Yaklaşık bir senedir TRT'nin Dış Yayınlar Başkanlığı'nda
çalışmış birisi olarak, Sabah yazarı Mehmet Barlas'ın yazısına
oldukça kızdım. O, TRT'nin başına bir finansmancıyı getirme
önerisinde bulunyor, ama yazdıklarından çok belli oluyor ki,
bırakın finansmancıyı, kendisi bir gazeteci olarak TRT'yi
tanımıyor.
Sayın Barlas'ın önerisine göre, altı televizyon kanalı üçe
düşürülüp, mevcut personel bu kanallar arasında paylaştırılırsa,
TRT'nin yeniden yapılandırılması yolunda "çok önemli bir adım"
atılmış olur. Bunu diyerek TRT'nin televizyonculuk dışında olan tüm
bölümleri sanki yokmuş gibi davranıyor. TRT'nin mesela bir
Araştırma ve İmalat Merkezi var. Ya da benim çalıştığım Dış
Yayınlar bölümü.
Ancak Mehmet Barlas bu konuda yanlız değil. Onunla beraber TRT
içinde ve dışında çalışan birçok kişinin yaptığı en büyük ayıp, TRT
radyolarını ıskartaya çıkarmaktır. TRT'ye bir "devlet kanalı", ya
da "devlet
televizyonu" olarak ifade etmek çok yanlış; TRT bir "devlet
yayıncısı"dır. Radyo bölümü televizyon bölümünden çok daha uzun ve
köklü bir geçmişe
sahiptir. 50'li ve 60'lı yıllarda adeta bir kültür oluşturmuştur
Türkiye çapındaki evlerde. Ancak televizyonun yaygınlık
kazanmasıyla birçok kişi
radyolarını bir kenara atıp artık sadece arabalarında müzik
dinlemek için kullanıyor. Ben ise televizyonu radyonun görüntü ile
geliştirilmiş bir üst modeli olarak değil, apayrı bir iletişim
organı olarak görüyorum.
Kabul ediyorum ki hata sadece Mehmet Barlas gibi gazetecilerde
değil. Geçmiş yılların, ve hatta bugünün TRT yöneticileri, radyo
bölümünü umursamayarak radyo'nun düşüşüne büyük katkıda
bulunmuştur. Televizyon ekranlarındaki reyting başarıları, tüm
kurumun başarısı olarak sayılırken, radyolar sanki gereksiz bir
sorunmuş gibi bahsedilmekte. Ancak ülkemizde
radyonun tekrar canlanmasını sadece TRT gerçekleştirebilir. Özel
radyoların böyle bir projeyle ne ilgisi olur, ne de mali bir
çıkarı.
TRT'de bir "R" harfinin olduğunu görmeyenler, TRT'yi TT'den - yani
özelleştirilen Türk Telekom'dan - ayıramayan insanlardır. TRT'nin
özelleştirmeye ihtiyacı yoktur. İhtiyaç duyduğu şeyler, 'gerçek
anlamda
özerklik' ve 'yayıncılığı anlayan bir lider' olarak özetlenebilir.
Hepsi bu kadar. TRT'de bir "R" harfinin olduğunu görmeyenler, TRT
Genel Müdürü olmaya layık değildir.
Saygılarımla,
Michael Daventry
TRT Radyo 3 İngilizce spikeri
TRT RADYO 3 İNGİLİZCE SPİKERİ SABAH YAZARI MEHMET BARLAS'A NEDEN KIZDI?
TRT Radyo 3 İngilizce spikeri Michael Devantry, Sabah yazarı Mehmet Barlas'ın TRT ile ilgili yazısını Medyatava'ya gönderdiği bir e-mail'de değerlendiriyor. Cevap hakkı saklı kalmak koşuluyla yayınlıyoruz...
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin