış finansman sağlandığını bildirdi.
Şimşek, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından paylaşılan rapora göre, Türkiye'nin 40 FATF standardının 39'u ile uyumlu olduğunu belirterek, "Teknik uyum kapsamında, hazırlıkları devam eden tek husus kripto varlıklar ile ilgili çalışmalardır. Bu konuda da gerekli çalışmalarımız nihai aşamaya gelmiştir. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkarmak için çaba gösteriyoruz." dedi.
Analistler, hem enflasyonla mücadelede gösterilen net tutum hem de ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla görüşmelerinin Türkiye'ye ilişkin risk algısını zayıflattığını aktararak, bu durumun CDS'lerdeki harekette görülebildiğini söyledi.
İsrail-Filistin çatışmasının devam ettiği ve savaşın daha geniş alanlara yayılma riskinin bulunduğu bugünlerde Türkiye'nin kredi risk primindeki gerilemenin umut verici olduğunu ifade eden analistler, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın dünkü Enflasyon Raporu sunumundaki ifadelerinin de enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığı ortaya koyduğunu söyledi.
Erkan, konuşmasında, "Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmayı güçlendirmeye devam edeceğiz." ifadesini kullanmıştı.
5 YILLIK KREDİ RİSK PRİMİ NEDİR?
5 yıllık kredi risk primi, bir şirketin veya ülkenin gelecekteki ödeme taahhütlerini yerine getirme olasılığına ilişkin bir ölçüdür. Bu, yatırımcıların veya kreditörlerin, kredi verirken veya yatırım yaparken talep ettikleri ek getiri miktarını ifade eder.
Eğer bir şirket veya ülkenin kredi risk primi yüksekse, bu, borç vermenin veya yatırım yapmanın daha riskli olduğunu gösterir. Eğer kredi risk primi düşükse, bu da daha güvenli bir yatırım veya kredi olduğunu gösterir.
Kredi risk primleri, kredi notları ve ekonomik koşullar gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve finansal piyasalarda yatırım yaparken bu tür bilgiler yatırımcılar için önemlidir.