Habertürk yazarı Yasemin Güneri, Yargıtay’ın bir iş davasında verdiği kararı işledi. Güneri, “Sosyal medya paylaşımları ve beğenileri işten atılma nedeni olur mu?” başlıklı yazısında şunları kaydetti:
"Sosyal medya hesaplarının hayatımıza girmesinin ardından pek çok davada delil olarak kullanılmaya başlandı. Sosyal medya hesaplarında kullandığım görüntü ve fotoğraflar; cinayet davalarından tutun da, boşanma davalarına kadar; tazminat davalarından tutun da, iş davalarına kadar pek çok davanın delilleri arasında yer almaya başladı. Peki, sosyal medya hesaplarından paylaştığımız fotoğraflar veya beğendiğimiz yazılar işten atılmamıza neden olabilir mi? Yargıtay, önüne gelen bir dosyada sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımların işten atılmaya neden olup olmayacağını tartıştı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, devlete ait bir bankada görevli personelin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla çalıştığı kurumu küçük düşürmesi iddiasıyla yapılan iş akdi feshinin hukuka uygunluğunu değerlendirdi.”
Habertürk yazarı Yasemin Güneri, yazısını şöyle sürdürdü: “Yargıtay, işe iade davasında yerel mahkemenin ve istinaf mahkemesinin verdiği ret kararını bozdu. Gerekçe olarak da, işten atılan kişinin işten atılmadan önce savunmasının alınmamış olmasını gösterdi. Yargıtay, verdiği kararda sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımların işten atılmaya neden olabileceğini vurgularken, bu konuda işvereni savunma almadan iş akdini feshetmesi konusunda hatalı buldu. Yargıtay kararında; sosyal medya paylaşımlarında işverenin politikasına, etik değerlerine ve işçi ile işveren arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesine neden olacak ibarelerin yer almasının iş akdinin feshine gerekçe gösterilebileceği vurgulandı.
19 yıl boyunca çalıştığı bankadan, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşım nedeniyle iş akdi feshedilen çalışanın açtığı feshin geçersizliği ve işe iade davası ilk derece mahkemesi tarafından kabul edildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi de yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Bölge Adliyesi Mahkemesi verdiği bozma karında şu görüşleri dile getirdi: ‘Davacının sosyal medyada yaptığı beğenilerinin içeriği dikkate alındığında işçi ile işveren arasındaki güven ilişkisinin zedelendiği, iş ilişkisinin devamının işverenden beklenemeyeceği, sosyal medya ortamında davacı tarafından yapılan beğenilerin işverenin bir kamu kurumu olması da dikkate alındığında doğruluk ve bağlılık ile örtüşmediği, bu hali ile yapılan feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davacının davasının reddine karar verilmesi gerekir gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.’”