Nagehan Alçı/AKŞAM
TRT'deki muhalifleri
Bu hükümeti bazı özgürlükleri yok saymakla, belli kesimlere
diğerlerinden daha fazla sahip çıkmakla, muhafazakar kimliğini
topluma empoze etmeye çalışmakla suçlayabilirsiniz. Ama topyekun
bir 'tek tipleştirme ve kadrolaşma' ile suçlayamazsınız.
***
TRT'yi ele alalım örneğin. Bu örnek tek başına, iktidarın bir
'Leviathan' olmadığını kanıtlıyor.
Evet, TRT kadrolarına hükümete ters düşmeyen isimler getirildi.
Evet, yayın çizgisi iktidar paralelinde. Ama hangi iktidar
zamanında değildi ki?
Buna rağmen bugün devletin kanalında AK Parti'ye 'yandaş' olmayan
isimler var. Kimler mi?
***
Başta Banu Avar. 'Ulusalcılar'ın en 'şahin' isimlerinden Avar, 2008
Ocak'ına kadar TRT'de program yaptı. Programında Türkiye'nin
iktidar tarafından satıldığından, ABD'nin 'hain' planlarına kadar
düzinelerce komplo teorileri anlattı. Topluma korku empoze etti.
Buna rağmen ona büyük bütçeler ayrıldı. 'Peki programı neden
bitti?' derseniz... Her programın bir miadı var sonuçta. Aynı
dönemde iktidara yakın görünen Tamer Korkmaz'ın da programı bitti
örneğin. Kısacası Avar'ın çizgisiyle bir ilgisi yok programın
sonlanmasının.
***
Diğer bir isim Cüneyt Özdemir. Özdemir yeri geldiğinde hükümeti
gayet sert biçimde eleştiren bir gazeteci. Hiç de 'yandaş' değil.
Ve TRT'de iki program birden yapıyor.
***
Üçüncü isim Metehan Demir. 27 Nisan e-muhtırası döneminde askerin
yanında yer alan, hükümeti en sert eleştirenlerden biri olan Demir,
TRT-Türk'te hem danışmanlık hem de program yapıyor.
***
Öte yandan iktidara yakın göründüğü halde TRT'ye iş yapmak isteyip
de yapamayanlar var. Bunların başında Star gazetesinin Ankara
Temsilcisi Şamil Tayyar geliyor. Tayyar'a muhalefet edenler kanalın
içindeki ulusalcı kanat. Bu kanat hala hayli etkin.
***
TRT içindeki ulusalcı cephenin muhafelet ettiği diğer bir isim
Yasemin Çongar. Çongar, İhsan Dağı ve Bülent Aras ile birlikte bir
program yapacaktı. Ancak Taraf'ın çizgisi ve Çongar'ın imajı
nedeniyle büyük bir muhalefet ile karşılaştı ve proje geri çekildi.
Dağı ve Aras'ın iktidara yakınlığını biliyorsunuz. Demek ki böyle
isimleri bile veto edebilen bir kanat var kanalda.
***
Kim ne derse desin, kendi görüşüne ters olana da yer açılabiliyor
bu iktidar döneminde. O nedenle son günlerde gittikçe
'siyah-beyaz'laşan tablo doğruyu anlatmıyor. 'Türkiye baskıcı bir
tek parti rejimine gidiyor' demek beyazdan siyaha geçmek olur. Oysa
yaşam grilerden ibaret.
***
Haksızlık yapmayalım. Evet, bu hükümet bizlere ters gelen
politikalara imza attı, atıyor ama bu nedenle her şeyi aynı cadı
kazanında yakmak hepimize zarar verir.