Finlandiya resmi olarak Nisan ayında NATO’ya katıldı. Böylece İttifak’a üye ülke sayısı 31'e çıktı.
BBC Türkçe'nin haberine göre; Rusya lideri Vladimir Putin'in büyük çaplı işgali, İsveç ve Finlandiya'yı savunmasız bırakarak, Avrupa’nın kuzeyinde uzun süredir devam eden istikrar hissini paramparça etti.
Finlandiya’nın eski Başbakanı Alexander Stubb, Rus birlikleri geçen yıl Ukrayna'yı işgal eder etmez, ülkesinin NATO’ya katılmasının an meselesi olduğunu söyledi.
Birçok Fin için savaş, unutulması zor olan, aşina oldukları bir durum.
Sovyetler Birliği Finlandiya’yı işgal ettiğinde 1939’un sonlarıydı. Fin ordusu sayıca çok az olmalarına rağmen üç aydan uzun bir süre yoğun bir mücadele yürüttü. Finlandiya 1940’ın Mart’ına kadar dayandı ancak doğusundaki Karelia bölgesini Rusya’ya kaybetti.
İşgal edilmeseler de topraklarının yüzde 10’unu kaybettiler.
Helsinki Üniversitesi'nden siyaset bilimci Iro Sarkka, Ukrayna'da olan biteni izlemenin, o günleri yeniden yaşamak gibi olduğunu söylüyor. Finlerin, Rusya ile olan 1.340 kilometrelik sınırına bakarak, "Bu bizim de başımıza gelebilir mi?" diye düşündüklerini söylüyor.
İsveç de son yıllarda kendini tehlikede hissetti.
İsveç'in askeri zayıflığı, 2013'te Rus bombardıman uçakları Stockholm'e bir saldırı simülasyonu yaptığında ve İsveç'in onları savuşturmak için NATO'nun yardımına ihtiyaç duyduğunda tam olarak ortaya çıktı.
2014'te İsveçliler, Stockholm takımadalarının sığ sularında bir Rus denizaltısının gizlice salındığına dair haberlerle şaşkına dönmüştü.
2018'de her haneye, 1991'den beri ilk kez, ordu tarafından "kriz veya savaş çıkarsa" başlıklı kitapçık gönderildi.
Orduları büyük mü?
Yalnızca 5,5 milyonluk bir nüfusu olan Finlandiya'nın, askere alınan kişilerden oluşan ordusu oldukça eğitimli ve büyük. Her yıl en az 21.000 kişi askere alınıyor ve 900.000 yedek kuvvete sahip, bu nedenle savaş zamanı gücünün 280.000 askerden oluşabileceği tahmin ediliyor.
İsveç'in askeri kapasitesi 57.000 kişi ile çok daha küçük. Ancak 2010'da askıya aldığı zorunlu askerliği 2018'in başında geri getirdi ve 6.000 kadar olan mevcut asker sayısı 2025'te 8.000'e çıkacak.
1990'lardan itibaren İsveç, ordusunun büyüklüğünü azalttı ve bölgesel savunmadan ziyade dünya çapında barışı koruma misyonlarına öncelik verdi. Ancak Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgal etmesi ve Baltık bölgesinde giderek artan bir şekilde tehdit oluşturması bu durumu tersine çevirdi.
Bazı açılardan, pek bir şey değişmeyecek. İsveç ve Finlandiya 1994'te NATO'nun resmi ortakları oldular ve o zamandan beri İttifak’a çok büyük katkılarda bulundular. Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana birçok NATO misyonunda yer aldılar.
İki ülke, bir üye devlete yapılan saldırıyı tüm üye devletlere yapılmış sayan NATO'nun 5. Maddesi kapsamında, nükleer güçlerden ilk kez güvenlik garantileri alacak.