TRT Türk’te yayınlanan 'Film Arası' programında konuşan sinema yazarı Burçak Evren, sinema okullarına ateş püskürdü. Okulların gençleri sinemadan soğuttuğunu söyleyen Evren, sinema tarihçiliği ile ilgili olarak da ‘sinema tarihçimiz yok’ dedi.
Yetmişi aşkın kitabı ve tarihi, tezleri ile dikkat çeken Evren, TRT Türk’te yayınlanan 'Film Arası' sinema programına konuk oldu. Suat Köçer’in sorularını yanıtlayan yazar, sinema okullarına ateş püskürdü. Kendisi de 7 okulda eğitim veren Evren, okulların gençleri sinemadan soğuttuğunu söyledi. Sinema tarihçiliği ile ilgili olarak da konuşan Evren, Nijat Özön’den sonra sinema tarihçisi diyebileceğimiz bir ismin olmadığını söyledi.
İşte Evren'in sinema eğitimi ve sektöre yönelik sert eleştirileri:
"SİNEMA TARİHÇİMİZ YOK
Sinema tarihimiz de sinemamız gibi güdük, kısır ve de işlevsiz. Nijat Özön’den sonra sinema tarihçisi diyeceğimiz bir kişi ortaya çıkmadı. Biz sadece Neiat Özön’ün bir yere kadar getirdiği sinema tarihine bir şeyler katabildik. Sinema tarihi zor bir iştir. Bir eğitim işidir. Hem sinemayı hem de tarihi bilmeniz gerekiyor. Sinema tarihçiliği, bizden öncekilerin yazdıklarını hiç sorgulamadan kuşkulanmadan, günümüze aktarmak haline geldi. Bugün sinema tarihi diye yazılan kitaplara baktığımız vakit, çoğunun belgelerden, dipnotlardan yoksun olduğunu görürsünüz. Oysa tarih belgelerle yazılır. Belge yoksa tarih olmaz. Hiçbir temeli olmaz. Tarih söylentilerle yazılmaz. Öbür şekilde yazılırsa, söylentiden ibaret olur.
GENÇLERİN ŞANSI BİNDE BİR!
Yarının Türk sinemasını çok ileriye götürecek, pırıl pırıl gençler yetiştiriyoruz demek isterdim ama diyemiyorum. Bugün Türkiye’de 90’ın üzerinde iletişim fakültesi var. Güzel sanatlar akademileri de birçok yerde var ve çoğunda sinema bölümleri kapanmak üzere. Sinema eğitimi veren kurs ve yüksekokul bazında eğitim kuruluşlarını da katarsanız, herkes sinema eğitimi veriyor. Peki, bu kadar eğitim veren yer var ama bunların sinemaya katkısı nedir? Buradan mezun olan gençlerin şansı nedir? Binde birdir!
HERKES YÖNETMEN OLMAK İSTİYOR!
Her yıl binlerce gence sinema eğitimi veriyorsunuz. Bu okullara gelenler kameraman, ışıkçı, sesçi, sinema tarihçisi, eleştirmen vs. olmak için gelmiyor. Herkes yönetmen olmak için geliyor. Bu okulların en büyüklerinde ders vermeme karşın istenilen tarzda öğrenci geldiğini görmüyorum. Yetenek sınavı ile almıyorsunuz. Puanı tutan ya da tutmayan, sinemayı perdede veya ekranda görüp, sinema ile ilgili sevgisi olmayanlar geliyor.
BU EĞİTİM, SİNEMACI YAPMAZ, SİNEMADAN SOĞUTUR!
Bugün verdiğimiz eğitimle sinemacı yetişir mi? Hayır yetişmez.
Hatta sinemadan bile soğur. Böyle bir çıkmaz içinde ben kalkıp
bugün yarının sinemacıları olacak, pırıl pırıl çocuklar
yetiştiriyoruz diyemem. Dersem, yalan söylemiş olurum."