Metin Akpınar’ın savcılığa verdiği ifadesinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edildiğini ifade eden Hekimoğlu, “Cumhurbaşkanı’na yapılan hakaret suçlamasıyla kendisinin ifadesini aldılar. Biz tabii ki bütün suçlamaları reddettik. Kendisinin böyle niyeti yoktur böyle bir amacı da yoktur. Söylenen sözler demokrasinin tanımı yapılarak söylenmiş sözlerdir. Ülkemizde faşizm olduğuna dair herhangi bir söylemi de olmamıştır. Bütün bunları reddettik. Kendisini denetimli kontrolle serbest bıraktılar. Şu anda sağlığı da kendisi de iyi. Bir sıkıntımız yok. Kendisi şu an yemeğe gitti, sabahtan beri çok yoruldu. Bir gözaltı kararı yok. Ona rağmen polisle getirilmesi çok doğru bir karar değildi bence ama polisler de gayet naziklermiş” dedi.
Adliye çıkışında gazetecilere kısa bir açıklamada bulunan Müjdat Gezen "Konuşmam yeni bir suç oluşturabilir onun için konuşmak istemiyorum. Hakareti yapan Cumhurbaşkanı, hakaretten yargılanan Müjdat Gezen. Adli sistem değişmiş hayırlı uğurlu olsun" dedi. Avukatı Celal Ülgen ise "Eğer siz Cumhurbaşkanını eleştiriyorsanız bu bizim savcılarımız tarafından 'Cumhurbaşkanına hakaret' olarak algılanıyor ve hakkınızda soruşturma açılıyor bunu sorgulamamız gerekir. Bunu bütün medyanın, yanlı, yansız, bağımlı, bağımsız medyanın sorgulaması gerekiyor. Çünkü bu durum en çok siyasi iktidara zarar verir." değerlendirmesinde bulundu.
Adliye çıkışında gazetecilere kısa bir açıklamada bulunan Müjdat Gezen “Konuşmam yeni bir suç oluşturabilir onun için konuşmak istemiyorum. Hakareti yapan Cumhurbaşkanı, hakaretten yargılanan Müjdat Gezen. Adli sistem değişmiş hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.
Müjdat Gezen’in avukatı Celal Ülgen ise “Çok önemli ve Türkiye’de artık sorun haline gelmiş bir yaraya parmak basmanın zamanı geldi ve geçiyor. Türkiye’de cumhurbaşkanına hakaret suçundan suçlanan sayısız bilim adamı, sanatçı, gazeteci ve yazar var.” dedi.
ELEŞTİRİ HAKARET OLARAK ALGILANIYOR
Ülgen sözlerini şöyle sürdürdü “Eğer siz Cumhurbaşkanını eleştiriyorsanız bu bizim savcılarımız tarafından ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ olarak algılanıyor ve hakkınızda soruşturma açılıyor bunu sorgulamamız gerekir. Bunu bütün medyanın, yanlı, yansız, bağımlı, bağımsız medyanın sorgulaması gerekiyor. Çünkü bu durum en çok siyasi iktidara zarar verir. Siz her önüne gelen kişinin konuşmasını hakaret diye soruşturmaya kalkarsanız Türkiye’de iklim değişir, kış olur. Bakın rejimin adı değişir. Açıkça söylüyoruz; bu konuyu tartışmamız lazım. Bir kere ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ diye bir sözcük yok. Hakaret içeren bir kavram yok. Doğrudan doğruya Cumhurbaşkanının hedeflendiği söz yok. Buna rağmen bir muhbir alalacele olayı döşeniyor ve bunu Cumhurbaşkanı’na iletiyor. Ben buna şaşırmıyorum. Şaşkın olduğum konu bu muhbir ne kadar çabuk cumhurbaşkanına ulaştı ve etkisini doğurdu bunu merak ediyorum. Söyleyecek başka bir şey yok. Bu kararı kanıksamamız normal değil. Bu ülkenin aydınlarının sanatçılarının karakollara imza vermeye gelmesini, siz medyanın takdirine bırakıyorum. Biz gereken itirazları yapacağız. Yurt dışı yasağı hakkında kesin birşey yok ama içerdiğini düşünüyorum.”