Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi bir hatip olduğunu söyleyen Tamer Karadağlı, bunu söylediği için bazı çevrelerden tepki aldığını ileri sürdü. Erdoğan’ın etkileyici bir ses tonuna sahip olduğunu söyleyen Karadağlı, “İnsanları etkileyici bir hitap gücü var. Doğru hitap ediyor. İnsanların anlayabileceği bir dile sahip. Ben de etkileniyorum. Etkilenmediğim günler de oluyor. Rahmetli Demirel’in de iyi bir hatip olduğu söylenirdi” diye konuştu.
Türkiye’de muhalefet veya karşı taraf diye iki türlü inanış olduğunu da ileri süren Karadağlı, bir tarafın canhıraş eleştirilmesinin istendiğini söyledi. Karadağlı, eleştirinin dozunun çok önemli olduğunu ve küfür edilmemesi gerektiğini belirtti. Karadağlı, “Bunları söyledim diye bana yine bir sürü insan kızacak. Ancak, Cumhurbaşkanlığı makamına saygı göstermek zorundasınız” dedi.
Herkesin ülkenin refahı için çalıştığını ileri süren Karadağlı, tarafların bir kenara bırakılması gerektiğini vurguladı. Kendisine, “Cumhurbaşkanı ile görüşmek ister misin?” diye sorulduğunu da belirten Karadağlı, “Cumhurbaşkanı ülkeyi idare ediyor. İşleri var. Niçin gidip görüşeyim?” diye konuştu.
Erdoğan’ın, Başbakanlığı döneminde yurt dışındaki bir film çalışması ile ilgili kendisini telefonla aradığını ve bilgi aldığını da anlatan Karadağlı, daha sonra buluştuklarını söyledi. Karadağlı, “Bu önemli bir şey. Görüşmeyebilirdi de. Başbakan devlet işleriyle ilgileniyor. Bir oyuncu film çekecek, diye ilgilenecek değil. Zamanını ayırıp beni 10 dakika dinlemesi detayları alması çok önemliydi. Vatandaş olarak baktığımda takdirle karşılıyorum. Teşekkür ediyorum.” dedi.
Karadağlı, Cumhurbaşkanının devlet meseleleriyle ilgilendiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Görüşüp, ‘Sayın Cumhurbaşkanım bizim için VIP geçiş olacak mı?’ diye mi sormalıyım? Herkes kendi işini yapmalı. Yiğidi öldür hakkını yeme. Ülkemizde bir şeyler yapılmadı mı? 2002’den itibaren asla AK Partiye oy vermeyecek, diyeceğin yüzlerce insan tanıyorum, oy verdi. Bir şeylere inanıp veriyor. Bunu eleştirme hakkınız yok. Herkes istediği insana oy verir. Bunu eleştiremezsiniz. Bu benim vatandaşlık hakkım. Sen beni şu partiye oy verdim, diye eleştiremezsin, bu benim içimde hissettiğim bir şeydir.”