Süleyman Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca,
yaptığı yazılı açıklamada, bazı yayın organlarında Doğan Grubu
Kurumsal İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahter Kutadgu
tarafından hazırlanan basın açıklamasında, kamuoyunu yanlış
bilgilendirmeye yönelik içeriğin yer alması nedeniyle basın
açıklaması yapılması zorunluluğunun doğduğunu belirtti.
Kızılca, müvekkili Soylu hakkında verilen manevi tazminata ilişkin
yaptığı değerlendirmede, kararın kesin olmadığını, süreç ve kararla
ilgili tüm yasal yollara başvuracaklarını ifade etti.
Kızılca, Soylu'nun, Aydın Doğan'a iftira ve
gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu için değil, Aydın Doğan'ın medya
grubunda görev yapan üst düzey çalışanlarınca Türkiye 'nin ilk
kadın Başbakanının, bir annenin belden üstü fotoğraflarının nasıl
alay konusu yapıldığını sert bir şekilde eleştirdiği için manevi
tazminatla karşı karşıya kaldığını bildirdi.
Basın açıklamasında Süleyman Soylu'nun eleştirdiği, Aydın Doğan'ın gazetelerinde görev almış bir yazarın "Sakıncalı Gazeteci" adlı kitabındaki ilgili bölümlerine de yer veren Kızılca, bu bölümdeki ifadelere, müvekkili Soylu'nun, "bu ülkenin her vatandaşının, her ananın her babanın" vereceğinden daha az bir şekilde tepki verdiğini kaydetti.
Avukat Kızılca, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hukuken izahı mümkün olmayacak bir şekilde, müvekkilimin Aydın Doğan ile ilgili beyan ve açıklamalarının olduğu bir dönemde, Yargıtay içtihatlarına, kanuna ve usule aykırı olarak Aydın Doğan'a henüz kesinleşmemiş, manevi tazminat ödenmesi kararına muhatap kalmıştır. Aydın Doğan'ın bu kitapta yer alan müvekkilimin eleştirisine konu olan gerek yukarıda yer alan ifadeler gerekse diğer ifadeleri nedeniyle yazarına karşı açmış olduğu dava reddedilmiştir. Bu karar kesinleşmiştir.
Bu karara, yani daha önce kitapta yer alan içeriklerle ilgili Aydın Doğan tarafından açılan davanın reddedilmesine ve bu ret kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesine rağmen müvekkilim hakkında bu şekilde karar verilmesini ve hemen iki saat sonra basına yanıltıcı bir şekilde servis edilmesi hiç şüphesiz müvekkilimin haklılığını ortaya çıkaran diğer bir durumdur. Müvekkilimin eleştirisine konu olan içerikler yargı denetiminden geçmiştir ve içerikler yazarı tarafından kaleme alınmıştır.
Basın açıklamasında müvekkilimin siyasi rant ve devşirme amacında olduğu belirtilmiştir. Müvekkilim siyasette ikbali bugüne kadar sadece ve sadece milletin iradesinde aramıştır. Bundan sonrada bu durum değişmeyecektir. Buna inanmasa ve böyle olmasa davacıyı milli irade aleyhine tutum ve davranışlarından, kamuoyunu sürekli yanlış bilgilendirmesinden dolayı eleştirmezdi."
Açıklamasında Aydın Doğan'ın medya organlarının özellikle her seçim döneminde siyasi rant elde etmeye yönelik olarak basın meslek ilkelerine özellikle de tarafsızlık ilkesine aykırı siyasi manipülasyon içerikli haberler ve yönlendirmeler yapıldığını savunan Kızılca, şunları belirtti:
"Aydın Doğan'ın gazetelerinde ve yayın organlarında kısa bir süre öncesinde milletimizi derinden üzen şehit savcımızın ve terör örgütünün bez parçasının yer aldığı fotoğraflarını nasıl yayınlandığını milletimiz unutmuş değildir. Müvekkilim, Aydın Doğan'ın basın meslek ilkelerini hiçe sayarak yapmış olduğu gazeteciliğini, medyacılığını, yöneticiliğini eleştirmeye devam edecek, kamuoyunun ve milletimizin yanıltılmasına izin vermeyecektir."
Soylu'dan Twitter üzerinden değerlendirme
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu da Aydın Doğan'ın sahibi olduğu medya organlarında hakkında çıkan haberlere tepki göstererek, "Manevi evlatlığı Demirtaş ile çarpık ilişkileri deşifre olan Aydın Doğan'ın kesinleşmemiş mahkeme kararına sığınması zavallılıktır. Mahkemenin içeriği normal bir insan için yüz kızartıcıdır. Ama yüzü sadece para birimi bilenler için değil" değerlendirmesinde bulundu. (AA)