Yıllardır ünlü ünsüz birçok ismin kapısını aşındırdığı ünlü Psikoterapist Çağatay Öztürk, şu günlerde yeni kitabı 'Sen Bilirsin' ile adından söz ettiriyor. Öztürk ile büyük ilgi gören yeni kitabının üzerinden birçoğu da danışanı olan şov dünyasının tanınmış isimlerinin şöhret yönetimine göz attık ve gerçekten "Mutlu insan kim?" sorusuna yanıt ararken, kitabında altını özellikle kalın çizgilerle çizdiği "özbenlik değeri" üzerine konuştuk.
* Yeni kitabınız Sen Bilirsin'in çıkış noktası ne oldu?
Birçok kişi yaşamında çeşitli zorluklar yaşıyor. Kimi zaman o kadar ağır geliyorki bu zorluklar, kimileri yaşadığı zorlukların altından kalkamadığı için canına kıyıyor. İşte bu yüzden Sen Bilirsin’de anlatmak istediğim, önemli olanın yaşanılan zorlukların olmadığı, o zorluklar karşısında basıl bir yol izlediğimiz gerçekliği... Ben de yaşamımda birçok travma yaşadım. Çocukken cinsel istismara uğradım, hem de çok acı bir biçimde, bu konuyu ağlamadan konuşmayı başarmak için 15 yılımı verdim. Psikoterapi yardımı aldım... Beni büyüten ve neredeyse yaşama sebebim olan babaannemi kaybettim. Ailemiz parçalandı. Amcam, babam neredeyse 15 yıl oldu konuşmuyorlar. 2 tane halamı en son dedemin cenazesinde gördüm. Amcamı ve çok sevdiğim yengemi de... Kuzenlerimi sokakta görsem tanımam. Sen bilirsin adlı kitabı yazdığım için kardeşim benimle konuşmuyor. (Sanırım namuslarını beş paralık ettim) Bunlar ve daha fazlası... İşte tüm bunlar ve daha fazlasına rağmen, yaşamdan vazgeçmedim. İntihar etmeyi düşündüğüm anlar oldu. Ama Allah’a karşı gelmek olur diye vazgeçtim. Bu kitapla inşalara bambaşka birşey anlatmak istedim. Yaşadığınız hiçbir duygu bana yabancı değil. Psikoterapistten önce insanım ve insana dair her duygu bana yakın demek istedim. Ne yaşarsanız yaşayın, kendinizi bırakmayın. Küllerinizden Doğun demek istedim...
* Kitapta özbenlik değerine vurgu yapıyorsunuz. Bu kavramın önemi nedir?
Özbenlik değeri kişinin kendine verdiği değer demek. Herkes kendine birşeyler ya da birileri üzerinden değer veriyor. Doktor olduğu için, avukat olduğu için, birilerinin oğlu ya da Kızı oldukları için. Ya da elalem ne der kaygısıyla bir değer anlayışı oluşturmuş durumda herkes. Oysa ki, ben Özbenlik değerini bu kitapta anlatarak, önce kendinize kendiniz olduğunuz için değer verin, ne olursanız olun, kim olursanız olun, kendinizi sevin ve değer verin demek istedim.
* Özbenlik değeri yüksek olan ve olmayan ünlü isimlere örnek verebilir misiniz?
Özbenlik değeri yüksek olan ünlüler: Mustafa Kemal Atatürk, Zerrin Tekindor, Selda Bağcan, Bülent Ersoy, Didem Balçın, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Beren Saat, Özgür Masur, Müge Boz, Didem Balçın, Seren Serengil, Gökhan Alkan, Aleyna Tilki, Tarkan, İrem Derici, Madonna, Shakira, Oprah Winfrey.... Düşük olanlar; Britney Spears, Boy George, Kim Kardashian, Ajda Pekkan, Yılmaz Morgül, Nejat İşler, Afife Jale, Cahide Sonku.
* Günümüzde mutsuzluk en büyük sorun. Genelde mutlu taklidi yapan insan görüyoruz etrafımızda ve sosyal medyada... Gerçekten mutlu olmak ne demek? Kime gerçekten mutlu insan gözüyle bakalım?
Yıllar önce İngiltere’de yaşadığım dönemlerde, bir İngiliz gazetesinin benimle yaptığı röportajda aynı soru sorulmuştu. Ve şu cevabı vermiştim. Tercihlerinizi yaşadığınız ölçüde mutlusunuzdur. Dolayısıyla tercihlerinizi yaşadığınız ölçüde mutlu, tercihleriniz kısıtlandığı ölçüde mutlusunuzdur. Ayrıca Amerika’da yapılan bir araştırma mutluluğun sırrını şöyle açıklıyor;
1. Sevdiğin bir işin olacak,
2. Sevdiğin bir eşin olacak,
3. Ve şükretmeyi bileceksin...
* Bu anlamda şov dünyasının en mutlu insanları sizce kimler?
Yıldız Tilbe, Seda Sayan, Aleyna Tilki, Madonna, Tarkan, Özgür Masur, Hülya Avşar, Teoman, Nurgül Yeşilçay, Didem Balçın1, Özge Özder, Mert Yavuzcan, Ekrem İmamoğlu...
* Uzun ve sağlıklı beraberliklerin sırrı nedir?
