Seçimdir, normal karşılanır… İktidar bugüne kadar yaptıklarını örnek göstererek, bundan sonra yapacaklarını sıralar. Doğal olarak yıllardır muhalefet kalmaktan bunalmış olanlar da vaat yarışına girer.
Hatta bu durum için “bol keseden” dağıtma tabiri kullanılır…
Ülkemiz de 14 Mayıs’ta çok önemli bir seçime gidiyor… Oylarımızı kullanmamıza çok az bir süre kala, siyasi partilerin, adayların vaatleri de havalarda uçuşuyor. Örneğin; Kemal Kılıçdaroğlu, seçilmesi durumunda Kurban Bayramı’nda emeklilerin hesabına 15 bin lira yatıracağını söyledi.
Bunu duyan bir başka cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan da belli ki tutamadı kendini, asgari ücreti 30 bin liranın üzerine çıkaracağını açıkladı.
Durun bakalım daha neler göreceğiz!
Bunlar şu ana kadar gerçekten vaat edilmiş olsa bile, biz işin latife yönünü bir kenara bırakıp, çok daha ciddi bir konuya geçelim.
11 ilimizde yaşanan ve içimizi yakan felaket malumunuz… Birlerce canımızı kaybettik, on binlerce yaralımız, milyonlarca içi parça parça olmuş insanımız var…
Bu durumun parayla pulla ölçülebilecek, karşılaştırılabilecek hiçbir yanı yok, bunu baştan söyleyeyim. Evet doğrudur, böyle bir acı üzerinden siyaset de olmaz.
Ancak son günlerde sıkça tartışılan bir konuya değinmeden geçemeyeceğim…
Diyor ki Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer seçilirsem, deprem bölgesinde yapacağımız konutları hak sahiplerine bedava vereceğim…”
Böyle vaatlerde bulunmak kolay da peki bunu nasıl vereceksin sorusunun cevabı çok zor…
Yanlış anlamayın ben değil, rakamlar böyle söylüyor…
Deprem bölgesinde TOKİ ile Emlak Konut 506 bin 729 konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü de 143 bin 271 köy evi yapacak. Yani toplam 650 bin konut.
Konutların tüm tip planları ortalama brüt 122-127 metrekare, net 102-106 metrekare büyüklükte ve tüm tipler 3+1 oda sayısı olarak planlandı.
Yaşam alanları, ahırlar, ibadethaneler de cabası…
Peki bunun maliyeti ne?
Bu soruya 30 Ekim 2020’de İzmir Seferihisar’da meydana gelen deprem sonrası yapılan afet konutları üzerinden cevap verelim.
-Arsa parası ve altyapı bedeli alınmadan konut fiyatının yüzde 50’si sübvanse edildi. Geriye kalan miktar iki yıl ödemesiz, 18 yıl faizsiz planlandı ve uygulandı.
-2+1 dairelere 160 ile 180 bin lira, 3+1 dairelere ise 220 ile 260 bin lira arasında borçlanma çıkarıldı. Bu borçlanma iki yıl ödemesiz, 18 yıl faizsiz kredi ile karşılandı.
-Afet konutları için aylık, 3+1 dairelerde bin 20 lira, 2+1 dairelerde 740 lira taksit ödemesi yapılıyor.
İşte bu rakamlardan yola çıkarak, 11 ilimizi etkileyen depremler sonrası yapılacak konutların maliyeti yaklaşık 1,2 trilyon lirayı buluyor. Yani ülke bütçesinin neredeyse üçte biri…
Varın siz karar verin bu evler bedava verilebilir mi, verilemez mi?