Yüksek karlı fon vaadiyle Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların da aralarında bulunduğu kişilerden yüksek miktarlarda para alarak dolandırdığı iddia edilen DenizBank Levent Şubesi eski Müdürü Seçil Erzan'ın yargılandığı davada her geçen gün yeni detaylar ortaya çıkıyor.
Davada Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emrah Çolak, Emre Çolak ve Musa Mert Çetin'in avukatlığını yürüten Avukat Murat Öksüz dava ile ilgili konuştu. ‘Fatih Terim Fonu' olarak anılan olayda kamuoyuna yansıyan isimler dışında birçok kişinin fon vaadiyle dolandırıldıkları iddiasında olduğunu anlatırken duruşma sırasında banka avukatları ve Erzan'ın avukatı arasında gerçekleştiği iddia edilen kağıt verilmesi konusuyla ilgili de konuştu.
BANKANIN BİLMESİ GEREKİYORDU
Seçil Erzan'ın müvekkillerine önemli kişilerin yer aldığı bir fondan bahsederek para getirmelerini sağladığını söyleyen Avukat Murat Öksüz, “Uluslararası fonlarda değerlendirileceği için daha yüksek bir kar payı alabileceğini söyleyerek müvekkilleri ikna ediyor. Yıllardır Seçil Hanım'a ve DenizBank da Galatasaray'ın sponsoru olması sebebiyle kurumsal bir güven var. ‘Neden hesaba yatırmıyoruz' diye sorduklarında Seçil Hanım, ‘Bu bankanın kurumsal bir fonu, üst düzey yöneticileri yönetiyor, doğrudan genel müdürlükteki saklamaya gidiyor, onun için şubeden yatırmak suretiyle sisteme giremiyorsunuz' diyor. Yıllardır hem bankaya hem Seçil Erzan'a olan güven ilişkisi nedeniyle dediklerini yapıyorlar, teslim ediyorlar, karşılığında da DenizBank antetli kaşesinin bulunduğu parayı yatırdıklarına, ne zaman, ne kadar alacaklarına dair makbuzlar alıyorlar.
Seçil Erzan, başsavcılık nezdindeki 3 Mayıs 2023 tarihli ifadesinde çok çarpıcı beyanlarda bulunuyor. Aynen kendi ifadesi şu; 'Banka bu durumu biliyordu, bilmese dahi bilmesi gerekiyordu, banka kendisini kurtarmak için böyle bir yola gitmiş' diyor. Son çıkan bir görüntüde Asiye Öztürk isimli müdür yardımcısı da bu paraları sayıp teslim etmiş, burada şubenin bunu bilmemesi, bankanın teftiş etmemesi sebebiyle sorumluluğu çok açık. Bu davada oldukça enteresan bölümler var” dedi.
BANKA YÖNETİCİLERİNDEN ŞİKAYETÇİ OLDUK
Banka görüntülerinde kayıplar olduğu, bazı kayıtların da sağlıklı çalışmadığının ifade edilmesi üzerine konuşan Avukat Öksüz, “Bilirkişi incelemesi gerçekleştiğinde görüntülerin bir kısmının sağlıklı olmadığı bir kısmının ise görüntü kayıplarının olduğu, görünmeyen, anlaşılamayan bölümler olduğu ortaya çıkıyor. Tekrardan belki bir inceleme yapılıp kayıtların ortaya çıkarılması maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından önemli olacaktır. Dijital verileri biz de talep edeceğiz tabi ki bir tahrip, silme gibi bir durum varsa buna ilişkin bir bilirkişi incelemesi tabi ki talep edeceğiz. Banka üst düzey yetkilileri hakkında iftira hakkında şikayetçi olduk, süreç şu an devam etmektedir. 12 Ocak'ta gerçekleştirilecek duruşmada ilk celse katılamayan müştekiler vardı, bunlar 6 kişiydi, ifadeleri alınacak. 12 tanık var, bunların dinlenmesine geçilecek. Biz banka üst düzey yöneticilerinin en azından bu davada tanık olarak dinlenmesi gerektiğini belirtmiştik, bu hususun gelecek celse değerlendirilmesine karar vermişti mahkeme buna ilişkin kararını açıklayacaktır” diye konuştu.
GİZLEMEYE ÇALIŞTILAR
Banka tarafından Seçil Erzan hakkında yapılan şikayet ve yakalandığı gün ile ilgili konuşan Avukat Öksüz, “7 Nisan günü bankanın Seçil Erzan hakkında bankacılık zimmeti, dolandırıcılık, özel evrakta sahteciliğe ilişkin savcılık nezdinde şikayette bulunması, banka 7 Nisan'da şikayette bulunmuşken, bu kişiye yurt dışı çıkış yasağı konmuşken banka yetkililerinin aslında Seçil'in nerede olduğunu bilmesi buna ilişkin de kolluk kuvvetlerini bilgilendirmemesi hususu da var. Bunların hepsi birlikte nazara alındığında bir şeylerin değiştirilmeye, gizlenmeye çalıştığı kanaati bizde uyandı.
