Taksim Dayanışması, "Hiçbir yere gitmiyoruz'' dedi.
Saat 19.00'da Taksim Meydanı'nda açıklama yapans platform üyeleri
şu mesajı verdi:
İşte o açıklama:
Gezi Parkı Yaşamdır; Yaşamımızı, Yaşamsal Haklarımızı Her Yerde ve
Her Koşulda Savunmaya Devam Ediyoruz!
“Temel hak ve özgürlükler oylama konusu yapılamaz. Bir insanın
insan hak ve hürriyetlerini, bir toplumun, halkın yaşam
özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü kalkıp da referanduma
sunamazsınız.”
Ülkemizin de imzaladığı uluslararası hukuk anlaşmaları ve
Anayasamız çerçevesinde, sağlıklı çevrede yaşama hakkı ve yaşamsal
özgürlük taleplerinin, herhangi bir biçimde “referandum” konusu
haline getirilemeyeceği açık bir olgudur. Bugün yaşadığımız Gezi
Parkı ile özdeşleşen dayanışma süreci, bu hak ve taleplerin
toplumsal bir biçimde ifadesidir.
Bu nedenle bir kez daha diyoruz ki “taleplerimizin karşılanması”
hukuksal olarak normal koşullarda hükümetin vatandaşlarına karşı
görevidir. Kaldı ki yargı konu ile ilgili “yürütmeyi durdurma
kararı” vermiştir. Dayanışma yalnızca bu görevi hatırlatmak
konusunda ısrarını sürdürmektedir.
Bu anlamda dün akşamki gelişmeler ışığında hükümetin tehdit dilini
bırakıp, polis baskını, plastik mermi, gaz bombası ve tazyikli su
yerine “referandum” üzerinde bir tartışma başlatmasını, en azından
yeni can kayıpları olmayacağı yönünde bir adım ve söz olarak olarak
görüyoruz, görmek istiyoruz. Ancak daha sonra hükümet sözcüleri ve
Başbakan tarafından yapılan açıklamalarda tehdit dilinin halen
sürdürüldüğünü üzülerek görmekteyiz.
Bu açıklamalar halen “referandum” ifadesiyle kastedilenin içinin ne
kadar doldurulamaz olduğunu ortaya koymaktadır. Kaldı ki önce
Danıştay Başkanı’nın sonra da Başbakan’ın ifadelerinden bu konu ile
ilgili referandumun hukuki niteliğinin olmadığı açıkça
anlaşılmaktadır. O yüzden gerçek gündemin, referandumun yapılabilir
olup olmadığı ya da nasıl yapılabileceğinden çok taleplere yönelik
somut adım atılması olduğunu yineliyoruz.
Bu somut adımlar kapsamında T.C Kamu Denetçiliği Kurumu Taksim’de
yaşanan süreçlerle ilgili şikayetler üzerine incelemeler yapmak
için Taksim Dayanışması’nın görüşüne başvurmuştur. Ayrıca bireysel
başvuruların da kabul edileceğini belirtmişlerdir.
Parkına ve yaşamına sahip çıkanlarla, betonlaştırma isteyenler
arasındaki tartışmanın referandum isteyenler ve istemeyenler
arasında bir tartışmaya dönüşmesinin, bunlar için siyasi partilerin
mitingler düzenlemesinin ve halkın kutuplaştırılmasının çok
tehlikeli olduğunun farkına varmak gerekiyor.
İstanbul’da hiç kimse bu talep ve beklenti ile Gezi Parkı’na
gelmedi. Çadırlarda kalıp sabahın beşinde gaz bombalarına maruz
kalan binlerce gencin, kadının bu gibi bir amacı hiç olmadı.
Yüzbinlerce insan başta Taksim Meydanı’nı ve Gezi Parkını bu sözü
duymak için günlerce doldurmadı. Ölümler ve beş bini aşkın
yurttaşımızın yaralanması ile sonuçlanan saldırılar referandum
yapılsın diye yaşanmadı. Saldırılar karşısında ülkenin 77 ilinde
halkın sokaklara dökülmesine yol açan “gençlere dokunma-özgürlük
istiyoruz” haykırışının içinde referandum hiç gündem olmadı.
Alanların beklenti ve talepleri nettir, basittir, insanidir,
hukukidir ve meşrudur…
Bu beklentilerin hukukiliği konusunda uyarı yapan Avrupa
Parlamentosu kararları son derece açıktır. Taleplere yönelik
atılacak her somut adım çok değerlidir ve özenle dikkate
alınmalıdır. Polis şiddetine yol açan yetkililerin soruşturularak
görevden alınmasını sağlamak, çok daha gerçekçi, çok daha kolay ve
toplumsal barışa çok daha fazla hizmet eden bir ilk adım
olacaktır.
Bu nedenle, başta hükümet olmak üzere bütün yetkililerin
enerjilerini ve sorumluluklarını yeni kutuplaşmalara yol açmayacak
çözümlere yoğunlaştırmalarını bekliyoruz. Toplumu ayrıştıracak,
oyalayıcı ve belirsiz süreçler oluşturmak yerine, hızlı ve sonuç
alıcı adımlar atılmasını istiyoruz.
Yurttaşların her alanda yükselttiği taleplerin irdeleneceği,
milyonlarca yurttaşın duygularını yansıtan, gerçek muhatap olarak
“TAKSİM DAYANIŞMASI”nın içinde yer alacağı diyalog kanallarının
açılacağını umuyoruz. Bütün demokratik kurumları, sanatçıları,
aydınları ve medyayı taleplere yönelik somut adım atılması yönünde
katkılarını arttırmaya davet ediyoruz.
Tüm bu gerekçelerle, ilk oturduğumuz günkü gibi, yine türkülerimiz,
kitaplarımız ve şiirlerimizle, çadırlarımız, uyku tulumlarımız ve
tüm taleplerimizle birlikte Gezi Parkında olmaya devam
edeceğiz.
17 gündür beklediğimiz gibi buradayız!
Yaşamımızı, Yaşamsal Haklarımızı Her Yerde ve Her Koşulda Savunmaya
Devam Ediyoruz!
TAKSİM DAYANIŞMASI
Taksim Dayanışması: "Diyalog kanalları açılmalı"
Taksim Dayanışması adlı platform, taleplerinin arkasında durduğunu açıkladı.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin