AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler basın açıklamasında kentsel dönüşüm hakkında konuştu.
Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemelerin yer aldığı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Teklifi", TBMM Başkanlığına sunuldu.
Güler, "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni bugün arz edeceğiz." açıklamasını yaptı.
"400 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN DÖNÜŞÜM SÜRECİ DEVAM ETMEKTEDİR"
Türkiye'nin, depremsellik açısından 10 üzerinden 9.3'lük bir riski olduğunu belirten Güler konunun şansa bırakılmayacağına dikkat çekti ve tek çarenin kentsel dönüşüm olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Ülke genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm bulunmakta olup, bunlardan yaklaşık 6 milyonu risk altındadır ve 2 milyon bağımsız bölümün acil dönüştürülmesi gerekmektedir. Bugüne kadar da ülke genelinde yaklaşık 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlandı ve yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün de dönüşüm süreci devam etmektedir
"DÜZENLEMELERDE BİR YENİLİK GETİRİYORUZ"
Kanun teklifi ile 6 Şubat Kahramanamraş merkezli depremlerin etkilendiği 11 ilimizde yargısal süreçlerle ilgili düzenlemeyi hayata geçireceklerini belirten Güler, "Bu düzenlemede, ilk inceleme ve savunma verme süreleri, genel usulden daha kısa belirlenmeye gayret edilmektedir. 2577 Sayılı Yargılama Usulü Kanunu'ndaki düzenlemelerde bir yenilik getiriyoruz. Dosyanın daha çabuk tekemmül etmesi için, savunmaya cevap ve cevaba cevap aşamaları kaldırılmaktadır. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyeceği düzenlenmektedir. Yine keşif yapılması ve bilirkişi raporlarının teslim edilmesi bakımından da süreleri kısaltmaya gayret ettik. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından, zorunluluk bulunması halinde, mahkemece ilk incelemeye müteakip savunma beklenmeksizin derhal keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına imkan tanınmaktadır. İstinaf yoluna başvurma ve istinaf dilekçelerine ilişkin ilk inceleme süreleriyle, istinaf dilekçesine cevap verme süresi de kısaltılmaktadır. İstinaf aşamasında kararların 2 ay içinde verilmesine yönelik de düzenleme getiriyoruz. İki farklı yargılama usulüne tabii davaların birlikte görülmemesi için tam yargı davaları ile bu madde kapsamı içerisindeki iptal davalarının birlikte görülemeyeceği de hüküm altına alınmaktadır" dedi.
Kanun teklifinde, riskli yapıların tespiti ve bunlara uygulanacak işlemler hakkında bilgi aktaran Güler, "Riskli yapıların tespitinin, maliklerce veya kiracılarca engellenmesi durumunda, mülki idare amirinden alınacak yazılı izinle, riskli yapıların çilingir vasıtasıyla açılarak söz konusu tespit işlemlerinin de daha hızlı yapılmasına imkan sağlamaktadır. Yine riskli yapıların ivedilikle tespit edilip yıktırılmasını amacıyla riskli yapı tespitini ve tahliyesine ilişkin tebliğ usulü de kolaylaştırılmaktadır. Bu kapsamda riskli yapılara ilişkin tebliğin, söz konusu yapıların kapısına asılması, maliklere e-Devlet kapısı üzerinden bildirilmesi ve ilgili muhtarlıkta ilan edilmek suretiyle tebliğin yapılmış sayılacağı da hüküm altına alınmaktadır" ifadelerini kullandı.
Teklifte anlaşma ile tahliyesi yapılan riskli yapıların hak sahiplerine mali yardım yapılmasına imkan sağlandığını söyledi. Güler, riskli yapı olarak tespit edilen yapıların yıktırılması için yapı maliklerine tek seferlik 90 güne kadar ek süre verilmesinin de kanun teklifinde bulunduğunu kaydetti. Riskli yapılara ilişkin daha önce bina sakinlerinin 3’te 2 çoğunluğuyla alınan kararların artık salt çoğunluk, yüzde 50+1 ile alınmasının hüküm altına alındığını duyurdu.