İletişim Uzmanı Pınar Pişirgen, sosyal paylaşım ağlarının kullanımıyla ilgili dikkat çeken bilgiler aktardı.
Türkiye'de sosyal medyanın bağımlılık haline geldiğine ve kişiler üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yapan Pişirgen; ''Anı yaşamak mı? Anın fotoğrafını çekip paylaşmak mı? Sizce hangisi? Anı yaşayanlardansanız fotoğraf çekip sosyal ağlarda paylaşmak aklınıza gelmez, keyfini sürersiniz.. ve fakat; anı yaşamadan hemen fotoğraf çekip paylaşmaya koyuluyor ve sürekli beğeni ve yorumlara gebe bir gün geçiriyorsanız evet siz sosyal medyanın kölesisiniz'' dedi.
İşte, Pişirgen'in giderek artan sosyal medya bağımlılığıyla ilgili önemli uyarıları:
Teknoloji, akıllı telefonlar, tabletler ve dahası artık hayatımızın
vazgeçilmezleri..
Doğru kullanıldıklarında hayatımızı son derece kolaylaştıran bu
cihazların bir de yan etkileri var ki ''bağımlılık''
Ve bu bağımlılıkla gelen iletişimsizlik, içine kapanma ve
konuşma organımız olan ağızdan çok ellerin işlemesi insanlar arası
yüz yüze iletişimin baş düşmanıdır.
Sosyal medya bağımlılığı, kişiyi tamamen kendisine köle edici bir
etkiye sahiptir. Öyle ki; beğeni sayısı ve uzayıp giden ama hiçbir
işe yaramayan arkadaş listesi ile kendini motive eden ve bu
durumlara endeksli mutlu olan insanlar var. Öyle sanıyorum ki;
önümüzdeki yıllarda durum daha da vahim bir hal alacak ve tedavisi
en zor psikolojik rahatsızlıklardan birisi olacaktır.
Eğer herhangi bir maddeye, sigaraya ve hatta şans oyunlarına
bağımlı olarak yaşıyor ama kurtulmak istiyorsanız uzman yardımıyla
bunlar mümkün ve uzaklaştırılmanızın yolları var, tedavi edilebilir
durumlardır. Öte yandan sosyal medyanın bağımlısı ve hastası
olmuşsanız durum daha da zorlaşıyor çünkü telefon ve internet her
saniye elinizin altında. Her saniye erişebilir olma durumu da,
bağımlılıktan kurtulmayı bir o kadar zorlaştıran tek durumdur.
Aile içi iletişimi, sosyal çevrenizi, iş arkadaşlarınız ile
iletişiminizi ve hatta evliliğinizi bile son derece olumsuz
etkileyebilecek kadar güçlü bir bağımlılıktır ''sosyal medya
bağımlılığı''
Durumu sadece gençlerin üzerine yıkmaya çalışmak da son derece
yanlıştır çünkü en az gençler kadar anne babalar da bağımlılar.
Sabahtan akşama kadar çocuğunun fotoğraflarını, yaptığı keki
pastayı, neredeyse her dakikasını paylaşan bir anne ile, yine
akşamdan geceye kadar tüm zamanını internet karşısında geçiren bir
baba da maalesef ki çoktan bağımlı olmuşlardır. Evin içinde
dolaşan küçük çocuklara son derece yanlış model olduklarının da
farkında değillerdir.
En ufak bir internet kesintisinde son derece gerginleşiyor,
endişeye kapılıyor ve çözüm arayışına geçerken gerçek hayatınızı
unutabiliyorsanız siz de bir sosyal medya kölesisiniz. Albert
Einstein'ın dediği gibi ''Teknoloji bir gün insan etkileşiminin
önüne geçecek ve ortaya aptal bir nesil çıkacaktır'' sözünü
doğrulamayın ve çocuklarınızın da bu furyaya dahil olmasını
engelleyin.
Bir ailede bir kişinin aşırı internet bağımlısı olması, diğer
yaşayan insanları da son derece etkileyen önemli bir durumdur.
Sürekli olarak tartışma çıkmasına, gerginliğe ve hatta aile içi
yaşanan kavgalara sebebiyet verir.
Sabah uyanır uyanmaz birbirine günaydın demeden elini
telefonlarına atan evli çiftler, attığı her adımı Facebook,
Twitter, Instagram ve daha onlarca sosyal ağlarda paylaşan
insanlar, beğenilmek için çeşitli yollar deneyenler ve hatta para
ödeyerek beğeni satın alanlar, bir arkadaş ortamında kimsenin
sohbet etmemesi, yemek yenmeden önce fotoğrafının çekilmesi ve
paylaşılması, havada, denizde, karada ve hatta asansörde dahi yer
bildirimleri ve selfiler...bizi bizden uzaklaştıran ve insanlar
arası iletişimi yerle bir eden çok önemli yanlış durumlardır.
Sosyal medyanın kölesi olmayın. Elinizdeki telefon sizin ve sizi
ele geçirmesine asla müsaade etmeyin. Anı yaşayın, dozunda
kullanın..hayat kısa..