Bunun üzerine adı geçen banka üst düzey yöneticileri hakkında suç delillerini gizleme ve değiştirme suçundan şikayetçi olduk, o süreç de devam ediyor. Seçil Erzan'ın ifadesinde 2 tane tanığı var, birisi annesinin bakıcısı, birisi de bir yakını, 8 Nisan günü evde olan kişiler bunlar. Bunlar ses kaydı alındığına, kapıdaki güvenliklere şahitler. Hatta çok enteresan bir şey; polis 10 Nisan günü Seçil Erzan'ın kapısına gittiğinde kapının önünde bir tane araç içinde de 3-4 kişi görüyor. Onlara kim olduklarını sorduklarında Denizbank'ın güvenliği ‘Erzan'ın tehdit aldığı için burada güvenlik olarak bulunduğunu söylüyorlar'. Polisin tutanağında dahi bu hususun doğruluğu oraya çıkmış vaziyette” dedi.
TUTAR YÜKSELEBİLİR
Müvekkili Selçuk İnan'ın talebi üzerine bankaya hacze gidilmesi konusu hakkında konuşan Avukat Öksüz, sözlerine şöyle devam etti: “Mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verildikten sonra ve herhangi bir teminat gösterilmemesi üzerine müvekkillerimizin haklarını korumak, avukatlık vazifesini yerine getirmek amacıyla genel müdürlüğe ihtiyati haciz tatbiki için başvurduk, gittik. Burada banka avukatları tarafından engellenmeye çalışılsak da bir hukuki hakkımızın olduğu, bankaların ihtiyati hacizden bağımsız olamayacağını belirttik. Memurluğa da talebimizi ilettikten sonra gördüğümüz lüzum üzerine herhangi bir haciz işlemi yapmadan mahali terk ettik. Zaman zaman ofisimizi arayan dolandırma iddialarında bulunan şahıslar olabiliyor ama bu şahıslar kimdir, gerçekten dolandırılmış mıdır, bunları bilemiyoruz. 45 milyon dolar ve 15 milyon lira civarı bir dolandırma tutarı söz konusu ama bu tutar sanırım zamanla çok daha yükselecek çünkü birçok insan kendilerinin de Seçil Erzan'ın fon vaadiyle dolandırdığını iddia ediyorlar.
MASAK'tan bir rapor istenmiş dosyada mevcut, burada bu fiillerin gerçekleştirildiği iddia edilen bu dönemlerde Ali ve Atilla Yörük, Ali Yörük'ün eşinde bir mal varlığı artışlarının olduğu tespit edilmiş. Suç çerçevesinde elde edilen gelirle mi alındığı yoksa kendi öz kazanımları mı olduğu mahkemenin takdirindedir. Yanlış hatırlamıyorsam 86 kere bir yurt dışına çıkış var. Sanık ifadesinde ‘Orada içki, eğlence daha ucuz diye ben her zaman çıkarım' diye açıkladı ama bunların da araştırılmaya muhtaç olduğu kanaatindeyiz çünkü ortada çok büyük bir para var. Bu paranın nerede olduğu belli değil, Erzan da söylemiyor.”
MAHKEMEDEKİ TUHAF DURUM
Duruşma sırasında banka avukatları ve Erzan'ın avukatı arasında gerçekleştiği iddia edilen kağıt verilmesi konusuyla ilgili ise Öksüz, “Sorduk kendisine gerçekten de yakalandıktan sonra ilk savcılık ifadesinde belirtilen avukatın banka tarafından tutulduğunu, kendisini hiç tanımadığını belirtti. Daha sonra o avukat ile yollarını ayırmış başkaca bir avukatla anlaşmış. Duruşmada tutanaklara da geçti şöyle bir durum oldu; DenizBank avukatlarıyla seçil Erzan'ın avukatı arasında bir kağıt alışverişi gözümüzün önünde oldu. Müşteki avukatları hepimiz birden kalktık, itiraz ettik, bunu tutanağa geçirdik. Bu da açıkçası pek makul ve olağan gelmedi, gözümüzün önünde yazılı sayfalar Seçil Hanım'ın avukatına teslim edildi, bunun da araştırılmaya muhtaç olduğu kanaatindeyiz. Mahkeme Denizbank'ın katılma taleplerini ve katılma taleplerine bağlı olan soru sorma taleplerini reddetti. Zaten bu karardan sonra o kağıt alışverişini gördük. Orada bizim düşündüğümüz kendileri soramadıkları için bazı soruları Erzan'ın avukatı vasıtasıyla sordurma çabasıydı. Yeni tanıklar yeni deliller mutlaka ortaya çıkacaktır, belki davanın seyrini, esasını değiştiren bir hale bürünecektir” şeklinde konuştu.