Bakanlıktan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir programına katılan çiftçilerin iddialarına yönelik yapılan açıklamada, birinci çiftçinin toplam 9 bin 14 TL hayvancılık destek ödemesi aldığı belirtilerek "Birinci konuşmacının bir yıl önce işletmesinde 20 hayvan bulunurken şu anda 25 hayvan bulunmaktadır. Son üç yıldır 4 dekar arazi üzerinde tarımsal faaliyet yapmaktadır. 2021 yılında 4 bin 620 TL, 2022 yılında ise 655 TL olmak üzere toplam 5 bin 275 TL çiğ süt desteği, 2021 yılında 3 bin 109 TL, 2022 yılında ise 630 TL olmak üzere toplam 3 bin 739 TL buzağı desteği, 2021 ve 2022 yıllarında toplam 9 bin 14 TL hayvancılık destekleme ödemesi yapılmıştır" denildi.
Açıklamanın devamında ikinci çiftçinin toplam 23 bin 741 TL hayvancılık destek ödemesi aldığı aktarılarak "İkinci konuşmacının işletmesi, 2017 yılında 5 büyükbaş hayvan ile faaliyete geçmiş şu anda 37 büyükbaş hayvan bulunmaktadır. 2021 yılında 12 bin 761 TL, 2022 yılında ise 1442 TL olmak üzere toplam 14 bin 203 TL çiğ süt desteği almıştır. 2021 yılında 7 bin 809 TL, 2022 yılında ise 2 bin 449 TL olmak üzere toplam 9 bin 538 TL buzağı desteği, 2021 ve 2022 yıllarında toplam 23 bin 741 TL hayvancılık destekleme ödemesi yapılmıştır" ifadeleri kaydedildi.
Üçüncü konuşmacının ise işletmesini 2 katı büyüklüğüne çıkardığını belirterek yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"2021'in 10'uncu ayında 28 küçükbaş hayvan ile faaliyete geçmiş, şu anda 53 küçükbaş hayvan bulunmaktadır. İşletme 10 aylık olduğu için destekleme almamış ancak 10 ayda işletmeci neredeyse 2 kat büyümüştür. 1 Eylül 2021'den 18 Haziran 2022 arası 10 aylık sürede et üretiminin maliyeti 120 TL değil, 94,67 TL'dir. Ulusal Süt Konseyi 5 Mayıs tarihinde çiğ süt tavsiye fiyatını 15 Mayıs'tan geçerli olmak üzere 5,7 TL/kg'dan yüzde 32 artışla 7,5 TL/kg. çıkarmıştır. Bu fiyat maliyetin üzerindedir."
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de çiftçilerle buluşmasında söz alan üç kadın çiftçimize Bakanlığımız tarafından verilen destekler ve dile getirdikleri iddialar ile ilgili gerçekler aşağıdaki gibidir. pic.twitter.com/BlQURjROVo
— T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı (@TCTarim) June 18, 2022
NE OLMUŞTU?
Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir Çiftçi Buluşması'nda, Küçük Menderes Bölgesi’nde üretim yapan çiftçi ve besiciler de etkinlikte söz alarak yaşadıkları sorunları anlattı. 57 yaşındaki süt üreticisi Fatma Doğan, “2007’de büyükbaş hayvancılığa başladım, üç ineğim vardı, 40 ineğe kadar çıktım. Bugün geldiğim noktada düşüşe geçtim. Her ay beş inek satıp diğer ineklerimin karnını doyurmak zorunda kalıyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Son noktadayım” dedi. Doğan, “Kazanmadık dersek nankörlük olur. Allah’a şükür çocuklarımı ineklerimle okuttum. Bu noktaya öyle geldim ama artık şimdi düşüşe geçtim. Gelen misafirime 5-10 kilo süt hediye ederdim, artık değil süt vermek, karnımızı dahi doyuramıyoruz” sözlerini kullandı.
