TGC ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilciliği'nce Bolu, Düzce ve Bartın'dan basın mensuplarının katılımıyla Zonguldak'ta gerçekleştirilen 77'nci Yerel Medya Eğitim Semineri sona erdi.
Sertifika töreninde konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto,
gazetecilerin halkın temsilcisi olduğunu söyledi. Ancak Türkiye'de
yeni bir durum oluştuğunu, Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki
gazetecileri bir standarda sokmak istediğini belirten Olcayto,
Türkiye'de de iktidarın buna dört elle sarıldığını
belirtti.
'ODA' YAPMAK İSTEDİLER
Turgay Olcayto, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok önce başladı bunun hazırlıkları. Bu hazırlığı başlatırken de
maalesef yerel basındaki bir takım örgütlenmeleri kullandılar. Önce
dediler ki, 'Gazeteciler 'oda' olsun.' Ya gazetecilik avukatlık mı?
Gazetecilik doktorluk mu? Ne demek oda olsun. Yani bu oda yönetimi
devlete bağlı olacak ve devletin güdümünde size diyecekler ki 'Yok
arkadaş sen gazetecilik yapamazsın. Çünkü bizim oda koşullarına
uymuyorsun.' Böyle bir şey olabilir mi? Eskilerin bir sözü vardır.
Gazeteci doğulur, gazeteci olunmaz. Yani sonradan gazeteci olunmaz.
istediğiniz kadar okul bitirin. Gazetecilik yetenek ister, yürek
ister, heyecan ister. Sizde bu koşullar yoksa zaten gazeteci
olamazsınız. Gazeteci her yerde gazetecidir."
BASININ ÜZERİNDEKİ BASKI ALABİLDİĞİNE SERBEST
KALDI
Bir ülkede demokrasi kurum ve kurallarıyla işlemiyorsa bütün
kurumlarda bir çöküşün kaçınılmaz olduğunu ifade eden Olcayto,
"Bizde de böyle bir durum var. İktidarın en az 10 yıllık döneminde
zaten var olan 12 Eylül uygulamaları giderek artırılmış, basının
üzerindeki baskı alabildiğine serbest kalmıştır. Bu baskı sonucu
birçok arkadaşımız cezaevine girmiştir, pek çok arkadaşımız da
halen o baskının sonucunda işlerinden edilmişlerdir. Yalnız iktidar
baskısı değil, yargı baskısı, iktidara yaranma dileğiyle
patronların yaptığı kraldan çok kralcı tasfiyeler. TÜİK verilerine
göre 7 bin gazetecinin 1 yıl içinde işsiz kaldığı biliniyor. İşsiz
kalan gazeteciler arasında gerçekten halkı aydınlatma bakımından
çok değerli arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlar sosyal medyada
kendilerini ifade etmek yolunu bulmaya çalışıyorlar" dedi.
'SENDİKALAŞMALIYIZ'
İşsizliğin sektörün en büyük sorunu olduğunu vurgulayan Olcayto,
"Sendikaya üye olmadık. Çünkü biz hiçbir zaman iğneyi kendimize
batırmadık. Hep çuvaldızı başkalarına batırdık. Ama asıl suçlu
bizdik. Patronlar sendikadan çıkıp, 'Bakın beni zorluyorlar. Size
daha fazla vereceğim' dediği zaman aralarında ünlü köşe
yazarlarının da olduğu arkadaşlarımız tıpış tıpış notere gidip
istifa ettiler. O günden beri de sendika kendisini doğrultamadı.
Birlik olmalıyız. Sendikalaşmalıyız. Örgütlerimizi
birleştirmeliyiz. Gerçek gazetecilerle bir arada olmalıyız. Yalancı
gazetecilerle değil; sahte, çıkar peşinde koşan, siyasi çıkarlarla
gazeteciliği araçlaştıranlarla birlikte olmamalıyız" diye konuştu.
Ardından seminere katılan gazetecilere sertifikaları verildi.
(DHA)