Sertab Erener'in Kadıköy-Beşiktaş vapurunda sokak müzisyenleriyle şarkı söylemesi çok konuşulmuştu. Birçok isim bu videonun pr çalışmasını yazmış ve Sertab Erener'in kendi sitesinin tanıtımı için özel olarak hazırlanan bir reklam çalışması olduğu iddi aedilmişti.
Gülben ERGEN / HÜRRİYET
Vapurda bir şarkı söyledin ve ortalık yıkıldı. Nasıl
aklına geldi bu fikir?
- Ben birkaç kez aynı kaldırımda yürüsem “Acaba karşı kaldırımda mı
yürüsem, her gün aynı şeyi mi yapıyorum” diye içinden geçiren bir
insanım. Sıkılganım. Bu içgüdü beni hep yeniliği aramaya götürüyor.
Yeni şeyler ararken de internetten yararlanıyorum.
Vapurda şarkı söylemeye de böyle karar verdim. Yurtdışında sokak
müzisyenlerinin belediyelerle anlaşarak müzik yaptıklarını
biliyordum. Bir performans çizelgeleri bile var. Yani devlet onları
korumaya alıyor. Nerede ve ne zaman performans yapacakları belli.
Çünkü sokak müzisyenlerine değer veriliyor. Altı ay önce Şehir
Hatları, vapur müzisyenlerine yaka kartı verilip sisteme kayıt
edilmelerinin iznini vermiş. Çok sevindim. Eskiden vapurda kaçak
müzik yapıp yolcuların yanlarına gidip para toplamak zorunda
kalıyorlardı. Ama şimdi izinleri ve çalışma saatleri var. Artık hem
para kazanıyorlar hem de vapur müzisyeni adı altında bir değer
veriliyor.
Peki, o günü nasıl organize ettin?
- Hayal ettiğim bu desteği nasıl yapabilirim diye biraz araştırdım.
Vapurda performans gerçekleştirmem için bir ödeme yapmamız
gerektiğini öğrendik. Onu yaptık. Daha sonra kendi ekibimle
öğrendik ki cuma günü 15.45 vapurunda müzisyenler olacak ve
performans yapacak. O gün 12.15’te vapura bindik. Daha önce
vapurdaki müzisyen arkadaşlarla hiç karşılaşmadım. Birkaç
arkadaşımla birlikte vapura bindik. Ne kendi müzisyen arkadaşlarım
ne de elimde bir mikrofon vardı.
SOKAK MÜZİSYENLERİ FESTİVALİ YAPMAK İSTİYORUM
Çok heyecanlı... Sonra ne oldu?
- Herkes çok şaşırdı. “Yanarım”ı söylemeye karar verdik. Ben o gün
Kadıköy- Beşiktaş vapurunda dört tur attım. Vapurda akşama kadar
şarkı söyledik. Müzisyen arkadaşlar bana akşam veda ederken çok
mutlulardı. Sanırım bayağı bir para toplayabildik. Sonra
birbirimize sarılıp ayrıldık. Benimle gelen arkadaşlarım insanların
ifadelerini ve şaşkınlıklarını görebilmek için telefonlarıyla video
çektiler. Çok komik şeyler çıktı. Düşünsene insanlar vapura
biniyor, sonra birden ben “Yanarım”ı söylemeye başlıyorum. İnsanlar
“Biz bu sesi bir yerden tanıyoruz, o mu acaba” diye yanıma gelip
izlemeye başladı. Bir sonraki turda ben bu sefer kaptan köşkünde
bekledim. İnsanlar vapurdan inmek için hazırlanırken aşağı inip
şarkı söylemeye başladım. Yine herkes çok şaşırdı. Şarkı arasında
“Pamuk eller cebe” esprisini bile yaptım. Para kutusu durmadan
doldu. Hatta müzisyenler az gözüksün diye sürekli boşalttı. Çok
komikti.
Videoda sen yolcuların arasından çıkıp geliyordun. Kimse
fark etmedi mi?
- Evet. O ilkiydi. Yolcuların arasından çıktım. İnsanlar şarkı
söyleyeceğimi tahmin etmedi. Zaten sonra da her şeyi denedik. Bir
süre sonra bazı genç öğrenciler vapurdan inmemeye başladı. Benimle
birlikte birkaç kez gidip gelenler oldu.
Nasıl keyif aldın kim bilir...
- Anlatamam. İnanılmazdı. Sonra eve geldim ve yorumları okudum. Bu
kadar büyük haber olmasına çok şaşırdım. Halbuki aslında müziğin
amacı tam da bu. Müzik paylaşmaktır. Yeri ve zamanı yoktur ki.
Müzik uhu gibi birleştirir. O gün insanların o kısacık yolculukta
müzikle nasıl yüzleri güldü, iyi hissettiler gördüm.
O kadar güzel bir iş yaptın ve maalesef insanlar buna
kurgu dedi. Üzüldün mü?
- Para aldı bile dediler. Oysa ki tam tersi para verdik. Hiç reklam
gördünüz mü o videoda? Bunun gibi başka projeler de yapacağım. Bu
ülkenin çok yetenekli sokak müzisyenleri var. Vapur dışında başka
yerlerde de böyle şeyler yapıp sonunda da bunu sokak müzisyenleri
festivaline dönüştürmek istiyorum. Keşke bunu dünyadaki sokak
müzisyenleriyle de yapabilsem. Vapur performansımızı kısa bir
belgesel yaptık ama inan eleştirilerden sonra korkudan daha
internete koyamadım. Bir de “Kandırıldık, kurgu” dediler. Bu ne
kadar iyi niyetsiz bir yaklaşım. Ben niye böyle bir şey yapayım.
Aklımın ucundan geçmez böyle bir şey.
Biz toplum olarak takdir etmeye pek alışık değiliz. Bu
seni yıldırıyor mu?
- Çok zor. Eminim bu seni de yıldırıyordur. Her gün yeniden kendini
motive etmek için gerekçelerin olması lazım. Kendi yakıtımızı
içimizde buluyoruz. Bu benim anne genimden geliyor. Eminim.
İçimdeki yakıt hiç bitmiyor ve bitmeyecek.
Gülben Ergen'in Sertab Erener'le röportajının tamamını okumak
için;
www.hurriyet.com.tr/sertab-erener-vapurda-sarki-soylemek-icin-para-verdim-40373049