Kitabımda da yer verdiğim gibi, yıllar önce Amerika’da yapılan bir araştırma uzun birlikteliğin sırrını birlikte eğlenebilen çiftler olarak açıklamış. Eğlenebildiğiniz kişiyle yaşam her şekilde güzel!
* Sizce ilişkilerini en sağlıklı yöneten ünlüler kimler?
Kadir Doğulu - Neslihan Atagül
Müge Boz - Caner Erdeniz
Sinan Engin - Ayşe Karasu Engin
Fahriye Evcen - Burak Özçivit
Kenan İmzirzalıoğlu - Sinem Kobal
Gupse Özay - Barış Arduç
Seren Serengil -Yaşar İpek
Özge Özpirinçci - Burak Yamantürk
Ferhat Göçer- Ömür Gedik
* Kendi gerçeğini kabul etmek yani yüzleşmek neden çok zor? Gerçek bir yüzleşme nasıl gerçekleşir?
Çünkü çoğu kişi mahalle baskısıyla yaşıyor. Her daim elalem ne der kaygısı çoğu insanda birey olma özelliğinin önünde... İşte bu yüzde kişi yalnız kalma kaygısı ve Özbenlik değerindeki düşüklük nedeniyle kendiyle yüzleşmekten kaçıyor. Çok yakında Yüzleâme adında bir single’ım çıkacak. İlk kez size açıklıyorum. Yüzleşme gerçeğini sekiz dakikada anlattım. Herkes o tek parçada yüzleşme gerçeğiyle yüzleşecek...
* Ülkece bir depresyonda mıyız? Ya da gerçekten durum çok vahim, toplu cinnet mi geçiriyoruz?
Sadece ülkece değil, dünya olarak genel anlamda bir ruhsal bozukluk içindeyiz. Ama umutsuz değilim. Özellikle ekonomi ve mutsuzluk depresyonu tetikliyor. Ve kapalı kapılar ardında yaşanan sahte yaşamlar ise depresyonun baş besleyicisi...
* ‘Evlenmeden önce 4 mevsim gerekir’ diye bir sözünüz var. Nedenlerini bizimle paylaşır mısınız?
Bu tezimin doğruluk payı çok büyük... Zira mevsimlerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi bilimsel olarak ispatlanmış. Dolayısıyla insan davranışları üzerindeki etkisi de. Karşınızdaki kişi yazın ayrı bir psikolojide, kış mevsiminde ayrı bir psikolojide oluyor. Yaz sporlarını seven biri sürekli sosyalleşirken, kışın evden dışarı çıkmak istemiyor. Ya da kışın daha üretken olan bir kişi kış mevsiminde daha tembel olabiliyor. İşte bunun için evlenmeden önce 4 Mevsim...
* Sosyal medyada size bir lakap takmışlar; ‘Çağlayan’dan önce son çıkış Çağatay’ bu ne anlama geliyor?
Aslında hikâyesi danışanlarımla olan ilişkiye dayanıyor bu lakabın, birçok kişi ilişkilerinde kaybolduğunda kapımı çalıyor. Çoğu zaman ilişkiyi bitirmeye karar vermişken yola çıktığım çiftler çocuk yapmaya karar veriyorlar ve evlilikleri başka bir boyuta geçiyor. İşte bu yüzden, Çağlayan’da Adliye’ye boşanmaya gitmek yerine, seanslardan sonra ya çocuk yapmaya karar veriyorlar ya da evliliklerini yürütmeye... Bu arada lise yıllarında lakabım ‘karı kılıklı’ idi. Şimdi ise Çağlayandan önce son çıkış Çağatay... Hey Rabbim sen nelere kâdirsin demeden edemiyorum.
* Son dönemde yaşam koçu kavramıyla beraber eğitimi son derece yetersiz kişi insan psikolojisi konusunda uzman rolünde tedavi işine soyunuyor. Bu konuda insanlara nasıl bir uyarıda bulunmak istersiniz?
Yaşam koçlarına karşı değilim. Yaşam koçlarını ötekileştiren cahil meslektaşlarıma karşıyım. Zira Yaşam koçluğu ciddi bir iştir. Gerçek ve hakkını vererek yaşam koçluğu yapan bir kişinin yaptığı işi hiçbir psikiyatrist ya da psikolog, psikoterapist yapamaz. Yaşam koçlarını yoksayan ve bilimsellikten dem vuran cahil meslektaşlarım NewYork Universitesi’nin bölümlerine baksın. 4 yıllık yaşam koçluğu bölümü var. Her türlü emeğe saygı duymayı öğrenelim. Karaladıkça daha çok gösterirsin!
* Çok fazla ünlü danışanınız var. Sizce şöhret kavramını en iyi kimler üzerinde taşıyor?
Tarkan, Didem Balçın, Sertab Erener, Türkan Şoray, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Aleyna Tilki, Hülya Avşar, Ekrem İmamoğlu, Okan Bayülgen...
* Kriz ve itibar yönetiminin püf noktaları, olmazsa olmazları neler?
* Dürüst olacaksın
* Özür dilemeyi bileceksin
* Dozunda görünür olacaksın
* Yaptığın hatayı tekrarlamayacaksın
* Gazetecilerden kaçmayacaksın...
