Oyuncular Sendikası Hukuk Birimi Koordinatörü avukat Sera
Kadıgil, oyuncuların yapımcılar tarafından sigortalanarak
çalıştırılması için yayınlanan genelgeye dikkati çekerek, “Genelge,
‘Oyuncuların tamamı 4A üzerinden yani eski SSK’lı olarak
sigortalanmak zorunda’ diyor. Buna aykırı hareket eden yapım
şirketlerini ciddi yaptırımlar bekliyor” dedi.
Kadıgil, bir televizyon kanalında yayınlanan dizide başrol oynayan
üyeleri bir oyuncunun yoğun ve kötü çalışma koşulları nedeniyle
sözleşmesini feshettiğini, bunun üzerine yapım şirketi tarafından
haklarında dava açıldığını anlattı. Oyuncuyla yapım şirketinin 13
sayfalık sözleşme imzaladığını, oyuncunun da bu sözleşmeyi
yeterince okumadan sadece son sayfasını imzaladığını belirten
Kadıgil, “Sözleşmenin içeriği o kadar ağır ve çalışma koşulları o
denli güçleşmiş ki ciddi hastalıklar geçirmeye başlamış. Günde 16
saate varan çalışma şartlarına isyan etti ve sendikamıza geldi”
diye konuştu.
Bunun üzerine yapım şirketine ihtar çekerek oyuncunun çalışma
koşullarının iyileştirilmesini istediklerini, istekleri
karşılanmayınca da sözleşmeyi feshettiklerini belirten Kadıgil,
oyuncunun diziden ayrılmasının ardından yapım şirketinin
kendilerine dava açtığını ifade etti. Yapım şirketi yetkililerinin,
imzalanan sözleşmeyi kaynak göstererek, oyuncunun diziden ayrılması
halinde kendilerine 100 bin dolar ceza ödemesi gerektiğini
söylediğini belirten Kadıgil, şöyle konuştu:
“Sendikalar Kanunu’ndan doğan yetkimize dayanarak üyemizi davada
temsil ettik. İşin sonunda mahkeme, ‘Hiçbir insan bu şekilde
çalışmaya zorlanamaz. Belli ki hiç okunmadan imzalanmış bir
sözleşme. Maddeleri bir tarafa bu kadar yük yüklüyorsa bunun
geçerli kabul edilmesi hukuken mümkün değildir’ diyerek yapım
şirketinin açtığı davayı reddetti. Davayı bu şekilde kazandık.
Sendika olarak uyuncuyu 100 bin dolarlık cezai şarttan kurtardık.
Şu anda Yargıtay’ın dosyayla ilgili kararını bekliyoruz. Bu
sözleşmeler hukuka aykırı. Böyle bir düzenleme yapılamaz. Sözleşme
serbestisinin bir sınırı vardır. Bu emsal karardı. Onun için sonuç
bizim için çok önemli olacak. Yargıtay da bunu onadığı zaman
elimizde artık bu sözleşmelerin ne denli mesnetsiz ve geçersiz
olduğuna dair bir emsal karar olacak. Sektör için olumlu bir adım
olacağını düşünüyoruz.”
“HUKUKÇULAR BİLE SÖZLEŞMELERİN İÇİNDEN ÇIKAMIYOR"
Avukat Kadıgil, oyunculara önlerine gelen sözleşmeleri iyi
okumaları çağrısında bulundu. Oyuncuların, karşılıklı ilişkilerine
güvenerek sözleşmeleri önemsemediğini belirten Kadıgil, “Önemsese
bile anlaması aslında mümkün değil. Hukukçu olarak biz bile bazen
işin içinden zor çıkıyoruz. 13-19 sayfa sözleşme konuyor önlerine.
Minicik minicik harflerle yazıyor. İstemiyor da onu okumak, altına
imza atıyor. Bunu yaparak bütün telif haklarını, hiçbir sınırı
olmadan devretmiş oluyor” diye konuştu.
Ürün yerleştirme uygulamalarında da sıkıntı yaşandığına değinen
Kadıgil, şunları söyledi: “Son değişen mevzuat uyarınca dizilerde
artık ürün yerleştirme yapılabiliyor. Birçok oyuncunun bundan
haberi yok. İmza attıkları sözleşmenin içinde, ‘Senaryo gereği
benim sana verdiğim her şeyi yapmak zorundasın’ diyor. Oyuncu da
buna bir şerh koymadığı için dizideki rolü gereği, ‘Bilmem ne marka
içecek alabilir miyim?’, ‘Şu bankadan para çekelim’ diyerek o
markanın reklamını yapıyor ama bundan bir kuruş bile alamıyor.
Yapımcılar karakteri dizinin içinde konuşturdukları zaman oyuncuya
para vermek istemiyorlar. Oyuncuların da sözleşme şartlarında buna
karşı dikkatli olmaları gerekiyor.”
