Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyince (TAİK) 12'nci Türkiye Yatırım Konferansı düzenlendi. ABD'li teknoloji şirketi Meta'nın binasında gerçekleştirilen konferansa, ABD'li ve Türk iş insanları katıldı.
Bakan Muş, burada yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgınının, tedarik zinciri darboğazlarının ve üçüncü dalga lojistik sorunların küresel ekonomiyi önemli ölçüde bozduğunu anlattı.
Ukrayna'daki savaş ve etkilerinin de küresel ekonomideki zorlukları daha karmaşık hale getirdiğini belirten Muş, küresel belirsizliklerin etkilerinin uzun süre devam edebileceği konusunda uyardı.
- ABD ile dijital diyalog
Muş, "Küresel ve bölgesel olarak yaşanan son gelişmeler, ortaklık ve iş birliğinin önemini bir kez daha kanıtladı." diye konuştu.
Gelecekte dijital ve yeşil ekonominin önemli olacağını vurgulayan Muş, dijital araçların ticareti daha güvenli ve daha az maliyetli hale getirmek için birincil kaynak haline geldiğini dile getirdi.
Muş, Türkiye'nin ABD ile 2020'nin başından bu yana çok verimli bir dijital diyalog süreci olduğuna işaret ederek, "Her iki ülkeden özel sektörün katılımıyla birlikte yapay zeka, veri, 5G, siber güvenlik ve blockchain gibi konulara odaklanıyoruz. Bu diyaloğun bir sonraki adımı olarak, Şubat 2023'te yüz yüze bir workshop çalışması gerçekleştireceğiz." dedi.
- Yeşil dönüşüm vurgusu
Yeşil dönüşümün de bir ihtiyaçtan ziyade zorunluluk haline geldiğini belirten Muş, "Sadece iklim değişikliğini hafifletecek ve iklim değişikliğine uyum sağlayacak politikalara değil, aynı zamanda yeşil ekonominin büyümesini teşvik edecek politikalara da ihtiyacımız var." diye konuştu.
Muş, dünyanın enerji verimli teknolojiler, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım, çevre dostu politikalar ile doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimine ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, bunun kolay bir dönüşüm süreci olmayacağını aktardı. Bakan Muş, "Özellikle Ukrayna'daki savaş nedeniyle Avrupa kıtasında yaşanan mevcut enerji krizi göz önüne alındığında, bu dönüşüm büyük miktarda yatırım gerektirecektir." yorumunu yaptı.
Bölgesel iş birliğinin giderek daha önemli hale geleceğini vurgulayan Muş, "ABD ile ortaklığımız konusunda, ikili ilişkilerimizi mümkün olan her alanda geliştirmek için ortak bir çıkarımız olduğuna kuvvetle inanıyoruz." diye konuştu.
Muş, "Türkiye'yi üretim, ihracat veya bölgesel yönetim merkezi olarak konumlandırmak isteyen ABD şirketlerini ağırlamaya hazırız." dedi.
Türkiye'nin büyümesi, geniş üretim olanakları, nitelikli insan sermayesi ve modern altyapısıyla sayısız fırsatlar sunduğuna işaret eden Muş, "Gelecek vizyonumuzun bir parçası olarak, daha iş birlikçi ve liberal bir iş ortamı oluşturmaya tamamen kararlıyız." diye konuştu.
- "Türkiye'yi ziyaret edin, olgunlaşan fırsatları kendi gözlerinizle görün"
DEİK Başkanı Nail Olpak da teknoloji sektörünün büyüme, istihdam yaratma ve verimliliği artırma açısından çok önemli bir endüstri olduğunu söyledi.
Ekonomik dayanıklılık ve küresel rekabetin teknoloji alanında sürekli ve artan güce dayandığını belirten Olpak, teknoloji sektörünün dikkate değer bir hızla ve ölçekte büyüdüğünü kaydetti.
Olpak, Türk dornelarının ününe işaret ederek, "Daha yapacağımız çok şey var. Bunun gerçekleşmesi için yeni bağlantılar, sürekli yatırım ve sürekli büyüme gerekiyor." dedi.
Milyar dolarlık değerlemeler, unicornlar ve decacornlar arasında henüz kullanılmayan bir potansiyel olduğuna dikkati çeken Olpak, Avrupalı yatırımcıların halihazırda Türkiye'de olduğunu belirterek Amerikan şirketlerine de çağrıda bulundu. Olpak, "Türkiye'yi ziyaret edin, bu kullanılmayan potansiyeli ve olgunlaşan fırsatları kendi gözlerinizle görün." diye konuştu.
Nail Olpak, "Türkiye'yi son teknoloji faaliyetlere ev sahipliği yapan ve küresel teknoloji odaklı ticaret için bir merkez olarak tercih edilen bir destinasyon haline getirmeyi planlıyoruz. Bu, yalnızca ABD ile değil, tüm dünya ile ticaret hedeflerimize ulaşmanın akıllıca ve belki de tek yolu." şeklinde konuştu.
- "ABD'nin müttefiklerine karşı uyguladığı koruyucu araçlar, ticari bağlarımızı gölgeliyor"
TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise ABD ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacminin geçen yıl yaklaşık yüzde 30 arttığını belirtti. Yalçındağ, "Bu yıl ticaret hacmimizin 30 milyar dolara yükseleceğini umuyoruz." diye konuştu.
ABD'nin Türkiye'nin en büyük ikinci ihracat partneri olduğunu kaydeden Yalçındağ, TAİK olarak ABD'nin tedarik zincirlerine entegrasyona öncülük etmeye, ABD'nin Çin'e olan bağımlılığını azaltmaya ve Afrika ile Orta Asya'da Türk ve Amerikan firmaları arasında ortaklıklar oluşturmaya hazır olduklarını aktardı.
Yalçındağ, Türkiye ve ABD arasındaki ticarette engellerin ortadan kaldırılması için adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "ABD'nin müttefiklerine karşı uyguladığı koruyucu araçlar, ticari bağlarımızı gölgeliyor ve maliyetleri artırıyor, dolayısıyla ABD'de daha fazla enflasyon yaratıyor." dedi.
İş dünyasının her zaman siyasetten ayrı olması gerektiğini belirten Yalçındağ, iki müttefikin ticarette daha fazlasını yapmasının gerektiğini ifade etti.
Yalçındağ, "Türkiye, son 20 yılda ABD'den 14 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım çekti ve son yıllarda teknoloji sektörümüze gelen yatırımlar artıyor." diye konuştu.
- Türkiye için metaverse fırsatı
Meta Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkanı Derya Matraş da dünyanın dört bir yanındaki 210 milyondan fazla aylık aktif Facebook kullanıcısının Türkiye'deki işletmelerin en az bir tanesiyle bağlantı kurduğunu aktardı.
Türkiye’deki insanların yüzde 80'inin ise Facebook üzerinden ülkedeki en az bir işletmeyle bağlantı kurduğunu belirten Matraş, "Metaversenin önümüzdeki on yılda 1 milyar kişiye ulaşacağını ve dijital ticarette yüz milyarlarca dolara ev sahipliği yapacağını düşünürsek, metaversenin sunduğu yeni fırsatlardan yararlanarak Türkiye'de de yeni istihdam alanları ve iş fırsatları çıkabileceğine inanıyoruz." dedi.
Matraş, Türkiye'deki her boyuttaki işletmenin yerel ve uluslararası ölçekte büyümesine yardımcı olmak için çalışmalarını sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı.