Basın Konseyi, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) yayınlarında,
adaylara fırsat eşitliği sağlanması için Yüksek Seçim Kurumu'na
(YSK) başvurdu.
10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri
öncesinde, TRT’nin "Tek yönlü ve taraf tutar nitelikte" yayın
yaptığı, haberler içinde adaylara eşit ve adil davranmadığı, bazı
RTÜK üyeleri tarafından da raporlandı.
Konseyin rapounda şu ifadelere yer verildi:
YSK'nın "TRT'nin seçim yayınlarında, siyasi partiler arasında fırsat eşitliği sağlanmasının zorunlu olduğu" kararına rağmen, TRT’nin yayınlarındaki adaletsiz tutumu sürmektedir.
RTÜK üyelerince hazırlanan raporda;
3 Temmuz'da TRT Türk kanalında Recep Tayyip Erdoğan'a 30 dakika ayrılırken, diğer adaylar Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş'a hiç yer verilmediği saptanmıştır.
4 Temmuz'da ise TRT Türk kanalında Recep Tayyip Erdoğan'a 1 saat 20 saniye, Ekmeleddin İhsanoğlu'na 1 dakika ayrılırken, Selahattin Demirtaş'a hiç yer verilmediği görülmektedir.
Basın Konseyi’nin görevi, “Özgürlükçü, demokratik sistemin temel
taşı olan, “haber alma özgürlüğünü korumayı üstlenmek ve kamu-özel
kurum ayrımı yapmaksızın, basının demokratik hukuk devleti
ilkelerine uygun faaliyet göstermesini denetlemektir.”
Bu doğrultuda, Basın Konseyi Yüksek Kurulu olarak, YSK’yı TRT’nin
Cumhurbaşkanı adaylarına ayırdığı süreleri adil ve eşitlikçi
biçimde belirlemesini sağlamaya davet ediyoruz.
İşte, Basın Konseyi'nin YSK'ya yaptığı başvuru:
Sayın Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na,
10 Ağustos 2014 tarihinde birinci tur oylaması yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu’nun (TRT), haberler içinde adaylara çok farklı süreler ayırarak tek yönlü ve taraflı nitelikte yayın yaptığı bazı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri tarafından dile getirilmiştir.
Örneğin, bazı RTÜK üyelerince hazırlanan rapora göre,
3 Temmuz'da TRT Türk kanalında Recep Tayyip Erdoğan'a 30
dakika ayrılırken, diğer adaylar Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin
Demirtaş'a hiç yer verilmemiştir.
4 Temmuz'da ise, TRT Türk kanalında Recep Tayyip Erdoğan'a 1 saat
20 saniye, Ekmeleddin İhsanoğlu'na 1 dakika ayrılırken, Selahattin
Demirtaş'a hiç yer verilmediği görülmektedir.
Böylece, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), 30 Mart 2014 seçimlerinden önce aldığı, seçimlere ilişkin “tek yönlü ve taraf tutan yayın yapılamayacağı” ve “fırsat eşitliğinin sağlanmasının zorunlu” olduğu yönündeki kararına rağmen, TRT’nin bağlayıcı iş bu karara riayet etmemekte olduğu görülmektedir.
Öte yandan, kendi kuruluş kanununda (2954 sayılı Kanun, m. 8/1) TRT’nin tarafsız olması âmir kılınmıştır. Kaldı ki, TRT bir kamu kuruluşu olduğundan, kamunun yararına hareket etmek zorundadır. Çoğulcu bir demokraside ise, kamunun yararı, Devlet Başkanlığı seçimine katılacak tüm adaylara eşit koşullar altında kendilerini tanıtabilmeleri imkanının sağlanmasını zorunlu kılar. Nitekim, 2954 sayılı Kanun m. 9/5’e göre, TRT’nin görevlerinden biri de “Kamuoyunun Anayasa ilkeleri doğrultusunda serbestçe ve sağlıklı bir şekilde oluşmasına” yardımcı olmaktır.
Bunun aksine bir davranış, söz konusu adaylardan birine ya da diğerine yapılan kişisel bir haksızlık değil, halktan toplanan vergiler ile faaliyet gösterebilen TRT kurumunun, bizzat demokratik anayasal işleyişe ve halkın bütününün demokratik hakkına yönelik bir ihlaldir.
Yine, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu m. 9 ve 10’a göre,
Yüksek Seçim Kurulu tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan aday
listesinin kesinleşmesiyle, gelecek hafta itibariyle, propaganda
dönemi başlayacaktır (m. 10/2).
Söz konusu Kanun m. 13/2’ye göre, “Propaganda döneminde, Türkiye
Radyo ve Televizyonlarında yapılacak propaganda yayınlarının tam
bir tarafsızlık ve eşitlik içinde yapılması, Yüksek Seçim Kurulu
ile Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından sağlanır.” 298
sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri hakkında
Kanunu m. 14/15’e göre, YSK, kendisine verilen bu görevin ifasını
sağlamakla yükümlüdür.
Bu doğrultuda, Basın Konseyi Sözleşmesi m. 1’e göre, “Özgürlükçü bir demokratik sistemin temel taşı olan” haber alma özgürlüğünü korumayı üstlenmiş kamu-özel kurum ayrımı yapmaksızın, basının demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun olarak faaliyet göstermesini denetlemekle kendini görevli gören Basın Konseyi; yukarıda izah edilen hukuki gerekçelere istinaden, TRT Kurumu’nun Cumhurbaşkanı adaylarına ayırdığı süreleri adilane ve eşitlikçi biçimde belirlemesini sağlamaya Yüksek Seçim Kurulu’nu davet etmektedir.
Saygılarımızla arz ederiz.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu adına,
Başkan Pınar Türenç.