Sayıştay müfettişleri; İBB’nin ücretsiz dağıttığı Halk Süt'ü, öğrenci ve sınav görevlilerine, 0-4 yaşında çocuğu olan annelere tanıdığı ücretsiz ulaşım hakkını mevzuata aykırı buldu

İBB uzun süredir ekonomik durumu iyi olmayan ailelere 'ücretsi' süt dağıtıyordu. Sayıştay, İBB’nin ücretsiz dağıttığı Halk Süt’ü, ihalesiz olarak kooperatiften doğrudan aldığı için mevzuata aykırı buldu. Müfettişler, sütün işlenmiş ürün olması nedeniyle doğrudan alınamayacağını savundu. İBB’nin öğrenci ve sınav görevlilerine, 0-4 yaşında çocuğu olan annelere tanıdığı ücretsiz ulaşım hakkı da Sayıştay’a takıldı.

Google Haberlere Abone ol
Sayıştay müfettişleri; İBB’nin ücretsiz dağıttığı Halk Süt'ü, öğrenci ve sınav görevlilerine, 0-4 yaşında çocuğu olan annelere tanıdığı ücretsiz ulaşım hakkını mevzuata aykırı buldu

Sayıştay'ın 2020 yılı İBB Denetim Raporu yayımlandı. Sayıştay, mali rapor ve tabloların doğru ve güvenilir bilgi içerdiği kanaatine vardı ancak bazı uygulamaları mevzuata aykırı buldu. Mevzuata aykırı bulunan maddelerin arasında geçtiğimiz yıl olduğu gibi ücretsiz dağıtılan Halk Süt ve ücretsiz ulaşım hakkı yer aldı.

“SÜT İŞLENMİŞ ÜRÜN DOĞRUDAN ALINAMAZ”

Raporda, ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere satın alınan birer litrelik paketlenmiş haldeki sütlerin ihalesiz olarak İstanbul İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği İktisadi İşletmesinden satın alınması mevzuata aykırı bulundu. Mevzuata göre doğrudan üreticilerden alım yapılabilecek olan malın, tarım ve hayvancılık ürünleri olduğuna dikkat çekilerek “Ürün ise çoğunlukla; doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, doğrudan üreticilerin ürettiği ürünlerin, işlenip başka bir hale dönüştürüldükten sonraki hali, işlenmiş ürün olduğundan, artık doğrudan üreticinin ürünü olarak kabul edilemez. Bu nedenle, doğrudan üreticiden temin edilen sütün, bazı işlemlerden geçirilip sterilize edilerek (UHT) paketlendikten sonraki hali, ürün olmaktan çıktığı gibi, bu işlenmiş haldeki paketlenmiş sütün satıcısı da doğrudan ürün üreticisi kapsamından çıkmaktadır” denildi. Raporda TDK'nın “ürün” tanımına da yer verildi. Sayıştay müfettişleri sütün işlenmiş endüstriyel ürün niteliğinde olduğunu ifade etti. Belediyelerin kuruluş amacının, mahalli müşterek nitelikteki hizmetlerin görülmesi olması nedeniyle de ihaleye çıkması gerektiği kaydedildi.

TARIM BAKANLIĞININ YAZISINA ATIF YAPILDI

İBB, Sayıştay'a verdiği yanıtta Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel 2019 tarihli “Kamu İhale Kanunu İstisna Hükümlerine İlişkin Görüş” konulu yazısına atıf yaptı. Yazıda, Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerine bağlı iktisadi işletmelerden Kamu İhale Kanunu'nun 3/a istisna maddesi kapsamında alım yapılabileceğinin ifade edildiği aktarıldı. Bu bağlamda İBB tarafından belirlenen ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere satın alınan birer litrelik paketlenmiş haldeki sütlerin bu istisna madde kapsamında ihalesiz olarak satın alındığı ve alım yapılan işletmenin de bu kapsamda bir işletme olduğu belirtildi.

“BELEDİYELER YARDIM YAPABİLİR AMA KURULUŞ AMACI BU DEĞİL”

İBB verdiği yanıtta dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımların; belediyelerin görev ve yetkileri arasında yer aldığı da ifade etti. Ancak müfettişler belediyelerin kuruluş amacı, mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçların karşılanması olduğunu hatırlatarak “Belediyelerin görevleri arasında muhtaç ve yoksullara yardım yapmanın yer alması, kuruluş amacının malları işlemek, değerlendirmek ve satmak manasına gelmemektedir. Diğer bir ifade ile belediyelerin kuruluş amacı, ham malları işleyip, iyileştirip katma değer katıp satmak değildir. Belediyelerin yoksul ve muhtaçlara yardım görevinin bulunması, belediyenin bu amaçla kurulduğu sonucunu doğurmaz. Belediyeler, 4734 sayılı Kanun'a tabi idareler olup, görev ve hizmetlerinin yerine getirilmesinde bu kanunda yer alan ihale usullerine göre ihtiyaçlarını temin etmek durumundadırlar” denildi.

ÜCRETSİZ ULAŞIM DA MEVZUATA AYKIRI BULUNDU

Raporda, toplu taşımadan mevzuatta yer almayan kişilerin ücretsiz yararlanması ve bedelinin İBB bütçesinden ödenmesi de mevzuata aykırı bulundu. Ücretsiz ve indirimli tarifeden yararlanacak kişilerin kanunda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirlendiği aktarıldı. Bu düzenlemelere rağmen İBB'nin mevzuatta yer almadığı halde bazı günlerde tüm kişilere, bazı günlerde ise öğrenci ve sınav görevlileri, 0-4 yaşında çocuğu olan anneler gibi bazı kesimlere ücretsiz olarak hizmetten yararlanma hakkı tanındığı, geçiş bedellerinin de belediye bütçesinden ödendiği anlatıldı. İlgili yasada kamu kurumlarına bazı düzenlemeler dışında ücretsiz veya indirimli mal ve hizmet temininin yasaklandığı hatırlatıldı.

Sayıştay müfettişleri; İBB’nin ücretsiz dağıttığı Halk Süt'ü, öğrenci ve sınav görevlilerine, 0-4 yaşında çocuğu olan annelere tanıdığı ücretsiz ulaşım hakkını mevzuata aykırı buldu

SAYIŞTAY: YETKİ CUMHURBAŞKANINDA

İBB, yaptığı savunmada trafik yoğunluğunun azaltılması, toplu ulaşımı teşvik edilmesi, kaynaklı karbon salınımını azaltmak amacıyla bazı günlerde ücretsiz indirimli tarife uygulandığını anlattı. Ayrıca annelerin sosyal hayata katılımını artırmak ve aile ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla; İstanbul'da 4 yaş ve altında olan yaklaşık 1 milyon 160 bin çocuğun annelerine ücretsiz ulaşım kartı verilmesi konusunda meclis kararı ve UKOME kararı bulunduğunu hatırlattı.

Sayıştay “Hangi amaçla olursa olsun, hizmet sunumunda ücretsiz veya indirimli tarife uygulama belirleme yetkisi 4736 sayılı Kanun gereğince Cumhurbaşkanına aittir. Mevzuatında yer almayan kullanıcılara bazı günlerde ücretsiz veya indirimli yararlanma hakkı tanınmaması ve karşılığının bütçeden ödenmemesi uygun olacaktır” dedi. Raporda, bu ücretsiz ve indirimli kullanımlar nedeniyle İBB'nin toplu taşıma hizmeti veren özel işletmecilere sübvansiyon ödemesini yapmasını da mevzuata aykırı buldu.

 

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin