Taksim Dayanışması'ndan Akif Burak Atlar, Mücella Yapıcı, Ali Çerkezoğlu, Ahmet Kamil Tekerek, Beyza Metin, Ender İmrek, Mehmet Sabri Orcan, Süleyman Solmaz, Haluk Ağabeyoğlu, Arda Mustafa Aytaç, Aral Demircan ve Erdem Ateş Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi uyarınca suç örgütü kurmak, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ve "polise mukavemet" suçlamalarıyla, tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilmişti.
38. Sulh Ceza Mahkemesi, saat 23:20'de verdiği kararla hepsinin serbest kalmasına karar verdi.
“Park açıldı dendi, gittik gözaltına alındık”
Mücella Yapıcı, mahkeme sorgusunda “Biz gece yarısı operasyon, gece yarısı kanunlara, gece yarısı ruhsatlara alıştık, 27 Mayıs’ta da gece parka iş makinelerinin girdiğini öğrendik” dedi.
“6 Haziran’da parkın açıldığı söylendi. Kızımla beraber parkın açıldığını duyunca odadaki arkadaşlarımla parka gidelim dedik, peyzajını merak ediyordum. Gittik, TOMA’yla karşılaştık. Nereye gidiyorsunuz dediler. Niye? Kanunsuz. Parka gitmenin neresi usulsüz? Bizi itmeye başladılar. Arkadaşlarım benim sağlığımı düşündükleri için beni korudular. Sırf benim yüzümden gözaltına alındılar.”
“Bizi çeke çeke ite ite bir çembere alarak bir yere sıkıştırarak kızımı saçlarından tutup almaya götürdüler. Ben çocuğumu vermem. Vermedim. Ben de onlarla gözaltına alındım.”
Türkiye Komünist Partisi İstanbul İl Başkanı Kamil Tekerek de
“Parkın halka açılmış olmasına istinaden oraya gitmek üzere yola
çıktım. Sonrasında polisle karşı karşıya geldim.”
Haluk Ağabeyoğlu da “Biz hiçbir şeyden korkmuyoruz, burada bulunmak
benim için şereftir” dedi.
“10 milyon sokaklardaydı, korkan ve suç işleyenler hükümettir.
Sizin ülke vicdanıyla uyumlu olan bir karar vereceğinize, hukukçu
bir insan olarak inanmak istiyorum.”
Ender İmrek, “İnsanlar hukuksuzca gözaltına alındı. Mücella Hanım’ı
alıyorsanız beni de alın dedim, araca binmiş oldum. Ama karşınızda
suç örgütü kurmakla suçlanıyorum” diye konuştu.
“Taksim Dayanışması'nın çeşitli açıklamalarına, insanı doğayı
kenti savunan eylemlere katıldım. Bir suç örgütü ya da benzeri
tanımlamalar hükümetin haksız biçimde yarattığı atmosferden
kaynaklanıyor.”
Beyza Metin “Taksim Dayanışması emek ve meslek örgütlerinden oluşan
bir kurum. Eğer suç örgütüysek Başbakan Erdoğan bizimle neden
görüştü?” diye sordu.
Aral Demircan da “Parkın açık olduğunu duydum bunun için giderken Taksim'de gözaltına alındım” dedi.
Arda Mustafa Aytaç, “Taksim'de dolaşırken parkın açıldığı haberi
geldi. Oraya gidip kitap okumaya karar verdik. Giderken
yasaklandığını duyduk. İnsanlar dağılıyordu, kaçan insanların
arasında kaldık” dedi.
Ali Çerkezoğlu, " Suç örgütü kurmam mümkün değil. Ben Tabip Odası
Sekreteriyim. Yaptığım her şey mesleğim ve meslek örgütümün görevi
gereğidir" diye konuştu.
BİA Haber Merkezi