“DİZİDEN AYRILSAN CEZASI 1 MİLYON AVRO"
Kadıgil, bölüm başı 2 bin liraya anlaşan oyuncuya sözleşmenin en
küçük ihlalinde 1 milyon avro, 1 milyon dolar ceza ödeyeceğini
belirtir sözleşmeler imzalatıldığını kaydetti. Birçok oyuncunun bu
cezayı ödeyecekleri korkusuyla dizilerden ayrılamadan çalışmak
zorunda kaldığını anlatan Kadıgil, “Böyle bir şey yok. 1 milyon
dolar cezai şart hiç kimseden talep edilemez ama sözleşmelerde
yazıyor. ‘1 milyon dolar alırım, uğradığım zararı alırım, kanala
ödeyeceğim tazminatı alırım’ gibi. Bunlar göz korkutmaya yönelik
ama hukuken temeli olmayan şartlar aslında” dedi.
Oyuncuların haklarını araması için yürüttükleri çalışmalar
nedeniyle yapım şirketlerinin meslek
örgütleri Sinema Oyuncuları Meslek Birliğine (BİROY)
karşı bir tavır aldığını da belirten Kadıgil, oyuncuların herhangi
bir meslek birliğine üye olmamaya zorlandığının altını çizdi.
Kadıgil, “Yapım şirketleri sözleşmelere, meslek birliğine üye
olmadığını, üye olamayacağını, meslek birliğine üye olursa 5 kuruş
telif vermeyeceğini, telif vermek zorunda kalırsa oyuncudan bu
parayı isteyeceği gibi saçma sapan, hukuka aykırı birçok madde
koyuyor. Oyuncu arkadaşlarımız da bunların geçerli olduğu
yanılgısıyla hareket ediyorlar. Etmesinler, bize gelsinler” diye
konuştu.
DİZİ OYUNCULARINI SİGORTALI YAPMA ÇALIŞMALARI
Avukat Sera Kadıgil, son dönemde SGK ile ortaklaşa yürüttükleri çalışmalarla dizi oyuncularının işçistatüsüne kavuşmasını sağlamaya çalıştıklarını anlattı. 90-100 dakikalık dizilerde oynayan sinema emekçilerinin günde en az 12 saat çalıştıklarının altını çizen Kadıgil, “Bir insanın bu kadar çalışabilme ihtimali yok” dedi.
Oyuncuların işçi olarak kabul edilmeleri halinde İş Kanunu’nda
yer alan hükümlerden yararlanmaya başlayacaklarını belirten
Kadıgil, bunun için SGK’ya ciddi baskı uyguladıklarını, bu konuda
da olumlu gelişmeler sağladıklarını söyledi.
Şubat ayında bu konuda bir genelge çıktığını kaydeden Kadıgil,
şöyle konuştu:
“Bu genelge (Sigortalılık İşlemleri Birleşik Genelge), ‘Oyuncuların tamamı 4A üzerinden yani eski SSK’lı olarak sigortalanmak zorunda’ diyor. Buna aykırı hareket eden yapım şirketlerini ciddi yaptırımlar bekliyor. Çok yakın zamanda yeni bir dilekçe verdik. Şu anda sektördeki bütün dizilerin dökümünü çıkardık. Tek tek hangi yapım şirketi hangi kanala dizi yapıyor, jeneriklerini alt alta yazdık. Üyelerimizin TC kimlik numaralarıyla bu listeyi SGK’ya verdik. ‘Genelgen ortada, bu insanların kaçı SGK’lı bir bakalım’ dedik. O yüzden güzel şeyler olacak önümüzdeki aylarda diye bekliyoruz. Üyelerimiz arasında sigortalı oyuncu sayısını söylemeye SGK adına utanç duyuyorum. Bizim bin 200 üyemiz var. Bu üyelerimizin sadece 30’u sigortalı çalışıyor. 30’unun 20’si ahbap çavuş ilişkisinden kendini bir şekilde sigortalatmış. Usulüne uygun sigortalı çalışan üye sayısı 10’u geçmiyor. Halbuki bin 200 üyenin 800’üne yakınının şu anda sigortalı olması gerekiyor.”
“KANAL İSTİYOR OYUNCULAR ÖPÜŞÜYOR"
Kadıgil, ABD ’de dizilerin ilk sezon senaryolarının
hazır olduğunu, oyuncuların da bu senaryoya bakarak sezonluk
sözleşmeler imzaladıklarını anlattı. Türkiye ’de ise
sadece genel hikayenin belli olduğunu, kanal için ilk iki bölümün
senaryosunun yazıldığını belirten Kadıgil, sözleşmelerin de 39’ar
bölüm üzerinden 5 yıllık yapıldığını ifade etti.
Senaryonun kanalın talepleri doğrultusunda şekil alabildiğine
değinen Kadıgil, “Gelen reytinge göre senaryoyu değiştiriyorlar.
Örneğin dizide bir öpüşme sahnesi oluyor, bu sahne reyting yaparsa
kanal yöneticileri yapımcıyı arıyor, ‘Gelecek bölüme dört öpüşme
sahnesi daha koyun’ diye. Senaryo da ona göre değişiyor” diye
konuştu. (aa)