Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray, Filli Boya Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Akpınar, Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve işkadını Ümit Boyner'in de aralarında bulunduğu Türkiye’de iş ve sanat dünyasında öne çıkan kadınlar, kadına şiddete ve cinayetlere dikkat çekmek için gerçekleştirilen etkinlikte, Ölümcül Yaralı (Ferite A Morte) adlı projede yer alan 12 kadının hikayesini okudu.
İtalyan gazeteci Serena Dandini’nin, kadın cinayetlerine dikkat
çekmek ve farkındalık yaratmak için kaleme aldığı hikayelerden
oluşan ‘Ölümcül Yaralı (Ferite A Morte) adlı proje, Hilton İstanbul
Bosphorus’ta dün akşam yapılan etkinlikle hayata geçirildi. Filli
Boya’nın katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte, sanatçılar
Türkan Şoray, Serra Yılmaz, Hazal Kaya, Deniz Türkali, Nükhet Duru,
Şevval Sam, Zerrin Tekindor, Filli Boya Yönetim Kurulu Başkanı
Gözde Akpınar, Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan
Doğan Yalçındağ, işkadını Ümit Boyner, gazeteci-yazar Ece
Temelkuran ve Maura Misiti sahneye çıkarak, dünyanın çok farklı
ülkelerinde yaşayan ve farklı sosyal statüden şiddete uğramış 12
kadının hikayesini okudu. Katılımcıların, şiddeti protesto amacıyla
siyah elbise giydiği etkinlikte ayrıca davetlilere de üzerlerine
takmaları için ‘kırmızı gül’ motifli broş dağıtıldı.
Etkinlik öncesi, Filli Boya Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Akpınar,
Maura Misiti ve oyuncu Serra Yılmaz’ın katıldığı bir basın
toplantısı düzenlendi. Proje hakkında bilgiler veren Serra Yılmaz,
sonradan kitap haline getirilecek projede öyküleri yer alan
kadınların, hayatlarındaki erkekler tarafından öldürülmüş kadınlar
olduğunu söyledi.
KANUNLARIMIZ BU KONUDA DAHA SERT OLMALI
Yılmaz, bir basın mensubunun, Türkiye’de kadına şiddetin sona
ermesinde gelişmeden umudu olup olmadığı şeklindeki sorusuna “Bu
konuda bizim hayal ettiğimiz ve istediğimiz gibi bir gelişmeyi, bir
toplumu ben göremeyeceğimi düşünüyorum. Ama bugünden, o toplum için
çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Şiddete şiddetle cevap
veremeyeceğimizi düşünüyorum. Kanunlarımızın bu konuda çok daha
sert olması gerektiğini düşünüyorum. Yalnız şunu ifade edeyim;
katiyen ölüm cezasından yana değilim. Ama kanunun öngördüğü
şeylerin uygulanmasını istiyorum” diye cevap verdi.
Maura Misiti de, yaptığı konuşmada, özellikle İtalya’daki kadın
cinayetlerini araştırarak ‘Ölümcül Yaralı (Ferite A Morte)
projesindeki hikayelerin oluşmasına verdiği katkıyı anlattı.
ÖZGECAN'IN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRELİM
Filli Boya Yönetim Kurulu Başkanı Gözde Akpınar, Filli Boya olarak
kadın konusunda duyarlılığını sürdüreceklerini belirterek “Bir
kadın yönetici ve bir kız çocuğu annesi olarak bu küresel sorunu
ruhumun derinliklerinde hissediyorum” dedi.
Türkiye’de yalnızca kadınların şiddet görmediğini ifade eden
Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erkekler de şiddet görüyor. Biz Türkiye’de bir gün erkeklere, bir
gün kadınlara ağlıyoruz. Şiddet şiddeti tetikliyor. Anne baba
genelde yeterli eğitime sahip olmuyor. Aslında birazcık da bu
süreci erkeklerin desteklemesi ve erkeklerin devam ettirmesi
gerekiyor. Çünkü, onların da kız çocukları olacak, onların da
torunları olacak. Aynı sorun çok uzun süredir devam ediyor.
Devletin, hiçbir şirketin veya hiçbir kurumun tek başına bu sorunu
çözebileceğini düşünmüyorum. Devletin, bütün kurumların aynı
şekilde tüm ticari şirketlerin hepsinin bir arada olduğu, büyük
çaplı ve gerçekten çözüme kanunlarla mecbur bırakan bir sürecin
başlatılması gerekiyor.”
Özgecan Aslan cinayetine de değinen Gözde Akpınar, Özgecan’ın en
büyük hayali olan rehabilitasyon merkezini hayata geçirmek için,
ailesi tarafından yapılan çalışmalara destek olacaklarını söyledi.
Akpınar, “Madem o kadar güzel hayaller kuran bir kızdı, bari
hayallerini gerçekleştirelim” dedi.
TÜRKİYE'DE ŞİDDETE UĞRAMAYAN KADIN OLDUĞUNU
DÜŞÜNMÜYORUM
Etkinlikte verilen kokteylde gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Türkan Şoray da “Kadına şiddete farkındalık adına, duyarlılığı
arttırma adına olan bütün faaliyetlerde seve seve varım. Bugün de
sizlere çaresizliği yaşamış bir kadının dramını anlatacağım,
okuyacağım metinde” dedi. Şoray, şiddet görüp görmediği sorusuna
ise “Her kadın mutlaka psikolojik de olsa fiziksel de olsa bir
şiddete maruz kalmıştır. Filmlerimde de buna yıllarca mümkün
olduğunca dikkat çekmeye çalıştık” yanıtını verdi.
Oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam da yaptığı açıklama, “Aslında zulmün
ve merhametin dini, dili, ırkı, cinsiyeti yok. Kadına yönelik
şiddet, aslında bir insanlık ayıbı. Şiddetin her zaman karşısında
biri olarak bu geceye dahil olmaktan dolayı çok onur duydum.
Hayatımın sonuna kadar da bunun için mücadelemi sürdürmeye devam
edeceğim. Türkiye’de hatta artık dünyada da şiddete uğramayan kadın
olduğunu düşünmüyorum. Hepimiz ucundan bile olsa nasibimizi aldık”
dedi.
PROJEDE DÜNYANIN HER YERİNDEN ŞİDDET GÖRMÜŞ KADINLARIN
HİKAYELERİ VAR
İtalyan gazeteci Serena Dandini’nin kaleme aldığı hikayeler,
kocaları veya sevgililerinin elinde, belki de son sözünü
söyleyemeden can veren kadınların sessiz çığlığından oluşuyor. Bu
çığlık bugüne kadar New York, Cenevre, Washington, Brüksel, Londra,
Strasburg, Paris olmak üzere pek çok ülkeyi dolaştı. Gittiği her
ülkenin önde gelen isimleri tarafından okunarak çoğaltıldı. Ortak
bir çabanın ürünü olan bu etkinliğin tek bir amacı var; kadın
cinayetlerini bir istatistik olmaktan çıkarmak, duyarlılık ve
farkındalık yaratmak. (DHA)