Tarlasını da maliyetler yüzünden ekemediğini söyleyen Doğan, “Her gün gelen zamlardan psikolojim bozulmak üzere. Yeter artık, her gün zam. Gübreye zam, mazota zam. Bir yılda üç türlü mahsul yetişir topraklarımızda. Üç hasat kaldırabiliriz. Ama ben 20 dönüm toprağımın 10 dönümünü bu sene ekemedim. Neden boş kalsın, neden milletimiz bundan yararlanmasın?” dedi.
Beydağ’da yaşayan üretici Kader Başaran, “Ben bir anneyim, ev hanımıyım. Evimde çocuklarımı okula gönderebilmek için üretiyorum. Ekmek yapıp satardım ama şu an artan maliyetlerden dolayı yapamaz oldum. 21 yıllık evliyim, çocuklarıma, evime katkı olsun diye uğraşıyordum. Ben eken biçen, domatesini kendi üreten bir ailenin kızıyım, yumurtamızı kendimiz üretirdik. Bizim geleceğimiz karardı, çocuklarımızın kararmasın. Geçen gün çocuğuma 20 lira verdim, ‘şeker al gel’ dedim. Çocuk geri geldi, ‘anne şeker 25 TL olmuş’ dedi. Şekeri almadan eve geldi. Eskiden 5 TL’ye şeker, 10 TL’ye yumurta alırdım, süt koyup çocuklara kek yapardım, beslenmesine koyardım. Onu da yapamaz oldum” diye konuştu.
Torbalı’da çiftçilik yapan Hamiyet Esen ise tarımdaki girdi maliyetlerinde yaşanan artışı vurguladı: “Sorunlarımız belli. Öncelikle mazot, bizi en çok zorlayan mazot. İkincisi, gübre, üçüncüsü elektrik ve kullandığımız zirai ilaçlar. Onu da almak zorundayız çünkü almazsak ürünümüz yetişmeyecek.”
'Artık zarar etmiyoruz çünkü battık'
Meliha Yılmaz da maliyetler karşısında hiçbir kazançlarının kalmadığını anlattı: “Kadınım, üreticiyim, et ve süt üretiyorum. 95 liraya kesim, 120 liraya maliyet. Yem 380 lira. Süt 7,5 lira. Elimize 7,5 TL de geçmiyor. Masa başında oturanlar süt fiyatını belirliyorlar. Halkın içine girmiyorlar. Artık zarar etmiyoruz, çünkü battık. Batan hayvancılık zarar eder mi, artık zarar yok”.
Yılmaz, borçlarını ödemek için süt ineklerini kesime göndermek zorunda kaldığını da kaydetti: “Nasıl mı başa çıkıyoruz? Her bankadan çektim. Kredi günü gelince süt veren ineğimi kestiriyorum, krediyi ödüyorum. Artık kredi alamıyorum. Sonuç ne mi, çok güzel bir yöntem. Samana senet, yeme senet, veterinere senet imzalıyorum. Senet günü geldiğinde ineğin altından buzağıyı alıp, o yavrumu kesime gönderiyorum.”
Tireli küçükbaş üreticisi Songül Başkan ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yem desteği sayesinde ayakta kalabildiğini vurguladı: “Ben yeni hayvancılığa başladım. Balıkesir Üniversitesi süt ve süt ürünleri mezunuyum. Yemyeşil Tire’mizde hayvancılığa başladım. Gelişmiş ülkelerde küçükbaş destek görüyor diye ben de küçükbaşa girdim. Önce bir miktar koyunlarımız vardı, onlarla başladık. Ama yem maliyetleri, mazot, elektrik bunların hepsi bize de çok fazla yük oluşturdu. En son bırakma kararı aldığım zaman “Başka Bir Tarım Mümkün” politikasıyla Tunç (Soyer) Başkan bize yem katkısında bulundu. Bu bize can suyu, nefes oldu. Başkanımız bize güveniyorken bizim de kendimize güvenmemiz lazım dedim. Burada fabrika açacağını duyduğumda keçi işine de girdim, peynir yapıyorum. Siz bize destek verdiğiniz sürece biz üretmeye devam edeceğiz.”