Türkiye 4G'ye hazır mı?

TELKODER, sağlıklı bir 4G hizmeti verilebilmesi için şart olan fiber şebeke kurulumunda Türkiye’nin ne seviyede olduğunu ve neler yapılması gerektiğini açıkladı.

Google Haberlere Abone ol
Türkiye 4G'ye hazır mı?

2015 yılında Türkiye'de elektronik haberleşme sektörünün en önemli gündem maddesi olan 4G ihalesi, beraberinde Türkiye'nin 4G için yeterli altyapıya sahip olup, olmadığı sorusunu ortaya çıkardı.



TELKODER (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği), sağlıklı bir 4G hizmeti verilebilmesi için şart olan fiber şebeke kurulumunda Türkiye’nin ne seviyede olduğunu ve neler yapılması gerektiğini açıkladı. 



Buna göre Türkiye'de bulunan 60 bin civarındaki baz istasyonunun milyonlarca abonenin İnternet ve ses kullanım yükünü ancak fiber şebeke sayesinde kaldırabileceğine dikkat çekti. TELKODER, Türkiye'deki GSM abonelerinin 4G'yi sağlıklı kullanabilmesi için gerekli olan fiber şebekelerin en az 7-8 kat arttırılması gerektiğini açıkladı.



Türkiye’de elektronik haberleşme sektörünün 2015 yılı gündeminin en önemli maddelerinden birisi yapılacak olan 4G ihalesi olacak. 4G teknolojisinin tüketicilere getireceği en büyük avantajlar arasında, 3G teknolojisine göre çok daha büyük hızlarda veri taşıma kapasitesinin olması ve bu sayede İnternet’e çok daha hızlı erişim sağlanması bulunuyor. İhalenin gerçekleştirilmesi gündemdeyken, Türkiye'nin altyapısının 4G’ye geçişe hazır olup olmadığı sorusu ise henüz kesin olarak yanıtlanmış değil.



Mevcut uygulamada cep telefonu ile baz istasyonu arasındaki iletişim telsiz sinyalleri kapsamında sağlanıyor. Baz istasyonundan sonraki adımda ise 4G ile ortaya çıkacak olan büyük kapasitenin  taşınabilmesi için her baz istasyonunun fiber ile birbirine bağlanması gerekiyor. Türkiye'de yurt çapına yayılmış toplam 60.000 civarında baz istasyonu olduğu düşünüldüğünde fiber şebekelerin neden hızla yaygınlaştırılmasının gerekliliği açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Son BTK raporuna göre Türkiye'deki fiber şebekelerin toplam uzunluğu 240.000 kilometre olarak verilmiş durumda. 60.000 adet baz istasyonunun bağlanabilmesi için ise bu uzunluğun en az 7-8 kat arttırılması gerekiyor.



4G teknolojisinin verimli olarak kullanılması için gerekli olan fiber şebeke uzunluğu belliyken, mevcut fiber şebekesi bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzak. Bunun yanı sıra fiber alanına yatırımlar da yeterli hızda değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alınan verilere göre, kazı izni verilen fiber optik metrajları 2008'den 2014'e kadar büyük ölçüce düşmüş gözüküyor. 2008 yılında başlanan fiber optik şebeke yatırımlarında yıllar içinde artış olması beklenirken, İstanbul'da 7 yıl içinde yapılan kazı uzunluğunun tam tersine çok büyük ölçüde düştüğü gözlemleniyor.



Türkiye 4G'ye hazır mı?



2008 yılında İstanbul'da 678 kilometre fiber şebeke döşenmişken bu uzunluk 2014 yılında sadece 17 kilometreye düşmüş durumda. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDH Bakanlığı) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) çözümü için çeşitli çalışmalar yapıyorlar ancak fiber şebekelerinin yaygınlaşması konusunda büyük sorunların devam ettiği açıkça görülebiliyor.



Fiber Şebekeler Nasıl Artabilir?



Fiber şebekelerin hızla yaygınlaşabilmesi için iki yol bulunuyor. Bunlardan ilki, bir işletmecinin kendi şebekesini (fiber kablo, kanal, göz) kurabilmesi ve kamu/özel mülkiyet altındaki arazilerden geçebilmesi için kazı yapma izni alması. Genel olarak 'Geçiş Hakkı' adı verilen bu izin ile UDH Bakanlığı ilgileniyor. Bu konuda Bakanlık tarafından yapılan düzenlemeler beklenen sonuçları vermiş değil.  Bugüne kadar TELKODER üyesi işletmeciler tarafından geçiş hakkı istemiyle Bakanlık'a yapılan 55 başvuru içerisinden sadece 9 tanesinin olumlu, 4 tanesinin olumsuz sonuçlandığını, 42 tane de bekleyen başvuru olduğunu görüyoruz.



İkincisi yol ise 'Tesis Paylaşımı', adı verilen mevcut milli yeraltı kablo kanallarından isteyen işletmecilerin makul bir bedel karşılığı faydalanması. Bu yolla her işletmecinin kendi kazısını yapmasının yerine, mevcut kurulmuş fiber şebekesinin herkes tarafından kullanılması sağlanıyor. Bu sayede fiber şebekelerin yaygınlaşması büyük hız kazanabiliyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun ilgilendiği 'Tesis Paylaşımı' konusunda da çok gecikmeli olarak yapılan düzenlemeden beklenen sonuç alınabilmiş değil.  Bugüne kadar TELKODER üyesi işletmeciler tarafından BTK'nın yaptığı düzenlemeye uygun olarak Türk Telekom'a yaptıkları toplam 319 tesis paylaşımı başvurusu içerisinde de sadece 31'inin olumlu, 135'inin olumsuz sonuçlandığını, 153 tane de bekleyen başvuru olduğunu görüyoruz. Ayrıca BTK'nın 2011 yılında aldığı karar ile, Türk Telekom'u fiber yatırımı yapması halinde 5 yıl boyunca tüm düzenlemelerden muaf tutmasının da  rekabeti engellemek dışında bir şeye hizmet etmediği açıkça görülüyor. Yatırımların artması için bu kararın ortadan kaldırılması gerekiyor.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin