İnternetten yapılan radyo-TV yayınlarına sıkı denetim ve katı sansür getiren yönetmelik taslağı, yürürlüğe girdikten sonra 1 aylık süre öngörüyor. İnternet yayıncılarının 1 ay içersinde yayın lisansı ve iletim yetkisi için RTÜK’e başvurması gerekecek. Aksi halde yayıncıları, sulh ceza hakimi kararı ile kapatma ve suç duyurusu bekliyor.
RTÜK’ün içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararını uygulaması için yargı kararını beklemesi gerekmeyecek. Uygun bulunmayan yayın sulh ceza hakimine taşındığı anda, BTK, RTÜK’ün talebi üzerine karartmaya gidilecek. RTÜK, görsel ve işitsel internet yayınlarını denetime alan yönetmelik taslağına ilişkin toplantısını bugün yapacak. Düzeltmelerin yapılmasının ardından ilgili kurumların görüşüne sunulacak. Ardından Resmi Gazete’de yayımlanacak düzenlemenin şu anki taslağına göre, zaten lisanslı olarak radyo-TV’den yayın yapan, ancak yayınını internet ortamına taşımak isteyen kurumların, internet lisansı için 1 ay içinde RTÜK’e başvurması gerekiyor. Bu kapsamda CNN Türk, NTV, ATV, Kanal D gibi yayıncıların, yayın yapmak istedikleri internet adresi için de RTÜK’ten izin alması gerekecek. Zorunluluk olmadığı için lisansız yayın yapan internet yayınları, 1 ay içinde lisans alması gerekecek. Digitürk, D-Smart gibi çok kanallı platform işletmecileri ile birlikte Netflix, BluTV, Puhu TV gibi platformların da yayın iletim yetkisi alması aynı takvime bağlanıyor.
Duruşmasız kapatma
İzin alınamaması veya süreç içinde alınan lisansın iptali halinde RTÜK, içeriğin çıkarılması ve erişimin engllenmesi adımını atabilecek. Taslağa göre RTÜK, lisanssız bir internet yayını için sulh ceza hâkiminden engelleme kararının çıkarılmasını isteyecek. Hâkim duruşmasız erişimin engellenmesine karar verebilecek. Ancak RTÜK, hâkimden bunu talep ettiği sırada kararını BTK’ya da gönderecek. Yani “karartma”, hâkim karar vermese de BTK eliyle sağlanmış olacak. Twitter üzerinden canlı yayın platformu “Scope” ve YouTube üzerinden programını hazırlayan gazeteci Ünsal Ünlü, “Şu haliyle bireysel yayınları kapsama durumu yok. Ama uyarlanabilir mi? Yüzde 1.5 trilyon. Bir anlık yoruma bakar sadece. Platform tanımı ucu açık bırakılmış, bilinçli olarak yapılmış bu. Medyascope bu anlamıyla bir platform olarak tanımlanabilir mi, mümkün. Tanımı, yorumu öyle yapılır. Biri öyle yorumlar ceza onun üzerine kurulur. Yoruma çok açık, bazı tanımların daha net yapılması gerekiyor” dedi. Lisans ücretlerinin de yüksek olduğunu söyleyen Ünlü, “Netflix ve BluTV ile Medyascope’u kıyaslamak vicdansızlık” dedi.
Lisans yok, yayın yok!
Bilişim hukukçusu Prof. Dr. Yaman Akdeniz, internetten yayın yapan Medyascope, DW ve BBC Türkçe gibi haber kuruluşlarının sitelerinin de denetlenebileceğine dikkat çekti. Düzenlemenin muğlak olduğunu, basın özgürlüğü açısından da tedirgin edici olduğunu belirten Akdeniz, “Şimdi, engelleme gerekçesi olarak ‘lisansın yok’ denilecek.
Cumhuriyet’in bir haberi engellendiğinde içeriğin ne olduğunu bilerek itiraz etmek mümkündü. Şimdi ‘lisansı olmadığı için yayını durdurduk’ denildiği zaman, bunun siyasi sansür mekanizması olduğunu iddia etmek daha zor olacak” dedi. RTÜK’ün engelleme talebi ile aynı anda BTK’nin de devreye sokulacağını belirten Akdeniz, “Cumhurbaşkanı istiyor. BTK’nin ‘hayır’ deme, onaylamama yetkisi yok. Şimdi burada Cumhurbaşkanı değil de RTÜK talep ediyor. BTK durduruyor. Hâkim aynı yönde karar vermezse BTK’nin erişim engelini hemen kaldırması gerek. Ya da itiraz edildi, itiraz uygun bulundu. BTK engeli hemen kaldırmak zorunda. Kaldırmazsa da başka dert, mahkeme kararı uygulanmamış oluyor” dedi.
'Denetim iyidir'
Öte yandan RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyesi Hamit Ersoy AA muhabirine, taslağın gerekliliğini savunan açıklamalar yaptı. Aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu Genel Direktörü olan Ersoy, “En azından suiistimallerin, istismarların önlenmesini sağlayacak. Şu an için internette bir keşmekeş var. Çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin ve şiddetin kendisinin belli bir çerçeve içerisinde insanların psikolojisini bozmayacak şekilde medyada yer alması onlar ve bütün insanlık açısından da büyük önem arz ediyor” dedi.
Şahsi hesaplar da mı?
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması için soru önergesi verdi. Bakan: “Bireysel iletişim hizmetleri kavramının içine hangi yayınlar girmektedir? Yayının bireysel olup olmadığı nasıl tespit edilecektir? Vatandaşların şahsi sosyal medya hesapları da mı takip edilecektir? Merkezi yurtdışında bulunan İPTV’ler üzerindeki denetim ve yaptırım nasıl uygulanacak? Milyonlarca görüntü ve ses yayımı takibi için kurulacak merkezde kaç personel istihdam edilecektir? Milletvekillerinin sosyal medya üzerinden yaptıkları yayınlar da yönetmelik kapsamında mıdır?” (Cumhuriyet)